Saldırıyı Pakistan merkezli "The Resistance Front" adlı örgütün üstlenmesinin ardından Hindistan, 1960 tarihli İndus Suları Anlaşması'nı askıya aldığını duyurdu. Kararın hemen ardından Pakistan, Hindistan'ın diplomatik hamlelerine karşılık vererek 1972 tarihli Simla Anlaşması'nı askıya aldığını açıkladı.
VİZELER İPTAL, DİPLOMATİK İLİŞKİ KOPTU
Yeni Delhi yönetimi saldırıyı bir "ulusal güvenlik tehdidi" olarak değerlendirerek, Pakistan vatandaşlarına verilen vizeleri iptal etti. Attari-Wagah sınır kapısı kapatıldı, Pakistanlı diplomatların sayısı sınırlandırıldı. İslamabad yönetimi ise Hindistan'a ait hava yollarına hava sahasını kapattığını, Hindistanlı diplomatları sınır dışı ettiğini ve tüm ticari faaliyetleri durdurduğunu açıkladı.
SU SİLAHI!
Hindistan, 1960 tarihli İndus Suları Anlaşması'nı askıya aldı. İndus Suları Anlaşması, Pakistan'ın su kaynaklarının yüzde 80'ini sağlayan nehirlerin yönetimini düzenleyen, Dünya Bankası garantörlüğünde imzalanmış tarihi bir sözleşmeydi. Hindistan'ın bu anlaşmayı askıya alması, özellikle tarım ve enerji üretimi açısından Pakistan'ı doğrudan tehdit ediyor. Pakistan yönetimi bu adımı "savaş nedeni" olarak tanımlarken, İslamabad'daki bazı medya organları Hindistan'ın "su silahı" kullandığını yazdı.
SİMLA ANLAŞMASI RAFA KALKTI
Pakistan ise Hindistan'ın İndus Suları hamlesine, Simla Anlaşması'nın askıya alınarak karşılık verdi. Simla Anlaşması'nın askıya alınması ile birlikte Keşmir'in yeniden bir sıcak çatışma alanına dönüşmesinin de önü açıldı. 1971 savaşının ardından imzalanan bu anlaşma, Hindistan ile Pakistan arasında askeri müdahaleleri sınırlandıran nadir diplomatik zeminlerden biriydi. Uzmanlara göre bu anlaşmanın feshi, iki ülke arasında askeri sınır (LoC) boyunca daha sık çatışma riski ve hatta doğrudan müdahale ihtimali anlamına geliyor.
KONTROLLÜ GERİLİM Mİ?
Analistler, iki başkentteki sertleşen tutumu yalnızca saldırıyla değil, aynı zamanda iç politik dinamiklerle açıklıyor. Hindistan'da yaklaşan bölgesel seçimler öncesi Modi hükümetinin milliyetçi bir hat izlediği görülüyor. Pakistan ise ekonomik kriz ve iç siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle Hindistan'a yönelik sert söylemleri, ulusal bir birlik aracı olarak kullanıyor. İndus ve Simla gibi tarihi anlaşmaların aynı hafta içinde askıya alınması, sadece bir diplomatik kriz değil, olası bir stratejik çatışma döneminin işareti olabilir. Ancak her iki tarafın da doğrudan savaştan çok, kamuoylarına karşı güçlü görünmeyi hedeflediği yani kontrollü bir gerilim politikası izlediği düşünülüyor.
İTİDAL ÇAĞRISI YAPILDI
ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'den gelen açıklamalarda taraflara "itidal" çağrısı yapıldı. Çin ise gelişmeleri "endişeyle izlediğini" duyurdu. Ancak diplomatik müdahaleler şu ana dek gerilimin seyrini değiştirecek bir etki yaratabilmiş değil. Güney Asya'da nükleer silah sahibi iki ülkenin hızla yükselen tansiyonu, uluslararası kamuoyunda 2019'daki Pulwama krizini dahi aşabilecek bir çatışma ihtimalini gündeme getiriyor.