Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi (WLCAS) Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı. Bakü Olimpiyat Stadyumu'nda düzenlenen zirvede BM Genel Sekreteri Antonio Guterres açılış konuşması yaptı. Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlamak için son geri sayım olduğunu belirten Guterres, "2024 yılında rekor sıcaklıklar yaşandı, kayıtlara geçen en sıcak gün ve en sıcak aylarla karşı karşıya kaldık. Bu yıl, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olma yolunda ilerliyor. Aileler bir sonraki kasırga vurana kadar canlarını kurtarmaya çalıştığı, biyolojik çeşitliliğin kavurucu denizlerde yok olduğu, dayanılmaz sıcaklıklarda işçilerin ve seyyahların bitkin düştüğü, sellerin toplulukları yerle bir ettiği ve altyapıyı yıktığı, kuraklığın mahsulleri tahrip etmesiyle çocukların yatağa aç girdiği iklim tahribatının üst seviyede olduğu bir dönem yaşıyoruz. Tüm bu felaketler, insan kaynaklı iklim değişikliğiyle daha da körükleniyor" dedi.
"HER EKONOMİ ÇOK DAHA BÜYÜK BİR GAZAPLA YÜZLEŞECEK"
Hiçbir ülkenin felaketlerden muaf olmadığını belirten Guterres, "Küresel ekonomimizde, tedarik zincirindeki aksaklıklar her yerde maliyetleri yükseltiyor. Hasatların büyük bir kısmının yok olması, her yerde gıda fiyatlarını artırıyor. Evlerin yıkılması, sigorta primlerini yükseltiyor. Bu, önlenebilir bir adaletsizlik hikayesi. Zenginler sorunun kaynağı olurken, en ağır bedeli ise yoksullar ödüyor. Oxfam, en zengin milyarderlerin, ortalama bir insanın bir ömrü boyunda yol açtığı karbon salınım miktarını bir buçuk saatte yaydığını tespit etti. Şimdi, emisyonlar düşmez ve uyum sağlama önlemleri hız kazanmazsa, her ekonomi çok daha büyük bir gazapla yüzleşecek" diye konuştu.
Ancak hala bir umudun olduğunu belirten Guterres, "COP28'de hepiniz fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunda anlaştınız. Net sıfır enerji sistemlerine geçişi hızlandırmak için oraya ulaşacak kilometre taşlarını belirlediniz. İklim uyumunu artırmak ve bir sonraki ekonomik ulusal iklim eylem planlarını 1.5 derece sınırıyla uyumlu hale getirme zamanı. İnsanlık arkanızda, artık bunu gerçekleştirme zamanı" ifadelerini kullandı.
"KÜRESEL EMİSYONLARI HER YIL YÜZDE 9 ORANINDA AZALTMALIYIZ"
Küresel sıcaklık artışını 1.5 dereceyle sınırlandırmak için adil ve hızlı hareket edilmesi gerektiğini belirten Guterres, "Öncelikle şu üç önceliğe odaklanmalısınız. Birincisi, acil emisyon azaltımı. Bu hedefe ulaşmak için her yıl küresel emisyonları yüzde 9 oranında azaltmalıyız. 2030'a kadar, 2019 seviyelerine göre yüzde 43 azalmış olmalılar. Maalesef şu anda emisyonlar hala artışta. Bu nedenle, COP'ta bu mücadeleyi destekleyen adil ve etkili karbon piyasaları için kuralları kabul etmelisiniz. Dün önemli bir ilk adımı attınız. Bunu, yerel toplulukların haklarına saygı gösteren, çevre dostu görünmeye çalışmaya veya toprak gaspına yer bırakmayan piyasa kurallarını kabul ederek ilerletmelisiniz" ifadelerini kullandı.
"TÜM ÜLKELERİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASI GEREKİYOR"
Bir sonraki COP etkinliğine kadar, ekonomik kapsamlı yeni ulusal iklim eylem planlarının sunulması gerektiğini belirten Guterres, "Yeni planlarınızın 1.5 derece hedefiyle uyumlu olacağı konusunda anlaşmış durumdasınız. Bu da tüm emisyonları ve ekonominin tamamını kapsaması gerektiği anlamına geliyor. Küresel hedeflere ulaşmak için yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak, enerji verimliliğini iki katına çıkarmak ve 2030'a kadar ormansızlaşmayı durdurmak gereklidir. Aynı tarihe kadar küresel fosil yakıt üretimini ve tüketimini yüzde 30 azaltmak da hedefler arasında. Ulusal enerji geçiş stratejilerini ve sürdürülebilir kalkınma önceliklerini iklim eylemleriyle uyumlu hale getirerek gerekli yatırımları çekmelisiniz. Tüm bunlar, farklı ulusal şartlar doğrultusunda ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve yetenekler ilkesine uygun olarak yapılmalıdır. Ancak tüm ülkelerin üzerine düşeni yapması gerekiyor. G20 buna liderlik etmelidir. En büyük salınıma yol açanlar, en büyük sorumluluğa sahip. Teknolojik birikimlerini gelişmekte olan ekonomilere destek için kullanmalılar" dedi.
"YENİLENEBİLİR ENERJİ DEVRİMİNDE ADALET İÇİN ÇABALIYORUZ"
Her ülkenin iklim eylemi için gerekli araçlara sahip olmasının şart olduğunu belirten Guterres, "Birleşmiş Milletler bu çabanın her adımını desteklemeye hazır. İklim Vaadi Girişimi aracılığıyla gelişmekte olan ülkeleri yeni Ulusal Katkı Beyanlarıyla (NDC) destekliyoruz. Kritik Enerji Dönüşüm Mineralleri Panelimiz aracılığıyla yenilenebilir enerji devriminde adalet için çabalıyoruz. Ancak, ulusal hedeflere ulaşmak ve 1.5 derece hedefine zamanında varmak sizin elinizde. Finansman vaatlerinin şimdi her zamankinden daha fazla yerine getirilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkeler, uyum finansmanını 2025 yılına kadar yılda en az 40 milyar dolara çıkarmak için zamana karşı yarışmaları gerekmektedir. Uyum yatırımları, ekonomileri dönüştürerek sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında ilerlemeyi destekleyebilir. Ülkelerin yeni iklim eylem planlarının, uyum finansmanı ihtiyaçlarını ortaya koyması gerekiyor. 2027 yılına kadar, Herkes İçin Erken Uyarılar girişimimize uygun olarak, dünyadaki her kişinin bir uyarı sistemi ile korunması gerekiyor." dedi.
"GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER BAKÜ'DEN ELİ BOŞ AYRILMAMALI"
İklim adaletine ihtiyaç olduğunu da belirten Guterres, "Özellikle, yeni Kayıp ve Zarar Fonu'na verilen taahhütlerin hızla artması ve bu taahhütlerin nakde dönüşmesi ve fonun kasasına finansmanın akması gerekiyor. Ancak her alanda köklü bir değişime de ihtiyacımız var. Üçüncü öncelik finansmandır. Harekete geçmeye hevesli gelişmekte olan ülkeler yetersiz kamu finansmanı, sermayenin çılgın maliyeti ve bunun gibi birçok engelle karşı karşıya. Geçtiğimiz yıl, Çin dışındaki gelişmekte olan ve yükselen piyasalar, küresel olarak temiz enerjiye yatırılan her dolar için sadece on beş sent aldı. COP29, iklim finansmanının duvarlarını yıkmalı. Gelişmekte olan ülkeler Bakü'den eli boş ayrılmamalı. Bir anlaşma şart ve bunun sağlanacağından eminim" diye konuştu.
"KAYBEDECEK ZAMAN YOK"
Yeni bir finans hedefine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Guterres,"Başarı için beş unsur kritik öneme sahip. Birincisi, imtiyazlı kamu finansmanında önemli bir artış sağlanmalı. İkincisi, bu kamu fonlarının gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğu trilyonlarca doları nasıl harekete geçireceğine dair net bir gösterge. Üçüncüsü, özellikle kirleticilerin ödemesi gerektiği ilkesine dayalı olarak nakliye, havacılık ve fosil yakıt elde etme üzerindeki vergiler gibi yenilikçi kaynaklardan yararlanmak. Dördüncüsü, daha fazla erişilebilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik için bir çerçeve oluşturmak, gelişmekte olan ülkelere paranın sağlanacağına dair güvence vermek. Beşincisi, daha büyük ve daha cesur 'Çok Taraflı Kalkınma Bankaları' için kredi kapasitesini artırmak. Umarım iyi haberler gelir. Bu büyük bir sermaye artırımı gerektirir. Mevcut kaynaklar yetersiz görünebilir. Ancak çok taraflı sistemin çalışma biçiminde anlamlı bir değişiklikle çoğaltılabilirler. Büyük hesaplar büyük değişiklik gerektirir. COP29'dan elde edilen sonuçlar, Eylül ayında New York'ta fikir birliğiyle kabul edilen Gelecek Paktı'na dayanmalı ve ilerlemeyi yönlendirmelidir. Çok Taraflı Kalkınma Bankaları'nın hissedarlarını, pozisyonlarını değişim için kullanmaya çağırıyorum. Kaybedecek zaman yok. İklim finansmanı konusunda dünya ödeme yapmalı, aksi takdirde bedelini insanlık ödeyecek" ifadelerini kullandı.