Hükümetten yapılan açıklamada, ülkenin Gauteng ve Kwazulu Natal eyaletlerinde yaşanan yağma ve şiddet olayları neticesinde 117 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Olaylarla ilgili şimdiye kadar 2 bin 203 kişinin gözaltına alındığı bildirilen açıklamada, emniyet güçlerine destek olmak üzere görevlendirilen asker sayısının da 5 binden 10 bine yükseltildiği belirtildi.
- Kwazulu Natal'da istikrarsızlık sürüyor
Gauteng'de bugün olayların yatıştığı görülürken, ülkenin en büyük kenti Johannesburg'da da hayat büyük oranda normale döndü.
Olayların başlangıç noktası Kwazulu Natal'da ise istikrarsızlık sürüyor.
Güney Afrika'nın Hint Okyanusu'na açılan kapısı Durban'da, yağmalardan kurtulan marketlerin önünde yüzlerce metreyi bulan kuyruklar oluşuyor.
Yağmalar nedeniyle ürün tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, gıda ve akaryakıt kıtlığı tehdidini de beraberinde getiriyor.
Eyaletin birçok bölgesinde elektrik kesintileri devam ediyor. Ülkenin en büyük elektrik sağlayıcı firması Eskom, eyalet genelinde onarım çalışmaları yürütüyor.
- Olayların çıkış noktası: Jacob Zuma
Güney Afrika'yı 2009-2018'de yöneten Jacob Zuma'nın, devlet bütçesinden şahsi harcamalar yaptığı öne sürülmüştü.
Zuma'nın, 1999'da Güney Afrika ile Fransız Thales firması arasındaki milyar dolarlık silah anlaşmasının imzalanması için rüşvet aldığı da iddia edilmişti.
İlk kez 2005'te savcılar tarafından yolsuzlukla suçlanan Zuma hakkındaki suçlamalar yıllar içinde düşürülmüştü.
Zuma, yolsuzluk iddiaları nedeniyle partisinden gelen yoğun baskılar sonucu 2018'de devlet başkanlığından istifa etmişti.
Hakkında yolsuzluk, haraç, dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama dahil 16 ayrı suçlamadan davaları devam eden Zuma, 29 Haziran'da Anayasa Mahkemesi tarafından mahkemeye itaatsizlik suçundan 15 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Zuma, mahkemenin aldığı bu karara karşı dirense de 7 Temmuz'da Nkandla kentinde güvenlik güçlerine teslim olmuştu.
79 yaşındaki eski Cumhurbaşkanı, nakledildiği Estcourt Cezaevi'nde, Kovid-19 önlemleri kapsamında 14 günlük karantinaya alınmıştı.
9 Temmuz'da Zuma'nın serbest bırakılması talebiyle gerçekleştirilen gösteriler kısa sürede yağma ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.