Gazzeli 160 sağlık çalışanı İsrail'in elinde rehin

The Guardian'da yer alan habere göre, HWW Direktörü Muath Alser, doktorların, hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının toplu olarak gözaltına alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirterek, "İsrail'in sağlık çalışanlarını bu şekilde hedef alması, Gazze'deki sağlık sistemine büyük zarar veriyor. Bu durum, önlenebilir ölümleri artırıyor ve bazı tıbbi branşların tamamen yok olmasına yol açıyor" dedi. Dünya Sağlık Örgütü, savaşın başlangıcından bu yana 297 sağlık çalışanının İsrail ordusu tarafından gözaltına alındığını belirtti ancak şu anda kaç kişinin serbest bırakıldığına dair güncel verilere sahip olmadığını duyurdu. HWW ise bu sayının daha yüksek olduğunu ve 339 sağlık çalışanının İsrail ordusu tarafından gözaltına alındığını tespit ettiklerini açıkladı.

İŞKENCE GÖRÜYORLAR

DSÖ, İsrail gözaltı merkezlerinde tutulan Filistinli sağlık çalışanlarının kötü muameleye maruz kaldığına dair raporlar bulunduğunu belirterek, "Filistinli sağlık çalışanlarının güvenliği ve refahı konusunda derin endişe duyuyoruz" açıklamasını yaptı. Kamal Adwan Hastanesi'nin müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye'nin avukatı, müvekkiline ilk kez Ofer Hapishanesi'nde ziyaret izni verildiğini ve Ebu Safiyye'nin burada işkenceye uğradığını, dövüldüğünü ve tıbbi bakımdan mahrum bırakıldığını söyledi.

DR. MUHAMMED EBU SİLMİYYE: COPLA, TÜFEKLE DÖVÜLDÜM

The Guardian ve Arap Araştırmacı Gazetecilik Ağı (ARIJ), gözaltına alınan yedi kıdemli doktorla görüştü. Doktorlar, Gazze'deki hastanelerden, ambulanslardan ve kontrol noktalarından alındıklarını, yasa dışı şekilde İsrail hapishanelerine götürüldüklerini ve burada aylarca işkence, dayak, aç bırakma ve insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını ifade etti. Yedi ay boyunca İsrail hapishanelerinde tutulan Şifa Hastanesi'nin müdürü Dr. Muhammed Ebu Silmiyye, "Gözaltında yaşadıklarımın ne kadarını anlatırsam anlatayım, gerçeklerin sadece küçük bir kısmını dile getirebilirim. Coplarla, tüfek dipçikleriyle dövüldüm, köpeklerin saldırısına uğradım. Yeterli yiyecek yoktu, kişisel hijyen yoktu, hücrelerde sabun, su, tuvalet kağıdı yoktu. Orada insanların öldüğünü gördüm. O kadar şiddetli dövüldüm ki bacaklarımı kullanamıyordum, yürüyemiyordum. Tek bir gün bile işkencesiz geçmedi" dedi.

BM VE DSÖ TEPKİLİ

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, İsrail'in sağlık çalışanlarını gözaltına almaya devam etmesini kınayarak, onların refahı konusunda derin endişe duyduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi (OCHA), İsrail'in keyfi olarak gözaltına aldığı tüm sağlık çalışanlarını derhal serbest bırakması gerektiğini belirterek, "Zorla kaybetme, işkence ve diğer kötü muameleler sona erdirilmelidir" dedi.

OCHA yetkilisi Ajith Sunghay, "İsrail ordusu tarafından çok sayıda sağlık çalışanın gözaltına alınması, Gazze'deki sağlık sisteminin çökmesine doğrudan katkı sağladı. Uluslararası hukuka göre suç teşkil eden eylemlerden sorumlu olanlar yargılanmalıdır" açıklamasında bulundu.

CENEVRE SÖZLEŞMELERİ'NE AYKIRI

Cenevre Sözleşmeleri'ne göre, savaş sırasında doktorlar hedef alınmamalı veya saldırıya uğramamalıdır. Sağlık hizmeti sunmaları için korunmaları gerekmektedir. DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, "Sağlık çalışanları, çalıştıkları tesisler ve bakım verdikleri hastalar hiçbir zaman hedef olmamalıdır. Uluslararası insancıl hukuk gereği, aksine, korunmaları gerekir" dedi.