Yunanistan ile son 15 yıldır yaşanan Girit Adası kara suları sorununun, Türkiye ile 27 Kasım 2019'da imzalanan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" ile uygun bir zemine oturtulduğunu kaydeden uzmanlar, 3 Ekim 2022'de imzalanan hidrokarbon alanındaki mutabakat muhtırasıyla da konunun çözüme kavuştuğunu belirtiyor.
Eski Libya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Saniye Fercani, Türkiye ile 2019 yılında imzalanan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" ve 3 Ekim'de imzalanan hidrokarbon alanındaki mutabakat muhtırasına Yunanistan'ın Girit Adası nedeniyle itiraz ettiğini söyledi.
Yunanistan ile Libya arasındaki deniz sınırları sorununun 2007 yılından bu yana sürdüğünü kaydeden Fercani, Libya'nın Derne kentinden Girit Adası'na kadar olan bölgede deniz sınırlarının belirlenmesi çalışması esnasında Yunanistan ile anlaşmazlık yaşandığını ifade etti.
O tarihte Girit'in kara suları konusunda Yunanistan'ın geri adım atmadığını ve çok az bir nüfusun yaşadığı bu ada nedeniyle Libya'nın deniz alanına girdiğini vurgulayan Fercani, "Öyle inanıyorum ki Libya ile Türkiye arasındaki mutabakat muhtırası Yunanistan'ın Girit Adası kara suları konusundaki inadına karşı iyi bir cevap niteliğinde." dedi.
Fercani, Libya'nın Kaddafi döneminde defalarca bu konuyu çözüme kavuşturmak istediğini ancak Yunanistan tarafının buna yanaşmadığını belirterek, "Güçlü bir müttefik ile Yunanistan'a cevap verme zamanı gelmişti. Bunu da inkar etmiyoruz. Türkiye gibi büyük bir ülke uluslararası kanunlara muhalif anlaşmalar imzalamaz." diye konuştu.
Libya'nın diğer egemen ülkeler gibi o bölgelerde arama yapma, doğal gaz çıkarma ve başka projeleri hayata geçirme hakkı olduğunu dile getiren Fercani, AB'nin tutumunu Fransa ile ilintilendirerek, "Fransa'nın Libya'nın topraklarında gözü olduğu biliniyor. Fransa'nın sadece denizde değil Libya'nın güneyin de de emelleri var." dedi.
Libyalı aktivist Mutez Muhammed bin Zehra, siyaset ilminde uluslararası alanda imzalanan anlaşmalara itiraz etme veya karşı çıkmanın normal olduğunu, Kahire'nin tutumunun da Türkiye ile Mısır yönetiminin yaşadığı siyasi anlaşmazlıkların bir yansıması niteliğini taşıdığını belirterek, halbuki 2019'daki mutabakat muhtırasının Mısır'ın Akdeniz'deki alanlarını artırdığını hatırlattı.
"Yunanistan'ın Girit Adası'nın kara suları tutumuyla ilgili en doğru ifade 'Bu bir gasp girişimidir' şeklinde olacaktır." diyen Libyalı aktivist, şunları kaydetti:
"İşler doğru yönde ilerliyor. Bizim için öncelik Libya'nın çıkarlarıdır. Türkiye ile imzalanan anlaşmalar bu ülke ile yeni ortaklıklar ortaya çıkaracaktır. Bu da Libyalı gençler için iş imkanı demektir. Ayrıca Libya enerji konusunda bölgede önemli bir aktör haline gelecek."
Libya Mergib Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nasır Oun, Türkiye ile Libya arasında 3 Ekim'de imzalanan hidrokarbon alanındaki mutabakat muhtırasının uluslararası normlara uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti.
Oun, "Türkiye ile imzalanan anlaşmalara göre bizim yetki alanlarımız, Libya sahillerinden Akdeniz'in açıklarına doğru 200 mil, yaklaşık 370 kilometre uzunluğundadır. Bu alanda doğal gaz, petrol ve diğer madenler bulunuyor." diye konuştu.
Yunanistan ve Mısır yönetimlerinin itirazının birbirinden bağımsız, farklı nedenlerden olduğuna dikkati çeken Oun, "Yunanistan, Girit Adası kara suları nedeniyle itiraz ediyor. Libya kendi deniz yetki alanlarından faydalandığı sürece Yunanistan bundan rahatsız olacak." dedi.
Oun, bu bölgedeki yer altı kaynaklarının Mısır, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs'ın ekonomisini de etkileyeceğinin altını çizerek, aramaların yapılıp madenlerin çıkarılması durumunda bile enerji naklinin yine bu sular üzerinden yapılacağını kaydetti.
"Yunanistan Türkiye'nin Girit Adası açıklarında arama yapacak olmasından da endişe ediyor." diyen Oun, "Bir ülkenin egemenliği gereği kara suları ve yetki alanları onun mülküdür kimse karışamaz. Kendisi arama yapar ve başkasına kiralar uluslararası yasalara göre hakkıdır." şeklinde konuştu.
Türkiye ile Libya arasında hidrokarbon alanında 3 Ekim'de Trablus'ta imzalanan mutabakat muhtırasına Yunanistan yönetimi Girit Adası nedeniyle tepki göstermişti.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Sözcüsü Muhammed Hammude ise 5 Ekim'de Trablus merkezli "February" televizyon kanalına konuşmuş ve Türkiye ile Libya arasında hidrokarbon alanında imzalanan mutabakat muhtırasının ülkesinin enerji alanındaki potansiyeli açısından önemli fırsatlar sağlayacağını vurgulamıştı. Hammude, "Libya Girit'in kara suları konusunda Yunanistan ile aynı fikirde değil ve bazı anlaşmazlık konuları var." ifadelerini kullanmıştı.