UCM'den yapılan açıklamada, Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyuruldu.
Mahkeme ayrıca İsrail'in, UCM'nin yargı yetkisine ilişkin itirazlarını reddederek, Filistin topraklarında işlenen suçlar üzerinde yargı yetkisi bulunduğuna hükmetti.
Netanyahu ise UCM'nin kendisi ve Gallant hakkında tutuklama emri verdiği kararı tanımayacaklarını söyledi. Netanyahu, yaptığı görüntülü açıklamada, UCM'nin kararını eleştirdi.
UCM'nin "taraflı" olduğunu ileri süren Netanyahu, Mahkemenin kendisi ve Gallant'a "hayali suçlar yönelttiğini" iddia etti.
Netanyahu, UCM'nin kararının "antisemitik olduğunu" öne sürerek "baskılara boyun eğmeyeceklerini" savundu.
UCM Başsavcısı Kerim Han ve hakimler hakkında iddialarda bulunan Netanyahu, söz konusu kararı tanımadıklarını ve tanımayacaklarını ifade etti.
"YAKALAMA KARARI, TARİHİ ÖNEME SAHİP BİR ADIMDIR"TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yaptığı açıklamada, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Gazze'deki soykırımın sorumlularından Netanyahu ve Galant hakkında verdiği yakalama kararı, tarihi öneme sahip bir adımdır. Uluslararası Adalet Divanı'nın kararından sonra, bu kararla dokunulamaz zannedilen İsrail'e dokunulmuştur. Bu karar, "insanlık cephesinin" masum ve mazlum Filistin halkına verdiği desteğin sonucudur. Vicdan ve adalet kazanacak, zulüm ve barbarlık kaybedecektir. Yakalama kararı, insanlığın geleceği adına ümit verici olduğu kadar Netanyahu ve çetesinin üzerindeki koruma kalkanının kalkacağının da habercisidir. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyana kadar, soykırımcı apartheid uygulamaları nedeniyle İsrail'in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması, uluslararası toplum tarafından gündeme getirilmesi gereken acil bir konudur" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin oy birliğiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarması, insanlık adına verilmiş bir karardır. Bu iki isim soykırımcılıktan eninde sonunda hesap verecektir. Bu kararı antisemitik olarak tanımlamak, soykırımı örtbas etme çabasıdır. Bu karar insanlık değerlerini koruma kararıdır" ifadelerini kullandı.
YILMAZ: KARARIN YALNIZCA ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ OLDUĞUNU DEĞERLENDİRİYORUZCumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, "Filistin'de yaşanan insanlık ve savaş suçlarının son bulması ve adaletin tecelli etmesi için bu kararın yalnızca önemli bir başlangıç olduğunu değerlendiriyoruz. Soykırım ve savaş suçları işleyen Netanyahu ve çetesinin hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır. Biz de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu çabaya katkı sunmaya devam edeceğiz. Uluslararası toplumu, bu kararı destekleyerek insan hakları ihlallerine karşı kararlı bir tutum sergilemeye davet ediyoruz. Filistin halkının haklı ve meşru özgürlük mücadelesini sonuna kadar desteklemeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. (DHA)
AB YÜKSEK TEMSİLCİSİ BORRELL: SAYGI DUYULMALI VE UYGULANMALIAvrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrine saygı duyulması ve bunun uygulanması gerektiğini söyledi.
Ürdün'de temaslarda bulunan Borrell, UCM'nin Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Borrell, kararın siyasi olmadığını belirterek, "Mahkemenin kararına saygı duyulmalı ve uygulanmalı." dedi.
Tüm AB ülkelerine çağrıda bulunan Borrell, "AB'nin de dahil olduğu tüm mahkeme üye ülkelerini kararı uygulamaya davet ediyorum." ifadesini kullandı.
BM'DEN ÇAĞRI: UCM'NİN KARARLARINA UYUN
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurence, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin ardından, "Roma Statüsü'ne taraf olan ülkeler, UCM'nin kararlarına saygı gösterme ve bunları yürürlüğe koyma yükümlülüğüne sahiptir ve bu doğrultuda hareket etmelerini bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Laurence, AA muhabirinin, UCM'nin, İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrine ilişkin sorusunu yazılı yanıtladı.
UCM'nin Roma Statüsü kapsamındaki bağımsızlığına ve yetkisine, yargı yetkisine sahip olduğu tüm durumlar ve davalarda saygı duyduklarını belirten Laurence, şunları kaydetti:
"En ciddi uluslararası suçlar için hesap verebilirliği artırma çalışmalarını tam anlamıyla destekliyoruz. Roma Statüsü'ne taraf olan ülkeler, UCM'nin kararlarına saygı gösterme ve bunları yürürlüğe koyma yükümlülüğüne sahiptir ve bu doğrultuda hareket etmelerini bekliyoruz."
İsrail Başbakanlık Ofisi, Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni (UCM) "antisemitizmle" suçladı.
Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, UCM'nin Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasının "antisemitik" bir karar olduğu iddia edildi.
UCM'nin "taraflı ve ayrımcı" olduğu ileri sürülen açıklamada, Netanyahu ve Gallant'a yöneltilen suçlamaların "asılsız olduğu" iddia edilerek reddedildiği belirtildi.
Öte yandan, hakkında tutuklama emri çıkarılan Gallant'ın yerine Savunma Bakanlığı koltuğuna oturan Yisrael Katz ise, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kararın "uluslararası adalet sistemini benzeri görülmemiş bir seviyeye indiren ahlaki bir rezalet" olduğunu iddia etti.
Beyaz Saray, UCM'nin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasına tepki gösterdi.
Bir Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, AA muhabirine yazılı yaptığı açıklamada, UCM'nin kararını reddettiklerini belirtti.
ABD'li sözcü, "ABD, Mahkemenin İsrailli üst düzey yetkililere tutuklama emri çıkarma kararını temelden reddediyor." ifadesini kullandı.
UCM'nin İsrail'le ilgili olarak yargılama yetkisinin olmadığını savunan sözcü, bundan sonraki sürece ilişkin İsrail ve diğer ortaklarıyla koordinasyon halinde olacaklarını belirtti.
- SAVAŞ SUÇLARI VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR
Mahkeme, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten 20 Mayıs 2024'e kadar işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olduklarına dair makul gerekçeler bulunduğuna hükmetti.
Kararda, her iki şüphelinin Gazze'deki sivil halka yönelik gıda, su, ilaç, yakıt ve elektrik gibi yaşamsal malzemelerin ulaştırılmasını kasıtlı olarak engellediği belirtildi.
- İNSANİ YARDIM ENGELLENDİ
Mahkeme, İsrail'in insani yardıma izin verdiği durumlarda bile bunun uluslararası toplumun baskısı veya ABD'nin talepleri sonucu gerçekleştiğini, yardımların hiçbir zaman Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaşmadığını kaydetti.
Kararda, tıbbi malzeme ve ilaçların, özellikle anestezi ilaçları ve cihazlarının Gazze'ye girişinin engellenmesi nedeniyle doktorların yaralılara ve çocuklara anestezi malzemeleri olmadan ameliyat yapmak zorunda kaldığı vurgulandı.
- SİVİL ÖLÜMLER
UCM, gıda, su, elektrik ve yakıt eksikliğinin Gazze'deki sivil nüfusun bir kısmının yok edilmesine yönelik koşulları oluşturduğunu, bunun çocuklar dahil sivillerin yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle ölümüne yol açtığını belirledi.
Netanyahu ve Gallant'ın sivil üst düzey yöneticiler olarak, Gazze'deki sivil halka yönelik kasıtlı saldırıların önlenmesi için gerekli önlemleri almadıkları da kararda yer aldı.
- TUTUKLAMA KARARININ UYGULANMASI NASIL OLACAK?
UCM'nin çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanması, Roma Statüsü'nün 86 ve 87. maddeleri gereğince taraf ülkelerin yükümlülüğünde bulunuyor.
Statünün 89. maddesi uyarınca Netanyahu ve Gallant'ın, UCM'ye taraf herhangi bir ülkeye seyahati durumunda, o ülkenin yetkili makamlarının kendilerini tutuklayıp Lahey'deki mahkemeye teslim etmesi gerekiyor.
Mahkemenin daha önce çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanmasında zorluklar yaşandı. Sudan'ın eski lideri Ömer el-Beşir hakkındaki tutuklama emri Güney Afrika ve Ürdün tarafından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkındaki emir ise Moğolistan tarafından uygulanmadı.
Bununla birlikte tutuklama emirleri, şüphelilerin seyahat özgürlüğünü pratikte kısıtlıyor. Nitekim Putin, hakkındaki tutuklama emri nedeniyle BRICS zirvesi için Güney Afrika'ya gitmekten kaçınmıştı.
Netanyahu ve Gallant'ın da Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç gibi ülkelerin yer aldığı ve çoğunluğu Avrupa Birliği, Afrika ve Asya ülkelerinden oluşan UCM'ye üye 124 ülkeye seyahat etmekten kaçınmak zorunda kalacağı belirtiliyor.