26 Aralık 2024 Perşembe / 25 CemaziyelAhir 1446

GKRY'den tansiyonu yükseltecek adım! Soykırımcı İsrail ile anlaştılar

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY), 2 yıllık bekleme sürecinin ardından İsrail'den 'Demir Kubbe' hava savunma sistemini teslim aldığı iddia edildi. Öte yandan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Rum Yönetimi'nin, son dönemde silahlanma faaliyetlerini artırdığını belirterek, bunun bölgedeki 'hassas dengeleri değiştirme' tehlikesi taşıdığını bildirdi.

AA5 Aralık 2024 Perşembe 20:17 - Güncelleme:
GKRY'den tansiyonu yükseltecek adım! Soykırımcı İsrail ile anlaştılar

Rum basınında çıkan haberlere göre, GKRY, uzun süredir İsrail ile pazarlık yaptığı "Demir Kubbe" hava savunma sistemini teslim aldı.

İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırıları ve İran ile arasındaki sorunlardan dolayı 2 yıldır bekleme sürecinde olan "Demir Kubbe"nin bu hafta Rum Yönetimi'ne teslim edildiği kaydedilen haberlerde, kaç batarya alındığına ve sistemin hangi bölgeye kurulacağına dair herhangi bir bilgi verilmedi.

"GKRY GÜVENDE"

GKRY Savunma Bakanı Vasilis Palmas da "Demir Kubbe" konusunda yaptığı açıklamada, "GKRY'nin güvende olduğunu, GKRY ve Rum Milli Muhafız Ordusunun (RMMO) askeri açıdan hiç bu kadar güçlü olmadığını" ileri sürdü.

Palmas, "RMMO'nun Kıbrıs'taki Türk askeri varlığından dolayı her zaman teyakkuz durumunda olduğunu ve Suriye'deki gelişmeler için ayrı bir önlem almaya gerek olmadığını" kaydetti.

'GEREKEN HER ŞEYİN YAPILACAĞI' MESAJI

GKRY lideri Nikos Hristodulidis de İsrail'den "Demir Kubbe" savunma sisteminin satın alınmasına ilişkin haberlerle ilgili bir toplantıda yöneltilen sorulara cevaben, "Kıbrıs Rum tarafının caydırıcı gücünün artırılması için gereken her şeyin yapılacağı" mesajını verdi. Öte yandan Hristodulidis, "Demir Kubbe" hava savunma sisteminin teslim alınıp alınmadığı yönünde net bir cevap vermedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan GKRY'ne Demir Kubbe tepkisi: Kimseye müsaade etmeyiz

Rum basını son 3 gündür, İsrail'den alınan "Demir Kubbe" bataryasının RMMO'ya teslim edildiği yönünde haberlere yer veriyor.

KKTC'DEN, GKRY'NİN SİLAHLANMA FAALİYETLERİNE TEPKİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY), son dönemde silahlanma faaliyetlerini artırdığını belirterek, bunun bölgedeki "hassas dengeleri değiştirme" tehlikesi taşıdığını bildirdi.

KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından, GKRY'nin silahlanma faaliyetlerine ilişkin yazılı açıklama yayımlandı.

Açıklamada, GKRY'nin, son dönemde ABD gibi güçleri "arkasına alarak kurduğu stratejik ortaklıklar" sayesinde silahlanma faaliyetlerini artırdığı vurgulanarak, "ABD yönetiminin stratejik ortaklık kisvesi altında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne vermekte olduğu desteğin ve İsrail ve Fransa gibi ülkelerin Kıbrıs Rum tarafı ile yaptığı askeri işbirliklerinin bölgedeki hassas dengeleri değiştirme tehlikesi taşıdığını uzun bir süreden bu yana ısrarla ifade etmekteyiz." denildi.

"RUM TARAFININ BU CESARETİ HANGİ GÜÇLERDEN ALDIĞI ORTADADIR"

Son günlerde GKRY'nin, İsrail'in hava savunma sistemini Kıbrıs Rum savunma sistemine dahil etme ve NATO üyeliği konusunda girişimler yapmakta olduğu yönünde basında haberler yer aldığı hatırlatılan açıklamada, "Avrupa Birliği tarafından yapılan tarihi hata ile Kıbrıs meselesinde bir anlaşmaya varılmadan önce gayriyasal bir şekilde tek taraflı olarak üyeliğe kabul edilen Rum tarafı, NATO ittifakının genişleme kararının oy birliği ile alındığını unutmuş olacak ki NATO'ya üye olmayı düşünecek kadar cesaretlendirilmiştir. Rum tarafının bu cesareti hangi güçlerden aldığı ortadadır." değerlendirmesine yer verildi.

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı: Ana vatanımız bizim yanımızda

Açıklamada, GKRY'nin "bugün bazı güçlerin çıkarları doğrultusunda askeri bir üs haline getirilmeye çalışılmasına", Ada'nın eşit sahipleri olarak karşı mücadelenin sürdürüleceğinin altı çizildi.

Rum tarafının "sözde güvenlik tehdidi" altında olduğu gerekçesiyle silahlanma faaliyetlerini artırdığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"(Silahlanma faaliyetleri) İleride tüm Ada'ya bir felaket getirme olasılığı çok yüksektir. Dolayısıyla, bir kez daha ilgili tüm tarafları sağduyu ile hareket etmeye ve uluslararası aktörleri Kıbrıs Rum kesimini cesaretlendirmekten vazgeçmeye davet ediyoruz."