Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Bağımsız Uluslararası Gerçekleri Araştırma Misyonu Üyesi Mona Rishmawi, Sudan'daki kadınlara yönelik cinsel saldırı raporlarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Rishmawi, Sudan'daki iç çatışma nedeniyle kadınların birçoğunun mülteci konumuna düştüğünü söyleyerek, birçok kadının da eşleri çatışmada öldürüldüğü için diğer ülkelere tek başlarına gitmek zorunda kaldığını belirtti.
ÇOK SAYIDA KADIN KAYIPSudanlı kadınların ülkede çok kez yer değiştirdiğini ve yolculuklarda tehlikelerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Rishmawi, "Kadınlardan çok sayıda kayıp vakası da yaşanıyor. Kendilerinin ya da sevdiklerinin akıbetini bilmiyoruz. Sudan içinde ve dışında birçok kez yer değiştirdiler. Sudanlı aileler genellikle çok çocuklu oluyorlar, kadınlar o çocuklara da tek başına bakmak zorunda kalıyor." diye konuştu.
Uluslararası insan hakları avukatı Rishmawi, iç çatışma sırasında eşlerini kaybeden kadınların zor koşullarda yaşamak zorunda kaldığına dikkati çekerek, kadınların ailelerinin ve hayatların parçalandığını ifade etti.
KADINLAR CİNSEL SALDIRILARI GİZLEMEK ZORUNDA KALIYOR
Rishmawi, Sudan'daki iç çatışmada kadınlara yönelik ihlallerin yoğun bir şekilde yaşandığını ifade ederek, BM misyonuna Sudan'daki kadınlara yönelik cinsel saldırı vakalarının rapor edildiğini aktardı.
Sudanlı kadınların genel olarak yerinden edilme sırasında kaçarken cinsel saldırılara maruz kaldığını anlatan Rishmawi, göç sırasında tutuklanan kadınların da cinsel saldırılara uğradığını kaydetti.
Rishmawi, kadınların ve kız çocuklarının toplumdaki rolleri nedeniyle hedef alındığı ve cezalandırıldığı tespitinde bulunarak, "Toplumdaki yardıma muhtaç insanlara yardım etmek isteyen Sudanlı kadınlar da cinsel saldırılara maruz kaldılar." diye konuştu.
Sudanlı kadınların damgalanmamak için cinsel saldırıları gizlediğini aktaran Rishmawi, "Kaç kadının cinsel saldırıya maruz kaldığını rakamlarla değerlendirmek çok zor çünkü biliyorsunuz bizim kültürümüzde cinsel şiddetle ilgili çok fazla damgalama var. Aileler kadınlarla kadınlar da kızlarla bu konuda konuşmaktan hoşlanmıyor." ifadelerini kullandı.
Cinsel saldırı mağduru kadınların toplumdan dışlandığının altını çizen Rishmawi, toplumun suçu failde değil de mağdurda aradığından bahsetti.
"KADINLAR SAVAŞ SİLAHI OLARAK KULLANILIYOR"Rishmawi, cinsel saldırı mağduru kadınların baskılar nedeniyle sağlıklarını yitirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu bizim geleneklerimize aykırı. İslam dinine aykırı. Kadınlar savaş silahı olarak kullanılıyor. Maalesef, dediğim gibi, kadınlarla röportaj yaptım ve kadınlarla konuştum, çok güçlü kadınlarla konuştum. Size hikayelerini anlattıkları sırada konu cinsel saldırıya gelince konuşmak istemiyorlar. Bence siyasi liderler bunun kabul edilemez olduğu, faillerin adalete teslim edileceği yönünde talimatlar vermeli ve bildiriler yayınlamalıdır. Kadınlara ve kadın bedenine karşı yürütülen bu savaşın durdurulması gerekiyor."
HASTANALER HEDEF ALINIYOR
Sudan'daki sağlık sisteminin iç çatışma nedeniyle çöktüğünü söyleyen Rishmawi, hastanelerin bombalandığını ve kullanılamaz hale geldiğini belirtti.
Rishmawi, sağlık çalışanlarının çatışmalar nedeniyle işlerini yapamadığına dikkati çekerek, "Doktorlar, hemşireler, ebeler ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu yüzden sağlık sistemi aksıyor." dedi.
Temel sağlık hizmetlerine erişimin Sudanlı kadınlar için oldukça zor olduğunu ifade eden Rishmawi, ailelerin kendi çabaları ile doktor bulmak zorunda kaldıklarını aktardı.
Rishmawi, özellikle kadınların hastaneye erişiminin kısıtlı olması nedeniyle kadın hastalıklarıyla müdahalelerinin çok zor olduğunu bildirerek, "Bu konuda ayrıntıya girmek istemiyorum, ama fiziksel komplikasyonları var. Aileler, sağlık hizmeti sağlayıcılarını, yardımcı olmaları için kendileri bulmak zorunda kalıyor. Sağlık hizmetleri var ama bu aslında olması gerektiği kadar organize değil çünkü çatışma bölgelerinde sağlık sistemi çökmüş durumda." tespitini yaptı.
Sudanlı kadınların köleleştirilmesi konusunun araştırıldığını söyleyen BM temsilcisi Rishmawi, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kadınların cinsel amaçlarla satılması için köleleştirilmesi hakkında araştırma yapmadık. Bu iddiaların farkındayız ve soruşturmamızı henüz tamamlamadık. Kadınların köleleştirildiği iddiası doğru ya da yanlış diyemeyiz."
ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Sudan'da 30 yıl süren Ömer el Beşir iktidarının halk ayaklanmasıyla devrilmesi sonrası sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümete karşı ortak darbe yapan ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki güç mücadelesi 16 aydır devam ediyor.