22 Mart 2025 Cumartesi / 23 Ramazan 1446

Kurucu liderin torunundan Türkiye'ye çağrı: Bizimle aynı safta olun

Osmanlı döneminde üç padişahın yönetimine tanıklık eden, Cezayir'in kurucu lideri olarak kabul edilen Emir Abdülkadir el-Cezayiri'nin torunu olan Prens Cafer el-Cezari, Suriye halkına ortak İslam tarihi mirasını koruma ve İslam kültürünü canlandırma çağrısında bulundu. Cezari, dedesinin Şam'daki sarayının bakımını yapmayı ve vakfa dönüştürmeyi planladıklarını kaydederek, 'Şanlı atalarımızın tarihini, modern çağda yeniden canlandırmak istiyoruz. Tüm kültürleri kucaklayan modern bir devlet kuracağız. Millet, tarihinin, şanının farkına varamadığı için bugününü ve geleceğini üretemez. Türkiye'deki yetkilileri de bizimle aynı safta olmaya çağırıyoruz.' dedi.

AA22 Mart 2025 Cumartesi 11:16 - Güncelleme:
Kurucu liderin torunundan Türkiye'ye çağrı: Bizimle aynı safta olun

Fransa'nın sömürge girişimine karşı savaşçı kimliğiyle Cezayir'in kurucu lideri olarak kabul edilen Emir Abdülkadir, Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid olmak üzere 3 Osmanlı padişahının dönemine tanıklık etti.

Bağımsızlık mücadelesi yürüttüğü için 1847 yılında Fransa'ya sürgüne gönderilen ve 5 yıl burada tutuklu kalan Emir Abdülkadir, Sultan Abdülmecid'in kefaleti ile serbest bırakılmasının ardından Bursa'ya yerleşti.

Bursa'da 1855'te meydana gelen depremden sonra Şam'a geçen Emir Abdülkadir'in Amara Mahallesi'nde satın aldığı eski Şam mimarisiyle inşa edilen evinde, Osmanlı arması ve Bursa'da ikamet ettiği konaktaki motifler bulunuyor.

- "OSMANLI DÖNEMİNDE DEDEM ARAP KÖKENLİ TEK ŞEHZADEYDİ"

Şam'da doğan ve hukuk fakültesi mezunu olan Prens Cezari (47), AA muhabirine, dedesinin Fransa'da serbest bırakılmasının hikayesini anlattı.

Prens Abdulkadir'in, Sultan Abdülmecid'in III. Napolyon'a verdiği kefalet sayesinde Fransa'daki hapishaneden kurtulduğunu belirten Cezari, "III. Napolyon, kendi inisiyatifiyle prensi, direnişe geri dönmeme şartıyla serbest bıraktı." dedi.

Prens Cezari, dedesinin hapisten çıkmasının ardından Sultan Abdülmecid tarafından ağırlandığını kaydederek, "Sultan, dedemi, oğullarını ve arkadaşlarını devletin üst kademelerine taşıdı. Onu ağırladı. Öğle yemeği ile akşam yemeği arasında yaklaşık 8 saat boyunca yanında oturdu. Dedem, Bursa'da ilk kez Arap Camisi'ni kurdu. Büyük bilimsel konseylerin merkeziydi. Deprem sonrasında sultanın fermanıyla Şam'a taşındılar." ifadelerini kullandı.

Sultan tarafından dedesine verilen fermanın asıl nüshasının, İstanbul'da Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nde bulunduğunu aktaran Cezari, "Osmanlı döneminde dedem Arap kökenli tek şehzadeydi." diye konuştu.

Cezari, Suriye'deki halk ayaklanmasında Beşşar Esed rejiminin, kuzeni Ziyad Hoca'yı öldürdüğünü söyleyerek, din dersleri vermekten men edilen kuzeninin, tutuklandığını, gördüğü işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.

- "DEDEMİN ŞAM'DAKİ SARAYINI VAKFA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ"

Devrik Esed rejiminin, Suriye halkının gerçek kültürünü yaşamaktan mahrum bıraktığını vurgulayan Cezari, rejimin Dummar Mahallesinde bulunan dedesine ait saraya el koyduğunu anlattı.

Cezari, Dedesinin Şam'daki sarayının bakımını yapmayı ve vakfa dönüştürmeyi planladıklarını kaydederek, "Bu bir vefa meselesidir." dedi.

Dedesinin sarayını, Suriye'de yerinden edilen ve yardıma ihtiyacı olanlar için El Osman Yardım Vakfı'na dönüştürmek istediğine işaret eden Cezari, vakıfla İslam medeniyetini yaymayı, yoksullara yardım yapmayı ve dağıtmayı amaçladıklarını söyledi.

Türkiye, Cezayir ve Suriye'nin tarih boyunca kültürel, ekonomik ve siyasi olarak birbirine bağlı olduğuna değinen Cezari, "Türkiye bölgesel bir güçtür ve Osmanlı'dan gelen ortak bir tarihimiz var. Suriye'deki yetkililerin, bu tarihi mirasın korunması ve modern bir devlet inşasında bize destek vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

-"SURİYE'DE TÜM KÜLTÜRLERİ KUCAKLAYAN MODERN BİR DEVLET KURACAĞIZ"

Vakıfta yapmayı planladığı çalışmalardan bahseden Cezari, "Şanlı atalarımızın tarihini, modern çağda yeniden canlandırmak istiyoruz. Tüm kültürleri kucaklayan modern bir devlet kuracağız. Millet, tarihinin, şanının farkına varamadığı için bugününü ve geleceğini üretemez. Türkiye'deki yetkilileri de bizimle aynı safta olmaya çağırıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Cezari, sömürgeciliğe ve işgale karşı duran bir ülkede yer aldığını vurgulayarak, "Özgürlük ve onur mücadelesinde Fransız sömürgeciliğinin tohumlarına (Esed rejimine) bir milyon şehit veren Suriye gibi bir ülkeden gelmekten gurur duyuyorum." diye konuştu.

- "HEPİMİZ TEK YÜREK OLACAĞIZ"

Suriye halkının geçtiği bu dönemi hassas bir süreç olarak nitelendiren Cezari, "Bu dönemde bağışlama ve hoşgörü gereklidir." dedi.

Cezari, Devrik Esed rejimi döneminde bile ay yıldızlı yüzük taktığını belirterek, "Devlet memurları bana sorardı, 'Bu yüzük nedir?' diye. 'Bu hilal bayrağı, İslam'ın hilali kalplerimize kazınmış bir mirastır.' derdim, ondan vazgeçmeyiz." ifadelerini kullandı.

Fransa'nın İslam ülkelerinin ortak tarihlerinden birçok şeyi silmeye çalıştığını kaydeden Cezari, "Akdeniz ülkeleri hilal ülkelerdir. Hepimiz tek yürek olacağız." şeklinde konuştu.

"Türkiye olarak destek vereceğiz"

Almanya, Şam'da yeniden büyükelçilik açtı

Türkiye ile temasları kıta ötesinin dikkatini çekti: Güvenliklerinde kilit paydaş