İsrail kamuoyunda Gazze için katliam çağrıları artıyor! Gitmiyorlarsa hepsini öldürelim

Middle Eat Eye'de yer alan analiz şu şekilde; İsrail'de Filistinlilerin toplu olarak öldürülmesine yönelik açıklamalar giderek normalleşiyor. Son dönemde siyasetçiler, askeri yetkililer ve kamuoyunun önde gelen isimleri tarafından yapılan açıklamalar, İsrail'in Gazze'ye yönelik politikalarının Hamas ile mücadele sınırlarını aştığını ve etnik temizlik boyutuna ulaştığını gösteriyor.

GAZZE ARINDIRILMALI!

Ekim 2023'te dönemin İstihbarat Bakanı Gila Gamliel tarafından hazırlanan "Gazze'deki sivil nüfusun Sina'ya tahliyesi" planı dünya çapında büyük yankı uyandırmıştı. Plan, İsrail'in asıl hedefinin Hamas'ı yok etmek değil, Gazze'yi Filistinlilerden arındırmak olduğunu gösteren bir kanıt olarak değerlendirilmişti. Ancak İsrail içinde bu plan medyada sınırlı yer buldu.

TRUMP CESARET VERDİ

Aradan geçen 16 ayın ardından, Gamliel'in planı fiilen İsrail hükümetinin resmi politikası haline geldi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD eski Başkanı Donald Trump'ın sunduğu "Gazze halkının çıkışına izin verme" planını desteklerken, Savunma Bakanı Yoav Gallant "gönüllü çıkış" için özel bir yönetim oluşturdu. Gamliel'in planındaki ifadelerin bu açıklamalarda neredeyse birebir yer alması dikkat çekiyor.

KATLİAM ÇAĞRILARI ARTTI

İsrail'de siyasetçilerin Filistinlilere yönelik açık katliam çağrıları giderek artıyor. İsrail Meclisi Başkan Yardımcısı Nissim Vaturi, yaptığı açıklamada "Kadınları ve çocukları ayırmalı, Gazze'deki yetişkin erkekleri öldürmeliyiz" dedi. Vaturi'nin sözleri, İsrail'deki siyasi söylemin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Bu söylemler, savaşın başında Bakan Amihay Eliyahu'nun "Gazze'ye atom bombası atmak bir seçenektir" açıklamasıyla başlamıştı. O dönem gelen tepkiler nedeniyle geri adım atmak zorunda kalan Eliyahu'nun aksine, bugün bu tür açıklamalar herhangi bir sansüre uğramadan dile getirilebiliyor.

SOYKIRIM DOĞUMHANELERDEN BAŞLASIN!

Önde gelen sağcı hukukçulardan Kinneret Barashi, "Gazze'deki tüm katiller yok edilmeli. Doğumhanelerden en yaşlısına kadar yüzde 100 ölüm" şeklinde açıklamalar yaptı. Oyuncu Yiftach Klein ise "Filistinlilere güvenmiyorum, onları bir daha hayatta görmek istemiyorum. Ölsünler!" diyerek şiddet yanlısı söylemi destekledi. Şarkıcı Ofer Levy ise bir podcast yayınında, "Asker olsaydım artık esir olmazdı. Hepsini öldürürdüm. Benzin döküp hepsini yakardım!" ifadelerini kullandı. İsrail kamuoyunda yaygınlaşan bu söylemler, özellikle sosyal medyada geniş yankı buluyor.

ESİR TAKASI GÖRÜNTÜLERİ ÇILDIRTTI

İsrail'de Filistinlilere yönelik yok etme çağrılarının artışında, Hamas'ın esir değişimi sırasında düzenlediği törenlerin büyük etkisi olduğu belirtiliyor. Rehinelerin serbest bırakıldığı törenlerde Hamas üyelerinin sergilediği tutum, İsrail'de geniş yankı uyandırdı. İsrail kamuoyu, Hamas'ın esirleri serbest bırakırken yaptığı açıklamaları, yalnızca Hamas'ın zulmünün bir göstergesi olarak değil, aynı zamanda tüm Gazze halkının bu zulme ortak olduğu şeklinde yorumladı.

İSRAİL ORDUSUNUN DEZENFORMASYONU ETKİLİ OLDU

Özellikle Shiri Bibas ve iki küçük çocuğunun cesetleriyle ilgili düzenlenen tören büyük öfkeye neden oldu. Ayrıca, Hamas'ın İsrail'e teslim ettiği cesetlerden birinin yanlış olması ve İsrail ordusunun, iki çocuğun Hamas üyeleri tarafından "elleriyle boğulduğu" yönündeki dezenformasyonu, İsrail toplumundaki öfkeyi körükledi. Bibas ailesinin, trajedilerinin politik malzeme olarak kullanılmaması yönündeki çağrılarına rağmen, bu olay kamuoyunda Filistinlilere yönelik şiddet söylemlerini artırdı.

"GİTMİYORLARSA ÖLDÜRÜLSÜNLER"

İsrail'de yok etme söyleminin yükselişindeki bir diğer etken, İsrail'in Gazze'yi tamamen Filistinlilerden arındırma planlarının başarısız olması olarak gösteriliyor. İsrail'in kuzey Gazze'yi boşaltma hedefi, askeri saldırılar ve bombardımanlara rağmen tam olarak gerçekleşmedi. İsrail ordusunun Aralık 2023'te açıkladığı plana göre, "Cibaliye, Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilerin evlerine dönmesini engellemek" hedefleniyordu. Ancak ateşkesten sonra yüz binlerce Filistinli kuzeye geri döndü. Bu durum, İsrail içinde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Şehirlerin tamamen yıkılmasına rağmen Filistinlilerin geri dönmesi, İsrail için bir yenilgi olarak değerlendirildi. Bu noktada, bazı İsrailliler çözüm olarak toplu öldürme fikrini açıkça dile getirmeye başladı.

GAZZE'NİN TAMAMI HEDEF OLACAK!

"Haaretz" gazetesinden Haim Levinson'un aktardığına göre, Netanyahu'nun ABD'li arabulucu Steven Witkoff'a sunduğu plana göre, Hamas'la müzakereler başarısız olursa, İsrail ordusu tüm Gazze'yi işgal edecek, "hayatta kalanların sığınabileceği birkaç güvenli bölge hariç" tüm binaları yıkacak ve sadece bu bölgelerde gıda dağıtımı yapılacak. Eski bakan Yoaz Hendel ise "bu güvenli alanların dışındaki her yerin ölüm bölgesi olması gerektiğini" söyledi.

ETNİK TEMİZLİK PLANI BATI ŞERİA'YA SIÇRADI

İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri zorla göç ettirme planları, işgal altındaki Batı Şeria'da da uygulanmaya başladı. Kuzey Batı Şeria'daki mülteci kamplarından 40 bin Filistinli zorla çıkarıldı ve İsrail hükümeti bu kişilerin geri dönüşünü yasakladı. Ancak tüm bu çabalara rağmen, İsrail yönetimi Filistinlileri tamamen sürmeyi başaramadı. Gazze'de büyük yıkım yaşanmasına rağmen Filistinliler bölgeyi terk etmedi. Aynı şekilde, Batı Şeria'dan zorla çıkarılan Filistinliler de topraklarını terk etmiyor.

Cenazesi teslim edilen esirin kardeşi Netanyahu'yu suçladı: Ölümüne sebep olan seni terk edendir

İsrail, Suriye'nin Tartus iline saldırı düzenledi