Gazze Şeridi'ndeki 3 İsrailli erkek esir karşılığında İsrail hapishanelerindeki 183 Filistinli serbest bırakıldı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Ofer Askeri Cezaevi ve İsrail'in güneyindeki Ketziot Hapishanesinden salıverilen Filistinliler, Uluslararası Kızılhaç ekiplerine teslim edildi.
Esirleri taşıyan Kızılhaç'a ait otobüs, Ramallah'ta Filistinliler tarafından sevinç gösterileriyle karşılandı.
Filistinli dünyaca ünlü şair Mahmud Derviş'e atfedilen Ramallah'taki müzenin önünde, esirler Kızılhaç otobüsünden omuzlarda taşınarak indirildi.
Hamas'ın lider kadrosundan Şeyh Cemal Tavil (62), İsrail hapishanesinde maruz kaldığı muamele nedeniyle otobüsten indirilince Filistin Kızılayı tarafından hemen hastaneye kaldırıldı.
Filistinliler, hapishanedeki İsrailli gardiyanların esirleri Tevrat'tan bir ayeti okumaya zorladığını, Şeyh Tavil'in bunu reddettiği için darbedildiğini aktardı.
"BİR BUÇUK YIL KENDİMİ BİLE GÖREMEDİM"
Esirlerden Muhammed Hureyviş, 24 sene hapse mahkum edildiğini ancak anlaşma sayesinde 15,5 yılda serbest kaldığını belirtti.
Esirlerin serbest kalma konusunda ümitlerinin kalmadığı bir dönemde, "Allah'ın kendilerine özgürlük bahşettiğini" dile getiren Hureyviş, anlaşmayı sağlayanlara teşekkür etti.
Hureyyiş, şapkasını çıkararak İsrail hapishanesinden serbest bırakılmadan önce zorla saçlarının çok kısa biçimde tıraş edildiğini söyledi.
Duygularını tarif etmenin mümkün olmadığını paylaşan Hureyyiş, "Bir buçuk yıldır kendimi bile görmedim ilk defa görüyorum. Toplamda 18 kilogram kaybettim." dedi.
Filistinli 55 yaşındaki Hatim Ceyyus ise 6 defa müebbet hapis cezasına çarptırıldığını ancak şimdi serbest kaldığını ve bugünün "yeniden doğdukları gün olduğunu" ifade etti.
ESİRLERE "KUTLAMA YAPMAYIN" UYARISI
Ahmed Avni Takatika (21) da üç buçuk yıl hapse mahkum edildiğini 2 sene sonra esir takası anlaşmasıyla serbest kaldığını ve hapishanelerde koşulların ağır olduğunu anlattı.
İsrail hapishanelerindeki son anlarının, daha önce olduğu gibi "aşağılandıklarını, dövüldüklerini ve kötü muamelenin eksik olmadığını" vurgulayan Takatika, İsrail iç istihbaratı Şin-Bet'in (Şabat) kendilerine kutlama yapmamaları, "hatta kimseye selam dahi vermeden eve gitmeleri gerektiği uyarısı yaptığını" söyledi.
HAPİSHANELERDEKİ KOŞULLAR AĞIR
Muhammed Düveykat ise 18,5 sene hapse mahkum edildiğini ve 16 yıl sonra esir takası anlaşmasıyla serbest kaldığını aktardı.
Hapishanelerdeki koşulların çok ağır olduğunu ve maruz kaldıkları muamelenin "eşi benzeri olmadığını" dile getiren Düveykat, gardiyanların tüm serbest kalan esirlerin koluna Tevrat'tan bir ayet yazılı bileklik taktığını ve esirleri bunu okumaya zorladıklarını kaydetti.
İsrail hapishanesinde Filistinlilere takılan bileklikte, "Ebedi halk unutmaz, düşmanlarımı kovalayıp, yakalayacağım." ifadesi yer alıyor.
İyad Ebu Suheydem ise 18 defa müebbet hapis cezasına çarptırıldıktan yaklaşık 20 yıl sonra serbest kaldığını, 7 Ekim 2023'ten bugüne dünyayla temaslarının kesildiğini, dışarıdan hiç haber alamadıklarını aktararak, "Hapishaneye ilk girdiğim günden itibaren serbest kalacağımı biliyordum. Buradaki İsrailli gardiyana 'bir gün buradan çıkacağım' diye söyledim. 'Nasıl çıkacaksın?' diye sordu. 'Allah bir gün beni çıkaracaktır' dedim. Tabii ki bana inanmadı." şeklinde konuştu.
Filistinli esirlerin İsrail hapishanelerinde çok zor durumda olduğunu tekrarlayan Şuheydem, on yıllarca hapis hayatındaki en ağır koşulları 7 Ekim 2023'ten sonra gördüğünü söyledi.
İsa Battat ise 3 müebbet ve 40 yıl hapis cezasına mahkum edildiğini 22 sene sonra özgürlüğe kavuştuğunu belirtti.
Hapishane koşullarının ağır olduğunu, "özgürlüğün ise tarif edilemeyeceğini" dile getiren Battat, "İsrail hapishanelerinde bize yeterli gıda, kıyafet, sağlık hizmeti ve hiçbir şey sağlanmadı" dedi.