ABD merkezli küresel savunma dergisi Defense One'da, ABD'nin önde gelen iki uzmanı tarafından Afganistan'daki en büyük tehlikelerden birisi olan DEAŞ-Horasan (DEAŞ-H) masaya yatırıldı. Uzun yıllardır örgütü inceleyen uzmanlar, son olarak 182 insanın hayatını kaybettiği Kabil Uluslararası Havalimanı'ndaki saldırıyı üstlenen DEAŞ-H'nin Afganistan'da yıllar içinde nasıl yükseldiğini, "yenildi" denildiği anda Amerikan istihbarat örgütleri arasındaki farklı düşünceler ve örgütün yeniden konumlanması sayesinde nasıl küresel bir tehdit haline gelmeye başladığını tüm detaylarıyla anlattılar.
Uzmanlara göre ideolojik farklılıkları bulunan Taliban ve DEAŞ-H arasında yakın bir gelecekte yüksek seviyeli çatışmalar yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
ABD ordusunun subaylarını yetiştiren West Point Askeri Akademisi'nde terörizm uzmanı olan Amira Jadoon ve DEAŞ'ı uzun yıllardır inceleyen ve yorumlayan George Washington Üniversitesi'nden Andrew Mines'in ortak analizinde DEAŞ-H'nin, Suriye ve Irak'ta eski gücünü kaybetmiş olan DEAŞ'ın diğer kolları tarafından tanındığı ifadesine yer verildi. 2015 Ocak'ında kurulan örgütün kısa süre içerisinde Afganistan'ın kuzey ve kuzeydoğusundaki birçok bölgede hakimiyet kurduğu ve Afganistan ile Pakistan'da terör faaliyetleri sürdürdüğü bilgisine yer verildi. DEAŞ-H'nin başta Taliban olmak üzere diğer terör örgütleriyle yaşadığı çatışmalarda büyük yara aldığı, 2019'da Afganistan'da "yenildiğinin" ilan edildiği ifade edildi.
Uzmanlar, 2019'dan sonra DEAŞ-H'nin, eski Taliban üyeleri ve Özbekistan'daki radikal dini hareketlerden çok sayıda eleman devşirmeye başladığını, Afganistan'ın güneyindeki Nangarhar Eyaleti'nde hakimiyet kurduğunu kaydetti. Bu eyaletin Pakistan sınırında bulunması ve El-Kaide'nin eski kalesi olan Tora Bora'ya yakın olması örgütün avantajına dönüştü. Örgütün coğrafi avantajı sayesinde çok sayıda yeni eleman ve paraya ulaştığını belirten uzmanlar Afganistan ve Pakistan'daki birçok önemli kabile ile ittifak kurduğunu ifade etti.
DEAŞ-H'ye göre Taliban "kirli ulusalcılar" olarak görülüyor. 'Küresel halifelik hedefi yerine Afganistan sınırları içinde hükümet çıkarlarını korumaya çalışan Taliban' ile DEAŞ-H'nin ideolojik bir çatışması bulunuyor. Her iki uzman da DEAŞ-H ve Taliban arasında yüksek seviyeli bir çatışma yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor.
Uzmanlar DEAŞ-H'nin Irak ve Suriye'deki ana DEAŞ örgütünden 100 milyon doların üzerinde yardım almaya başladığını, örgütün ana amacının Orta Asya'da ve Doğu Asya'da DEAŞ hakimiyeti kurmak olduğunu ifade ediyorlar. Son dönemde Afganistan'daki kentli genç nüfusun ve eski ya da deneyimli terör örgütü üyelerinin de DEAŞ-H'ye yöneldiğini belirtiyorlar.
Uzmanlara göre, ABD'de 2015 yılındaki istihbarat raporlarında bütünüyle yok sayılan DEAŞ-H hakkında ABD ordu istihbaratı, Beyaz Saray'ı defalarca kez örgütün ileride oluşturacağı tehlikeye karşı uyardı. Ancak CIA tehlikenin küresel bir boyuta ulaşamayacağını ve büyütülmemesi gerektiğini raporladı. (Akşam Gazetesi)