Dış politika uzmanı Nils Lange, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurmak istediğini ve yapacağı ziyaretin siyasi farklılıkları ele almak ve ortak çıkarlar konusunda işbirliğini geliştirmek için fırsat sunacağını söyledi.
Berlin merkezli Küresel Kamu Politikaları Enstitüsünde (GPPi) araştırmacı olarak görev yapan Nils Lange, AA muhabirine Şansölye Scholz'un İstanbul'a yarın gerçekleştireceği ziyareti değerlendirdi.
Lange, Şansölye Scholz'un ziyareti sırasında "düzensiz göç, ekonomik ilişkiler, güvenlik ve savunma işbirliğinin ele alınmasının" gündemdeki başlıca konular arasında yer alacağını belirterek, "İki taraf arasında çeşitli konularda siyasi farklılıklar olmasına rağmen Şansölye Scholz, Türkiye'nin stratejik öneminin farkında, ilişkileri duygusal olmaktan çıkarmaya ve daha işlemsel bir politikayla işbirliğini geliştirmeye çalışıyor." dedi.
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde geçmişte birtakım zorluklar yaşandığını hatırlatan Lange, "İki ülke arasındaki yakın bağlar ve halkları arasındaki karmaşık dinamikler göz önüne alındığında dış ilişkiler, her zaman bir iç politika meselesi olmuş ve bu da zaman zaman gerginliklere yol açmıştır ancak son yıllarda Alman hükümetinin Türkiye'ye yaklaşımında kayda değer bir değişim yaşandı. Scholz'un koalisyon hükümeti, başlangıçta selefine kıyasla daha eleştirel bir tutum benimsemiş gibi görünse de son yıllarda Türkiye'nin Avrupa için öneminin giderek daha fazla anlaşılmasıyla ilişkilere daha stratejik bir yaklaşım benimsenmeye başlandı." değerlendirmesinde bulundu.
Lange, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Avrupa'nın artan güvenlik endişeleri ve Orta Doğu'da süren gerilimler de dahil olmak üzere son jeopolitik değişimlerin Almanya'yı dış ve güvenlik politikasını yeniden değerlendirmeye sevk ettiğini dile getirdi.
Bu değerlendirmenin, Almanya'nın Ankara ile ilişkilerine yeniden odaklanmasına yol açtığını ve Türkiye'nin bu karmaşık bölgesel zorlukların ele alınmasındaki hayati rolünü kabul ettiğini belirten Lange, "Türkiye, Almanya için sadece Karadeniz'deki ve NATO'nun güneydoğu kanadındaki en önemli müttefik olarak değil aynı zamanda Ankara'nın Rusya-Ukrayna çatışmasına yaklaşımı açısından da son derece önemli. Türkiye, savaşın başından beri yani Kırım'ın ilhakından bu yana Ukrayna'nın güçlü bir destekçisi oldu ama aynı zamanda Rusya ile bağlarını ve kanallarını da açık tuttu. Türkiye, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başında esir takası ve tahıl koridorunun açık tutulması şeklinde gördüğümüz gibi diplomatik bir çözüm için kolaylaştırıcı bir rol oynayabileceğini göstermiştir." ifadelerini kullandı.
Lange, ancak Almanya'nın AB üyesi olarak Türkiye ile anlaşmazlıklarında genellikle Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi'nin yanında yer alması nedeniyle bir dizi konuda siyasi farklılıkların sürdüğüne dikkati çekti.
Lange, Alman tarafı için bir diğer önemli konunun da düzensiz göç olacağını dile getirerek, "AB ile Türkiye arasında 2016 yılında düzensiz göçü durdurmak üzere varılan mutabakat etkili ve başarılı olmuştur. Türkiye, bu ortak sorunla mücadelede güvenilir bir ortak olduğunu göstermiştir ancak bu anlaşmanın yenilenmesi ve güncellenmesi gerekiyor." dedi.
Scholz hükümetinin, Almanya'da göç konusunu istismar eden aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisinin (AfD) yükselişi nedeniyle iç siyasette baskı altında olduğuna dikkati çeken Lange, "Son eyalet seçimleri, düzensiz göçün birçok seçmen tarafından en önemli sorun olarak algılandığını gösterdi. Bu sorunu çözebilmek için Alman hükümetinin işbirliği yapması gereken kilit ülkelerden biri Türkiye." diye konuştu.
Lange, Scholz'un ziyaretinde Türkiye'nin de NATO müttefiki Almanya'ya çeşitli alanlarda beklentilerini iletmesinin beklendiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Kanımca Türkiye, AB'nin en büyük ve en etkili üyesi olarak Almanya'dan Birlik içindeki nüfuzunu kullanmasını, ilişkilerin geliştirilmesini bekliyor. Buna ekonomik ve ticari bağların güçlendirilmesi, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu ve vize serbestisi de dahil. Ankara, ayrıca NATO müttefiki Almanya'dan Türkiye'ye silah satışındaki kısıtlamalara son vermesini ve savunma sanayileri arasındaki işbirliğini teşvik etmesini bekliyor. Türk tarafı, ayrıca her zaman terörle mücadele konusunu gündeme getiriyor. Almanya'nın daha fazlasını yapmasını ve Türkiye'nin terörle mücadelesini desteklemesini istiyor."
Alman basınında yer alan haberlere göre Başbakan Scholz, ayrıca Almanya'da iltica talepleri reddedilenlerin ülkelerine geri gönderilmesi için Ankara ile daha iyi bir işbirliği arayışında olacak.
Alman hükümeti, iki hafta önce Türkiye'ye yaklaşık 336 milyon avro değerinde silah ve askeri teçhizat satışını onayladığını açıklamıştı.
Bu satışlar, geçmiş yıllarda Başbakan Scholz'un koalisyon ortağı Yeşiller tarafından farklı gerekçelerle engellenmişti.