AA muhabirinin Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin rüzgar sanayisi tesisleri içinde 7 kule, 4 kanat, 4 jeneratör ve dişli kutusu tesisi, yüzlerce farklı rüzgar sanayi kuruluşu faaliyet gösteriyor.
Geçen yıl itibarıyla Türkiye'nin rüzgar santrali ekipman imalatı 2,2 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu alana yapılacak yatırımlarla Türkiye'nin potansiyelinin 10 milyar dolar seviyesinde olduğu hesaplanıyor.
Rüzgar enerjisi sektöründe mevcut durumda 20 bin 267 kişinin direkt istihdamı sağlanırken, bunun 25 bine çıkarılması hedefleniyor.
TÜREB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, AA muhabirine rüzgar enerjisi sektörüne ilişkin yaptığı değerlendirmede, geçen yıla oranla kapasite artışının yüzde 70'e ulaştığını rüzgarda ivmelenmenin bu yıl başladığını söyledi.
Geçen yılın rüzgar enerjisinin en düşük kurulum yapıldığı sene olarak kayıtlara geçtiğini anımsatan Erden, geçmişte ihale edilen Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projelerinin hayata geçmesinin sektörü hareketlendirdiğini anlattı.
YEKA yanında diğer rüzgar projelerinin devam etmesinin sektörü besleyip daha da geliştireceğine işaret eden Erden, şöyle konuştu:
"Kurulum artışının yıl sonuna kadar 800 megavat üzerine çıkıyor olması ve geçen yıla göre yüzde 65-70 artış olduğunu görmek ümit verici. 2025'te YEKA'lar ve az miktarda depolama projelerinin yıl sonuna doğru hayata geçmese de türbin sözleşmelerini imzalama noktasına gelebileceğini görüyoruz. 2026 bu açıdan ilk depolama kapasitelerinin özellikle 20'den 50 megavata kadar olan küçük ölçekli daha kolay tamamlanabilen projelerle geçecek."
Erden, yıl boyunca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın rüzgar enerjisi projelerini hızlandırmak için adımlar attığına dikkati çekti.
Bunlardan birinin projelerde izin süreçlerinin kısaltmaya yönelik olduğunu belirten Erden, "Bakanımızın süper izin kanunu olarak lanse ettiği enerji projelerinin izin süreçlerinde pek çok adımda hızlandırma ve kolaylık sağlayacak düzenlemeler içeren kanunla ilgili bahar aylarından beri yoğun çalışmalar yapılıyor. İzin süreçlerinde iyileştirmeler olması hedefleniyor. Ayrıca 12. Kalkınma Planı'nda özellikle rüzgar ve güneşte 2035 yenilenebilir vizyonu ile de hedeflerin artırılması daha kapsayıcı oldu." değerlendirmesinde bulundu.
- HIT TEŞVİKLERİNDEN 1,7 MİLYAR DOLARI RÜZGAR EKİPMAN ÜRETİMİNDE KULLANILACAK
Erden, orta ve uzun vadede rüzgar ve güneş enerjisinde kapasite artışına yönelik açıklamaların yatırımcılar için fırsatlar barındırdığını aktardı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın bu yıl içinde 2'si yenilenebilir enerji başlığı altında toplam 6 başlığı içeren HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı'nı açıkladığını anımsatan Erden, 30 milyar dolarlık teşvik paketinin 1,7 milyar dolarının sadece rüzgar ekipmanının imalatını teşvik etmek için kullanılacağının altını çizdi.
Erden, gelecek yıl izin süreçlerinde iyileşmeyle beraber finansman koşullarının da değişmesini beklediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin rüzgar yatırımlarında ortalama izin süresi 4 yılı buluyor. Başka ülkelerde az ya da çok olabiliyor. İzin süreçleri ve finansmana erişim gibi konulardaki iyileştirmeler gelecek yılda yatırımları kolaylaştırıcı etken olacaktır. Önümüzdeki dönemde 120 bin megavatlık yenilenebilir enerji kapasitesi hedeflendi. Bu çok büyük bir kapasite. Bunun yüzde 40'ının rüzgar enerjisi olması planlanıyor. Bu da yaklaşık 50 bin megavata tekabül ediyor. Öte yandan yenilenebilir enerji sektörü, en fazla yatırımcı çeken üç alandan biri. Sıralama değişse de koşulların iyileşmesiyle yine ilk üçte olmaya devam edecektir."
Erden, Türkiye'nin her bölgesinde rüzgar santralinin devrede olmasının yanında ekipman üretiminde yerlilik oranının yüzde 65'e ulaştığını ve bu alanda nitelikli insan gücünün arttığını söyledi.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji 2035 yol haritasında yaklaşık 50 bin megavat rüzgar enerjisinin 5 bin megavatını deniz üstü rüzgar santralleri oluşturacağını ifade eden Erden, tüm denizlerde çalışma yapıldığını ve Türkiye'nin bu alanda ekipman üretilebilecek kabiliyette olduğunu kaydetti.
Erden, Türkiye'nin rüzgar ekipman üretim hacminin 2 milyar doların üzerinde olduğunu vurgulayarak, bu durumun yıldan yıla değişip geliştiğini, potansiyelin ise 10 milyar dolara çıkarılabileceğini sözlerine ekledi.