Hamas'ın silahlı kanadı Izzeddin Kassam'ın başlattığı 'Aksa Tufanı' operasyonu sonrası İsrail ordusu, 'savaş durumu' ilan ederek onlarca savaş uçağıyla Gazze'nin Güney şeridine bomba yağdırmaya başladı. Öte yandan İsrail Kuvvetleri (IDF), Hamas'a karşı 'Demir Kılıçlar Operasyonu' başlatıldığını duyurdu.
232 FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından,"Aksa Tufanı" saldırısının ardından Filistin tarafındaki can kayıplarına ilişkin bilgi verildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 232 kişinin yaşamını yitirdiği, 1697 kişinin yaralandığı belirtildi.
Can kayıplarının olduğu bölgelere ilişkin ise bilgi verilmedi.
ABD'DEN İŞGALCİ İSRAİL'E DESTEK
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden'ın telefonda görüştüğü belirtildi.
İsrail Başbakanlığından yapılan açıklamaya göre Netanyahu'yu telefonla arayan Biden, ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını ve Tel Aviv'in kendini savunma hakkını desteklediğini söyledi.
Netanyahu'nun da Biden'a koşulsuz desteği için teşekkür ederek, "İsrail'in sonunda kazanacağı uzun sürecek, güçlü bir harekatın şart olduğunu" dile getirdiği aktarıldı.
Netanyahu'nun ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile telefonda görüştüğü ve iki liderin de İsrail'e desteğini açıkladığı ifade edildi.
Abluka altındaki Gazze Şeridi'nden düzenlenen saldırılarda ölen İsraillilerin sayısının 300'e, yaralanan sayısının ise 1590'a yükseldiği bildirildi.
HAMAS: ESİR ALINAN İSRAİLLİLER ARASINDA ÜST DÜZEY SUBAYLAR VAR
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, Al Jazeera televizyonuna yaptığı açıklamada, "Elimizde İsrail'deki tüm esirlerimizin serbest kalmasını sağlayacak esirler var." dedi.
Çok sayıda İsraillinin esir alındığını ve aralarında üst düzey subayların olduğunu ifade eden Aruri, "savaşa girdiklerini ve çok şehit verdiklerini, zafer için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Aruri, "Kassam Tugayları, kutsalların çiğnenmesini kabul etmeyecek. Filistinlilerin tutuklanmasını, yerleşim birimleri inşasını ve Gazze'ye ablukanın sürmesini kabul etmeyeceğiz. Halkımızın onuru ve özgürlüğü için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız." dedi.
Mescid-i Aksa'ya baskınlar düzenlediğinde yaptıkları uyarıların dinlemediğini kaydeden Aruri, "İsrail'in şu an caydırıcılık denklemini yeniden oluşturmaya çalıştığını ancak bunu başaramayacağını" söyledi.
Aruri, "Şiddetli saldırılara maruz kalabiliriz. Bazı kayıplara katlanacağız. Her senaryoya hazırız." ifadesini kullandı.
GAZZE YAKINLARINDA 2 FİLİSTİNLİ FOTO MUHABİRİ ÖLDÜRÜLDÜ
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Gazze yakınlarında 2 Filistinli foto muhabirinin öldürüldüğünü bildirdi.
RSF'den yapılan açıklamada, Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın İsrail'e başlattığı saldırıyı ve İsrail'in buna verdiği karşılığı takip eden 2 Filistinli foto muhabirinin Gazze yakınlarında öldürüldüğü belirtildi.
Açıklamada, bu suçlar kınanırken, taraflara muhabirleri koruma çağrısı yapıldı.
Öldürülen muhabirlerin Ain Media için çalışan İbrahim Lafi ile Ain Rabi'a için çalışan Mohammad al-Salihi olduğu aktarıldı.
HAMAS: ESİR ALINAN İSRAİLLİ ASKERLER GÜVENLİ YERLERDE TUTULUYOR
Hamas, esir aldığı onlarca askerin güvenli yerlerde ve tünellerde tutulduğunu duyurdu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları konuya dair açıklama yaptı.
Açıklamada, esir alınan onlarca İsrailli asker ve subayın, güvenli yerlerde ve direniş güçlerine ait tünellerde güvence altında olduğu kaydedildi.
Kassam Tugayları, söz konusu askerlerin net sayısına ilişkin bilgi vermedi.
NETANYAHU'DAN SALDIRI AÇIKLAMASI
Netanyahu, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail'e başlattığı "Aksa Tufanı" isimli saldırı nedeniyle ulusa sesleniş konuşması yaptı.
Hamas'ın İsrail'e karşı savaş başlattığını, bugünkü durumun daha önce görülmediğini, bir daha tekrarlanmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Netanyahu, "Ordu Hamas'ın canını acıtmak için tüm gücünü kullanacak. Hamas'ın toplandığı, gizlendiği her yeri sakat bırakıp enkaza dönüştüreceğiz." dedi.
Netanyahu, abluka altındaki Gazze Şeridi sakinlerine seslenerek "Gazze sakinleri şimdi orayı terk edin çünkü her yerde tüm (askeri) gücümüzle harekete geçeceğiz." ifadelerini kullandı.
Hamas'ın İsrail bölgelerini "işgal ettiğini" savunan Netanyahu, şöyle devam etti:
"Bu savaşı kazanacağız ama bedeli çok ağır. Bu hepimiz için zor bir gün. İsrail ordusu derhal Hamas'ın becerisini yok etmek için tüm gücünü kullanacak. Onları yıkım noktasına getireceğiz. İsrail'e ve vatandaşlarına yaşattıkları bu kara günün intikamını alacağız."
İsrail ordusunun Gazze Şeridi çevresindeki yerleşim bölgelerindeki silahlı unsurları temizlediğini aktaran Netanyahu, bu bölgede "yerleşimden yerleşime evden eve ilerlediklerini" dile getirdi.
Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden ve diğer dünya liderleriyle İsrail'in bu harekatta hareket özgürlüğünü görüştüğünü söyleyerek, "bu savaşın vakit alacağını, zor olacağını ve kendilerini zorlu günlerin beklediğini ancak savaşı kazanacaklarını" sözlerine ekledi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron ile İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıları ve giderek tırmanan gerilimi ele aldı.
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre Abbas ile Macron telefonda görüştü.
Abbas, görüşmede gerilimin tırmanışının ana nedenlerinin "siyasi ufkun daralması, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını kullanamaması, başkenti Doğu Kudüs olan kendi devletinde bağımsızlık ve egemenlik elde edememesi ve İsrail saldırganlığının devam etmesi ile uluslararası sessizlik" olduğunu söyledi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, şu ifadeleri kullandı:
"Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti topraklarında İsrail'in işgaline son verilmesi ve halkımızın bağımsızlık, egemenlik ve Birleşmiş Milletlere tam üyelik hakkının tanınması, bölgede güvenliği, istikrarı ve barışı sağlayacak şeydir."
Filistin lideri, uluslararası hukuki kararların İsrail'e uygulanmaması ve Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliğin ve baskının devam etmesinin, sonuçlarını kimsenin kaldıramayacağı bir patlamaya yol açtığına dikkati çekti.
Abbas ayrıca, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.
Görüşmede Macron ise "Fransa'nın iki devletli çözümü destekleme, gerilimin tırmanmasını durdurmak için çalışma ve tüm taraflarla temas kurma konusundaki kararlılığını" ifade etti.
ABBAS, ABD DIŞİŞLERİ BAKANI BLİNKEN İLE GÖRÜŞTÜ
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre Devlet Başkanı Abbas, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Abbas, İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin ihlallerinin, Mescid-i Aksa başta olmak üzere Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarına saldırılarının, bölgedeki tırmanışın nedeni olduğunu vurgulayarak, İsrail'in Filistin halkına yönelik tırmanışına son vermesi gerektiğini belirtti.
Uluslararası meşru kararlar ve uluslararası hukukun İsrail üzerinde uygulanmamasının, Filistin halkının maruz kaldığı zulmün sürmesinin, bölgedeki durumları sonuçlarına kimsenin katlanamayacağı bir patlamaya doğru sürüklediğine dikkati çeken Abbas, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulundu.
Blinken de ülkesinin tüm taraflarla bölgedeki gerilimin sona ermesi için çalıştığını belirterek, iletişimde kalmanın önemini vurguladı.
İSRAİL'DE "ÖZEL GÜVENLİK DURUMU" TÜM ÜLKE TOPRAKLARINI KAPSAYACAK ŞEKİLDE GENİŞLETİLDİ
İsrail'de "özel güvenlik durumunun" tüm ülkeyi kapsayacak şekilde genişletildiği bildirildi.
İsrail Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın operasyonel değerlendirmelerin ardından "özel güvenlik durumunu" tüm İsrail topraklarını kapsayacak şekilde genişlettiği belirtildi.
Açıklamada, böylece İsrail ordusunun sivillere güvenlik talimatları verebileceği ve gerekli durumlarda kamuya açık alanları kapatabileceği aktarıldı.
Ulusal Güvenlik Konseyi de resmi sitesinden yaptığı açıklamada, Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıların ardından yurt dışındaki İsrail vatandaşlarına güvenlik tavsiyelerinin yeniden hatırlatıldığını kaydetti.
Yurt dışına gidecek vatandaşlara seyahat uyarısı olmayan ülkeleri tercih etmeleri gerektiği belirtilerek, Yahudi dini bayramı kutlamaları ve tatil toplantılarının terör saldırılarının hedefi olabileceği vurgulandı.