İTÜ Süleyman Demirel Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen zirvenin açılışında konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, 1950'lerden itibaren başlayan, son 5-10 yıldır da her alanda kullanılan yenilikle karşı karşıya olduklarını dile getirdi.
Vali Gül, "Burada sadece üretim ve tüketim süreçlerini değil öğrenme ve öğretme süreçlerini de doğrudan etkileyen bir durum var. Karar vereceğimiz mesele şu: Biz, bunun üreticisi mi, tüketicisi mi olacağız? Türkiye, Milli Teknoloji Hamlesi ile birlikte her alanda olduğu gibi yapay zekada da bu işin üreticisi olmak istiyor. Bunu da en iyi yapacaklar üniversitelerimiz, eğitim camiamız." ifadelerini kullandı.
İTÜ'nün kapasitesini bildiklerini ve takdir ettiklerini belirten Gül, zirveden hayırlı sonuçlar çıkmasını temenni etti.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, öğretmenlerin yapay zeka alanındaki yetkinliklerini güçlendirmek adına somut adımlar attıklarını söyledi.
Yentür, yapay zekanın yalnızca teknoloji değil eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen, kişiselleştirilmiş öğrenme yöntemlerini güçlendiren ve öğretmenlerin eğitim süreçlerinde daha verimli olmasını sağlayan bir araç olduğunu vurguladı.
Öğrencilerin geleceğe en iyi şekilde hazırlanması için teknolojinin dönüştürücü gücünü doğru anlamak ve doğru yönlendirmek durumunda olduklarının altını çizen Yentür, "İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde 'insan merkezli teknoloji, değer odaklı dönüşüm' prensibiyle yapay zekayı eğitim süreçlerine dahil ederken insanı merkeze alıyor, teknolojiyle donanmış, değerleriyle yönünü bulan bir nesli inşa etmek için hep birlikte çabalıyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızda ve eğitim politikalarımızda yapay zeka odaklı dönüşümü destekleyen önemli adımlar atmaktayız." diye konuştu.
Öğretmen eğitimlerinden ders içeriklerine, okul altyapılarından öğrencilerin dijital becerilerine kadar birçok alanda çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını anlatan Yentür, bu vizyonun somut adımlarından biri olarak 2023-2024 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde İstanbul Teknik Üniversitesi kampüsünde Türkiye'nin ilk bilim ve teknoloji ağırlıklı İTÜ Anaokulu'nu eğitim öğretime açtıklarını kaydetti.
Yentür, "Önümüzdeki eğitim öğretim yılında İstanbul'da 39 ilçemizde bilim ve teknoloji ağırlıklı programı uygulayan ana sınıflarımızda eğitim öğretim başlayacaktır. Bu okullarımızda görev alacak öğretmenlerimiz için kapsamlı eğitim programlarını da birlikte yürütmekteyiz. Böylece çocuklarımızın bilim ve teknolojiyle erken yaşta tanışmalarını sağlamak, bizim en önemli hedeflerimiz arasındadır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin yapay zeka alanındaki küresel yarışta geri kalmamak, bu alanda öncü ve üretken rol üstlenmek zorunda olduğunu belirten Yentür, şöyle konuştu:
"Eğitimin her kademesinde öğrencilerimizi yapay zeka teknolojileriyle donatarak ülkemizin teknoloji üreten, yenilikçi ve rekabetçi bir ülke olma vizyonuna güçlü katkılar sağlamak zorundayız. Bu zirvenin eğitim ve teknoloji camiasına yeni ufuklar açacağına, değerli işbirlikleri ve projelerin filizlenmesine vesile olacağına yürekten inanıyorum."
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Canlı, Bakanlık tarafından yapay zekayı daha hızlı, daha etkin ve daha doğru şekilde uygulayabilmek için "Eğitimde Yapay Zeka Politika Belgesi ve Eylem Planı"nın hazırlandığını ve birkaç ay içinde bu eylem planının yayımlanacağını bildirdi.
Canlı, "Tüm paydaşlarımızla beraber eğitimde yapay zekanın dönüştürücü gücünün Türkiye'de nerelerde uygulanacağını, öğrencilerin, öğretmenlerin yapay zeka okurluk çerçevesini, öğretmenlerimizin kullanacağı yapay zeka araçlarını, Bakanlık politikalarını ve Bakanlığın geliştireceği yapay zeka uygulamalarını detaylı bir şekilde tarifliyoruz. Bunların bir kısmı kısa dönem hedefler olarak da önümüzdeki bir yıl içerisinde hayata geçecek." dedi.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal da bu dönemde maddi varlık olsa dahi teknolojiye ulaşabilmek için yeteneğe ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Sorun çözme, güçlüklerin üstesinden gelme noktasındaki insan kaynağı boyutuna baktığımız zaman daha fazla bilgi tabanlı insan kaynağından daha fazla yetenekler odaklı insan kaynağına dönüşüm var. En kıymetli hazine de bir tarafta veri, bir tarafta da o veriyi kıymetli hale getirecek olan insan. Teknoloji de bunun için önemli bir araç. Yapay zekanın en önemli olduğu ve olacağı boyut, insan kaynağımız."
Prof. Dr. Hasan Mandal, teknolojinin hiçbir zaman masumiyetle gelmediğini belirterek, sorumlu yapay zekaya vakit ayırabilmenin önemine dikkati çekti.
Türkiye Sigorta Strateji ve Destek Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Doğan Başar da zirvenin sonuçlarından kendilerine ödevler çıkaracaklarını, gerek iş dünyasında gerekse çalışanların yetkinlik seviyesini belirlemede kullanacaklarını söyledi.
Zirve, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Oda Orkestrasının müzik dinletisiyle başladı.
Türkiye'nin yapay zeka alanındaki insan kaynağını güçlendirme hedefiyle, eğitim alanında görev yapan öğretmenlerin alanın önde gelen uzmanlarıyla buluşturulması amaçlanan zirvede kamu ve özel sektörde yapay zeka alanında faaliyet yürüten temsilciler ile üniversitelerden akademisyenler yer aldı.
Zirve, yapay zeka alanındaki güncel gelişmeleri ele alan paneller, eğitimde yapay zeka uygulamalarına yönelik eş zamanlı atölye çalışmaları, eğitim teknolojileri alanında faaliyet gösteren kurumların proje sergileriyle devam etti.