Stenergard, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer ile Dışişleri Bakanlığındaki Türkiye-İsveç Güvenlik Mekanizması toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Stenergard, Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki bir otelde çıkan yangında hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi ve yaralananlar için geçmiş olsun dileklerini iletti.
Ankara'da bulunmanın kendisi için çok önemli olduğunu belirten Stenergard, "Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti hükümetine ve Sayın Bakan Fidan'a özellikle de bizleri sıcak bir şekilde karşıladıkları için teşekkürlerimizi ifade etmek istiyorum." dedi.
"GÜVENLİĞİMİZİ TEHDİT EDEN KONULARI ELE ALMA FIRSATI BULDUK"Stenergard, yapılan toplantının yeni oluşturulan iki taraflı Güvenlik Mekanizmasının ilki olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede ortak ilgi alanlarımız, Sayın Başbakan Kristersson (İsveç Başbakanı Ulf Kristersson) ve Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan tarafından 2023'ün ortalarında oluşturulan güvenlik mekanizması çerçevesinde diyaloglar üzerine oluşturuldu. Bu bağlamda hem Türkiye hem de İsveç'in milli güvenlikle ilgili endişeleri, terörle mücadele ve örgütlü suçlarla mücadele gibi konuların ele alınmasını hedefleyen bir mekanizma. Bugün aynı zamanda mevcut uluslararası çatışmaları ve ortak güvenliğimizi tehdit eden konuları ele alma fırsatı bulduk."
"TÜRKİYE'DE YPG, PYD VE FETÖ OLARAK İFADE EDİLEN ÖRGÜTLERE HİÇBİR ŞEKİLDE DESTEK VERMEYECEĞİMİZİ İFADE ETTİK"
Stenergard, ülkesinin terörle mücadelesinin öncelikli bir konu olduğunu ve bu konuyu Türkiye ile birlikte ele alacaklarını vurgulayarak, "Uluslararası terör, iki ülkemiz de dahil olmak üzere bütün dünyayı tehdit ediyor. Bu nedenle müttefikler olarak terörle mücadele konusunda, her türlü mücadele konusunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Bakan Fidan'a, İsveç'in Madrid'de (2022 NATO Madrid Zirvesi) ve Vilnius'ta (2023 NATO Vilnius Zirvesi) Türkiye'ye vermiş olduğu tüm taahhütleri yerine getireceğine dair teyitte bulunduğunu belirten Stenergard, "Türkiye'de YPG, PYD ve FETÖ olarak ifade edilen örgütlere hiçbir şekilde destek vermeyeceğimizi ifade ettik. İsveç olarak organize suçla ilgili her iki ülkeyi de etkileyen suçlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim için ülkemiz açısından en üstte yer alan öncelikler arasında olmaya devam edecek ve Türkiye ile ortak ve müttefik olarak birlikte çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Stenergard, ülkesinin en önemli dış politika konusunun Rusya-Ukrayna Savaşı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"İsveç, her zaman Ukrayna'nın yanında olmaya devam edecek Rusya'ya karşı kendini savunurken. Bizim için barışın en önemli yolu Ukrayna'ya destek vermek, özellikle de hem silah tedariki açısından hem de hububat ihracatı konusunda verilen destekler bizim için çok önemli. Aynı şekilde uluslararası hukukun yerine getirilmesi çok önemli. Rusya'nın herhangi bir sonuçla karşılaşmadan bu eylemlerde bulunmasına izin verilemez. Rusya, İsveç için de bir güvenlik tehdidi olmaya devam edecek. Altyapı sabotajı, şiddet eylemleri, siber ve elektronik müdahaleler de dahil olmak üzere dezenformasyon ve yine yakın çevremizde bu şekilde gerçekleştirdiği hibrit eylemler bizim için önemli."
"GAZZE'DEKİ İNSANİ DURUM FELAKETİN ÖTESİNE GEÇTİ"
Stenergard, görüşmelerde Orta Doğu konusunun da ele alındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Esed rejiminin düşmesi, tarihi bir fırsattır, Suriye yönetimi ve Suriye halkının geleceğini yönlendirmesi açısından. Akabe Deklarasyonu, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'nin de desteklediği, bundan sonra takip edilecek çok önemli bir yol haritası ortaya konuluyor. Suriye için kapsayıcı ve adil bir siyasi sürecin olması kritik öneme sahiptir. Özellikle de kadınların ve azınlıkların da mutlaka bu geçiş dönemine dahil edilmesi gerekir. AB'nin bir parçası olarak İsveç de Türkiye ve diğer ortaklarla birlikte bu konuya destek vermeye hazırdır. (İsveç) Aynı zamanda Suriye'ye 25 milyon avroya varan, 2024'te destek veren önemli bir destekçidir. Aynı zamanda Suriyelilere ve mülteci topluluklara, komşu ülkelere de, Türkiye'de dahil olmak üzere destek vermeye devam edeceğiz. Çünkü Türkiye de gerçekten Esed rejiminin zalimliğinden kaçan birçok kişiye ev sahipliği yaptı."
Stenergard, Gazze'deki insani durumun özellikle kadınlar ve çocuklar açısından "felaketin ötesine geçtiğini" belirterek, şunları söyledi:
"İsveç hükümeti tutarlı bir şekilde her zaman tüm taraflara uluslararası insani hukuka saygı duymaya çağrıda bulunmuştur. Aynı zamanda insani erişimin sağlanması ve insani konularla çalışan aktörlere güvenlik sağlanması çağrısında bulunmuştur. Gazze'deki ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Birçok rehine, 7 Ekim 2023'ten bu yana tutulan esirler artık ailelerine kavuşabilecekler. Özellikle de en önemli şeylerden bir tanesi ateşkesin, Gazze'deki sivil nüfusun ızdırabını azaltması ve insani yardımlara erişimi arttırması ümidimiz. Umuyoruz ki bu konudaki kararlılık sağlam bir şekilde devam edecektir."
"EŞİT DERECEDE KARŞILIKLI SİYASİ ÖNCELİKLERİMİZE ÖNEM VERİYORUZ"
Stenergard, Türkiye ve İsveç ilişkilerinde yeni bir aşamaya başlandığını ifade ederek, "Eşit derecede karşılıklı siyasi önceliklerimize önem veriyoruz ve bence hem Türkiye'ye hem İsveç'e faydalı olacak şekilde daha geniş anlamda bölgeye faydalı olacak birçok şey elde edebileceğimize inanıyorum." dedi.
Bakan Stenergard, iki ülkenin kuruluşları arasındaki işbirliğinin 2022 NATO Madrid Zirvesi ve 2023 NATO Vilnius Zirvesi sonrası sıkılaştığına işaret ederek, "Güvenlik Mekanizması Platformu çerçevesiyle bu işbirliğini daha da derinleştireceğiz." diye konuştu.
Bu çerçevede bilgi ve belge paylaşımının da artacağını vurgulayan Stenergard, şunları kaydetti:
"Her iki ülkede irtibat görevlileri konuşlandırıldı. Halihazırda karşılıklı kurumlarımız daha sıkı bir işbirliği içinde çalışmaya başladılar bile. İlgili kurumlardan temsilciler de vardı düzenlediğimiz toplantıda bugün. Görüşmelerimiz çerçevesinde önümüzdeki dönemde nasıl daha yakın bir işbirliği kurabileceğimizi konuştuk."