İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün askeri mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, Suriye'nin güneyindeki İsrail işgaline değinerek, "Yeni rejim güçlerinin Şam'ın güneyindeki bölgeye girmesine izin vermeyeceğiz. Suriye'nin güneyinin tamamen askerden arındırılmasını talep ediyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
Şam'da AA muhabirinin mikrofon uzattığı Suriyeliler, Netanyahu'nun açıklamalarını reddetti.
Bir okulda müdür olarak görev yapan Darin Bişara, Suriye'nin içişlerine yönelik müdahaleleri kabul etmediklerini belirterek, "Hiç kimsenin bizi korumasına ihtiyacımız yok. Dün olduğu gibi bugün de kardeşiz ve kardeş kalacağız. Bizler birbirimizi korur, birbirimizin haklarını savunuruz." ifadelerini kullandı.
Bişara, "Biz iki kardeşiz, aramızda bir anlaşmazlık olabilir ama sizin buna karışmaya ne hakkınız var?" dedi.
Şam sakinlerinden Lara Aiziuky de Netanyahu'nun açıklamalarının "Beşşar Esed'in İsrail için güven ve istikrar unsuru olduğunu" ortaya koyduğu yorumunu yaptı.
Aiziuky, bu açıklamaların amacının, "Baas rejiminin devrilmesinin ardından ülkenin özgürleştirilmesinden duyulan sevinç" gibi diğer meselelerden uzaklaşılması olduğunu kaydetti.
Suriyelilerin ülkelerini yeniden inşa etmek istediklerini vurgulayan Aiziuky, "Elbette bu açıklamalar hafife alınacak sözler değil, ancak biz bunları tek yürek olup birlikte aşacağız." diye konuştu.
Yusuf Harfan, Suriye halkının bu tür söylemlere karşı olduğuna dikkati çekerek, "Suriye asla bölünemez. Biz devrimi, Suriye'nin özgür, onurlu ve tek bir bütün olarak kalması için yaptık." ifadesini kullandı.
İsrail'in ülkelerini bölmesini "asla kabul etmediklerini" ifade eden Harfan, Suriye halkının "kardeş olduğuna" vurgu yaparak "Suriye, halkınındır." dedi.
Velid Cehhcuh, Netanyahu'nun açıklamalarına tepki göstererek, "İsrail'in bir avuç toprağımıza bile adım atmasını kabul etmiyoruz." ifadesini kullandı.
Suriye yönetimine söz konusu durumun önlenmesi çağrısında bulunan Cehhcuh, "Bizim aramızda mezhepçilik yok, çünkü biz tek bir halkız." dedi.
Suriye'nin güneyinde yer alan Suveyda ilinden aktivist ve kadın siyasi hareketi üyesi Nur Salam, Netanyahu'nun "ülke içindeki anlaşmazlıkları ve çatışmaları körükleyen" bu açıklamalarının, "Suriye'nin egemenliğine yönelik yeni bir ihlal olduğu" değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu ihlallerin ülkedeki rejimin devrilmesinden önce de var olduğuna dikkati çeken Salam, Suveyda halkının konuyla ilgili tutumunun en başından beri net olduğunu ve her türlü ayrılıkçı çağrıyı reddettiklerini söyledi.
Salam, "halka yönelik hiçbir dış müdahaleyi kabul etmediklerini" vurguladı.
Halkın "vatanseverliklerini savunmak zorunda bırakıldığı" bu durumu doğru bulmadığının altını çizen Salam, "Bugün, Suriye'nin ve Suveyda halkının talebi nettir: Mevcut hükümetin bu açıklamalara yanıt vermesi, egemenliğini koruması ve kararlarını sahada uygulaması." diye konuştu.
Başkent Şam'da yaşayan Raca Tancur, Netanyahu'nun "son derece kışkırtıcı" açıklamasının "güneydeki sönmüş ateşi yeniden alevlendirmeyi" amaçladığını belirtti.
Halkın bölünmeyi kabul etmediği kaydeden Tancur, hükümetten "yanıt verme hakkını saklı tutmanın" ötesine geçmesini talep ettiklerini ifade ederek, "Bu açıklamaya net ve açık bir şekilde cevap verilmelidir." dedi.
Tancur, ayrıca Netanyahu'nun güneydeki su kaynaklarını kontrol altına almayı istediğini sözlerine ekledi.