Satterthwaite, Trump'ın UCM Başsavcısı Kerim Han'ı yaptırım listesine almasını, yaptırımların Mahkemenin faaliyetlerine etkisini ve UCM üyesi ülkelerin yapması gerekenleri, AA muhabirine değerlendirdi.
BM Özel Raportörü, yaptırımların uluslararası adalet sistemine etkilerine dikkati çekerek "Bu Mahkeme, çatışma ve şiddet karşısında hukukun üstünlüğünü sağlamak için kuruldu. En ağır uluslararası suçları soruşturmakla görevli bir kurumu ve üst düzey yetkililerini yaptırım hedefi haline getirmek, hukukun üstünlüğüne ve cezasızlıkla mücadeleye doğrudan saldırıdır." dedi.
Yaptırımların etkisinin gelecek aylarda daha net görüleceğini belirten Satterthwaite, "Trump'ın kararnamesi, Mahkeme üyeleri ve görevlilerine çok sert yaptırımlar uygulanmasına izin veriyor. Şimdilik sadece Başsavcı Kerim Han hedef alındı ancak etkileri çok geniş. ABD bankalarını ilgilendiren tüm fon transferleri dondurulabilir. Vize yasağı, Savcı'nın normal görevlerini yerine getirmesini, çeşitli ülkelere seyahat etmesini ve BM yetkilileriyle görüşmesini bile engelleyebilir." ifadelerini kullandı.
Satterthwaite, ABD'nin UCM'ye yönelik çelişkili tutumuna işaret ederek "ABD, Roma Statüsü'ne taraf olmasa da Mahkemenin kuruluş konferansına katılarak desteklemişti. Özellikle Ukrayna soruşturmasında Mahkemeye önemli destekler verdi. Şimdi tüm sistemi ve özellikle Başsavcı'yı hedef alması ironik." şeklinde konuştu.
BM Özel Raportörü, yaptırımların İsrail'le ilgili soruşturmaya tepki olarak çıktığını ancak etkisinin çok daha geniş olacağını vurgulayarak "Bu yaptırımlar belirli davalara odaklanmıyor. Hedeflenen amaca göre şekillendirilmiş yaptırımlar değil bunlar. Trump yönetiminin tüm Mahkemeye ölümcül bir darbe vurmasından endişeleniyorum." dedi.
Satterthwaite, yaptırımlar sebebiyle UCM'ye bilgi, belge ve delil sunan kişilerin de yaptırım uygulanan kişilere yardım etme suçlamasıyla karşı karşıya kalabileceğini söyleyerek şu uyarıda bulundu:
"ABD yasalarında yaptırım uygulanan kişi veya kurumlara maddi destek sağlamayı yasaklayan düzenlemeler var. Bu yasalar normalde terörle mücadele için kullanılıyor ancak şimdi Mahkeme personelinin yaptırım listesine alınması, insan hakları savunucularının ve avukatların Mahkemeye yardım etmesi veya kanıt toplaması durumunda 'maddi destek' suçlamasıyla karşılaşmalarına yol açabilir. Bu durum hem bu kişilerin insan haklarının ihlali hem de savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçları soruşturmaya yönelik uluslararası çabaların engellenmesi anlamına gelir."
BM Özel Raportörü Satterthwaite, UCM üyesi ülkelerin yaptırımlara karşı harekete geçmesi gerektiğini belirterek "Öncelikle Mahkemeyi destekleyen ve yaptırımların geri çekilmesini isteyen üye ülkelerin ortak açıklamasını takdir ediyorum. 125 üye ülke, UCM'yi destekleme sözü verdi ve Mahkemeyle çeşitli şekillerde işbirliği yaptı. Bu ülkelerin şimdi net bir şekilde seslerini yükseltmeleri ve birlikte hareket etmeleri çok önemli." diye konuştu.
Satterthwaite, "UCM Başkanı'nın da daha önce tavsiye ettiği üzere, Mahkemeyi yaptırımlara karşı korumak için Avrupa Birliği 'Blokaj Yasası'nı harekete geçirmelidir." dedi.
UCM üyesi ülkelerin atması gereken somut adımların bulunduğunu dile getiren Satterthwaite, "Ülkeler, bu yaptırımların hukuka aykırı olduğunu belirtmeli. Ayrıca Trump'ın attığı bu adımın, Roma Statüsü'nün 70. maddesi kapsamında 'adaletin işleyişine saldırı' ve 'adaletin engellenmesi' olarak görülebileceğini ve bu yaptırımları uygulamayacaklarını açıkça söylemeliler." değerlendirmesinde bulundu.
Satterthwaite, özellikle ABD'nin önemli müttefiki olan ülkelerin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak "Bu ülkeler, ABD yönetimiyle görüşerek 'Bu, kabul edilemez. Sınırları aşıyor. Uluslararası hukukun önemli bir Mahkemesine yönelik saldırılarınız karşısında sessiz kalmayacağız' demeliler." ifadelerini kullandı.
BM Özel Raportörü, üye ülkelerin Mahkemeye desteğini artırması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Mahkemenin geçmişte yeterli kaynağa sahip olmaması ve özellikle Başsavcı'nın yürüttüğü tüm soruşturmalar için ek fona ihtiyaç duyması sorun olmuştu. Üye ülkeler, bu yaptırımların uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylemeli ve Roma Statüsü'ne taraf tüm devletler, hangi dava söz konusu olursa olsun, Mahkemenin önemli çalışmalarını güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğini açıklamalı."