Kaddafi'nin devrilmesinden sonra Libya'da iki farklı siyasi figür ortaya çıktı. Türkiye ve BM'nin desteklediği Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükûmeti ve Rusya, Fransa, Mısır ve BAE'nin desteklediği Bingazi merkezli Hafter öncülüğündeki Libya Ulusal Ordusu...
Türkiye, yaşanan çatışmalara ve iç savaşa rağmen Libya'daki iki tarafla da diplomatik ilişkiler geliştirdi. Çözüm odaklı ve birleştirici bir siyaset yürüten Türkiye, Libya'daki taraflara karşı uzlaştırıcı bir konumda yaklaştı.
2019 yılında Türkiye ile Trablus merkezli hükümet arasında imzalanan anlaşma sayesinde Hafter'in ilerlemesi durduruldu. Anlaşma, güvenlik işbirliğini ve deniz sınırlarını kapsıyordu.
Öte yandan Türkiye merkezli firmaların selden zarar gören bölgelerde altyapı çalışmaları için sözleşme imzalaması da fırsatların değerlendirildiğini gösteriyor. Projelerde zarar gören alanların imarı, yeniden onarılması ve inşası yer alıyor.
Libya'daki iç savaşın ardından ortaya çıkan güç boşluğunu doldurmak isteyen Trablus merkezli hükümet ile Bingazi merkezli Libya Ulusal Ordusu arasındaki çatışmaların son yıllarda sona erdi.
Türkiye'nin katkıları ve çözüm odaklı yaklaşımı ile taraflar, artık sorunların ortak paydada çözülebileceğine inanıyor. Nitekim 2024 yılında İstanbul'da düzenlenen bir fuarda Hafter, Dibeybe'nin en yakın isimlerinden ve İçişleri Bakanı olarak görev yapan İmad Trabelsi ile sohbet ederken fotoğraflandı.
Bir zamanlar siyasi mücadele veren iki farklı tarafın iki farklı ismi, Türk yetkililerde görüştü, yan yana oturdu.
Uzmanlar, Söz konusu gelişmelerin ardından Libya'da Doğu-Batı birleşmesinin mümkün olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin takındığı birleştirici, çözüm odaklı ve diplomatik ilişkilere önem veren tavrı, bölge için umutları yeşertti.