ASIRLIK ULUDAĞ’DAN YENİ YATIRIM
1870’li yıllarda, Fransız bir madencinin Uludağ’da bulduğu ‘ekşi su’ bugün Erbak ailesiyle beraber dünyanın 40 ülkesinde raflarda yer alıyor. 4 nesildir aynı aile tarafından yönetilen Uludağ İçecek, maden suyunda 100’üncü, efsane gazozunda ise 82. yılını kutluyor. Sultan Mehmet Reşat’ın imzasıyla maden suyu ruhsatı alan firmanın, işletme ruhsatında ise 1. Cumhurbaşkanı unvanıyla Atatürk’ün imzası bulunuyor. Mevcut fabrikalarında 2013 yılında 20 milyon Euro yatırım yaparak kapasite artırdıklarını anlatan Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak, su fabrikası kurmak üzere çalıştıklarını anlattı. Erbak “Uludağ Kaynak Suyu markasıyla çıkacağız.Hedefimiz 2014 yılında piyasada olmak” dedi.
Yazılı belgelere göre en eski maden suyu üreten şirket sizin? Hikayenizi anlatır mısınız?
1870’li yıllarda Bursa’ya gelen Fransız bir madenci, krom aramak için Uludağ’a çıkıyor. Dağda tadı ekşi bir su buluyor. Bunun maden suyu olduğunu anlayınca da İstanbul’da saraya gelerek durumu Talat ve Fuat Paşa’ya anlatıyor. Uludağ’ın o zaman adı, çok sayıda rahip ve keşişin yaşamasından dolayı Keşiş Dağı. ‘Keşiş Dağı Maden Suyu’ adıyla üretim başlıyor. İşletme ruhsat da 1912 yılında Sultan Mehmet Reşat Han tarafından Dolmabahçe Sarayı’nda veriliyor.
- Erbak ailesi ne zaman sahneye çıkıyor?
Paşaların vefatıyla şirket el değiştiriyor. 1930 yılında da Mehmet Hakkı Erbak tarafından şirketin temelleri atılıyor. Efsane Uludağ Gazozu’nun formülü ise Mehmet Hakkı Bey’in oğlu Nuri Zafer Erbak tarafından bulunuyor. 1931 yılında Keşiş Dağı’nın ismi Uludağ olarak değiştiriliyor. Marka, o günden bugüne Uludağ’ın sularıyla yaptığı üretimi aile şirketi olarak sürdürüyor.
- Bugün neler yapıyorsunuz?
Uludağ İçecek’in başta ‘Uludağ Gazozu ve Uludağ Limonata’ olmak üzere tüm gazlı ve gazsız meşrubat ürünleri Bursa Yenice’de 30 bin 500 m²’lik meşrubat fabrikasında üretiliyor. Uludağ Maden Suları ise 1912 yılından beri Çaybaşı Köyü’ndeki 10.000 m²’lik tesislerde şişeleniyor. ‘Uludağ’ ana markası altında 4 kategori, 13 alt marka, 22 değişik ürün ve 79 farklı ambalaj ile faaliyet gösteriyoruz. 100 yıldır aynı kaynakta şişelenen Uludağ Doğal Maden Suyu, meyve aromalı Uludağ Frutti, meyve sulu maden suyu Uludağ Frutti Extra, hafif içimli doğal maden suyu Uludağ Premium, Uludağ Gazoz, Uludağ Limonata, Mandalinata ve Narata ürünler arasında yer alıyor.
- Hangi ürünü üreteceğinize kim nasıl karar veriyor?
Ar-Ge böümümüz, yeni ürün geliştirme faaliyetleri gerçekleştirdiği gibi mevcut ürünleri iyileştirme çalışmaları da yapıyor. Yeni bir ürün pazara sunulmadan önce, damak zevkine uygun en doğru tat için yüzlerce deneme yapılır. Tüketici için en uygun, kullanışlı ve yenilikçi ambalajlar oluşturulur. Böyle ürünün tutmama ihtimalini sıfıra indiririz.
- Yeni yatırım hedefleriniz var mı?
2013 yılında 20 milyon Euro yatırım yaptık iki fabrikaya da. Maden suyu ve meşrubat fabrikamızda yüzde 40’a yakın bir kapasite artışı sağladık. Şimdi su fabrikası kuruyoruz. Uludağ Kaynak Suyu markasıyla çıkacağız. Altyapımız hazır. Doğru bulduğumuz zamanda piyasada olacağız. Hedefimiz 2014 yılında raflarda olmak. Marka değeri, dağıtım ağı, bayi teşkilatını saymazsak bu yatırım bize toplam 35 milyon liraya malolacak. Fiyatla rekabet yapmayacağız, piyasadaki en üst fiyattan çıkacağız.
- Mısır ve Suriye’deki mevcut durumun o coğrafyadaki varlığınıza yansıması nasıl oldu?
Yakın bir zamanda da Ortadoğu’nun lideri olacağız, Irak’ta birinciyiz mesela. Suriye ve Mısır’dan çıktık mecburen ama geçici. Oralar da düzelecek. Bir zamanlar Irak da öyleydi.
İlk ihracat siparişini 1976’da alınca Köln’de üretime başladık
1976 yılıydı... Ben Paris’te fuardaydım. Babam bana telefon etti, Almanya’dan bir gazoz siparişi olduğunu söyledi. O zaman Türkiye’de bu mümkün değil, Köln’de bir fason üretici bulduk. Zamanla geliştirdik ve Türkiye’nin sistemleri değiştikçe yavaş yavaş dönmeye başladık.2001 yılında yurt dışında üretim yaptırmayı tamamen kestik. 82 yıllık bir firma olarak ihracat politikalarında stratejik bir yaklaşım içerisinde olan Uludağ İçecek, 5 kıtada 40 ülkeye ihracat yapıyor. Bu ülkeler arasında Almanya, Fransa, İsviçre, Belçika, Hollanda, İngiltere, İskoçya, İrlanda, İsveç, Irak, Ukrayna, Singapur, Suudi Arabistan, İsrail, Filistin, BAE, ABD, Cezayir, Libya, Kamerun, Angola, Avustralya ve Yeni Zelanda da yer alıyor. Üretimin yüzde 15-16’sı ihracat. Bu rakam 50 milyon liraya tekabül ediyor. Bu yıl bu rakamı 70-75 milyon yapmayı hedefliyoruz. Dünya devleriyle rekabet edip onların karşısında ayakta kalmak kolay bir iş değil. Bizim sektörde dört kuşak ayakta kalan aile şirketi yok.
Şişe tedariğini sağlarsak yılda 600 milyon üretiriz
2012 yılında 40 milyon lirası ihracattan gelmek üzere ciromuz 275 milyon liraya ulaştı. Yüzde 70’e yakın bir oranla limonatada pazar lideriyiz. Aromalı maden suyu pazarında piyasa lideriyiz yine. Maden suyu fabrikamızda 170 bin adet şişe kapasitesine ulaştık. Yenice’deki meşrubat fabrikamızda 150 bin litre pet şişe kapasitemiz var, 36 bin şişe de cam şişe kapasitemiz mevcut. Bu yıl 500 milyon şişeyi geçeceğiz ama ciddi cam şişe tedarik sıkıntımız var. Onu aşarsak 600 milyonu buluruz.
Avrupa yılda 60 Türkiye 7 litre maden suyu içiyor
Almanya, İtalya, İsviçre, Fransa ciddi maden suyu tüketiyor. Avrupa’da kişi başı tüketim yıllık 40-60 litre arasında değişiyor. Türkiye’de bu rakam 7 litre. Maden suyu 40-50 yılda oluşuyor. Yukarı çıkan maden suyu yıllar boyunca yerin metrelerce altında kayaçlardaki tüm minerali bünyesine katıyor. Maden suyunu biz yeni yeni tanıyoruz. Vücuda hiçbir zararı yok, herkes rahatlıkla tüketmeli. Sodyumu 200 mg’ın üzerinde olan ve Ph’ı 7’nin altında olan maden suları bünyeyi yormaz. Tüketiciler buna dikkat ederse hiç bir sorun olmaz.
Türkiye’nin ilk kolasını ‘Nur’ markasıyla üretti
Türkiye’nin ilk kola üreticisiyiz. ‘Nur’ markasıyla 1950’li yıllarıda çıkardığımız kolanın üretimine uzun bir süre ‘Uludağ Cola’ markasıyla devam ettik. Ama 10 yıl önce vazgeçtik, yola maden suyu, gazlı içecek ve limonatayla devam ediyoruz.