24 Şubat 2025 Pazartesi / 26 Saban 1446

Fransa'nın sporda başörtüsü yasağı tasarısını insan haklarına aykırı buldular

Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Uluslararası Af Örgütünden araştırmacı Anna Blus, Fransa'da spor müsabakalarında başörtüsünü yasaklamayı hedefleyen yasa tasarısının uluslararası hukuka ve insan haklarına ters olduğunu söyledi.

AA24 Şubat 2025 Pazartesi 15:17 - Güncelleme:
Fransa'nın sporda başörtüsü yasağı tasarısını insan haklarına aykırı buldular

Fransa'da kamu alanında ve kısmen eğitim ve bazı spor branşlarında uygulanan başörtüsü yasağının, tüm spor müsabakalarına yayılması gündemde.

Kamu çalışanlarına yönelik başörtüsü yasağı, 2004'ten itibaren ilk ve ortaöğretim seviyesindeki öğrenciler için de uygulanmaya başlandı.

Peçe, kamusal alanda 2010'da tamamen yasaklanırken ülkede okul gezilerine katılan annelere de başörtüsü yasağının uygulanması, zaman zaman Parlamentonun gündemine getirildi ancak kabul edilmedi.

Son olarak, Parlamentonun üst kanadı Senato, 18 Şubat'ta spor müsabakalarında başörtüsü yasağını öngören yasa tasarısını kabul etti.

Fransa'da ve uluslararası arenada farklı spor ve insan hakları kuruluşlarının tepkisini çeken tasarının yürürlüğe girebilmesi için önce Parlamentonun alt kanadı Ulusal Mecliste kabul edilmesi gerekiyor.

Tasarıya tepki gösterenlerin arasında Uluslararası Af Örgütü de bulunuyor.

Uluslararası Af Örgütünde kadın hakları alanında çalışmalar yürüten araştırmacı Blus, bu tasarının yürürlüğe girmesi durumunda başörtülü Müslüman sporcuların karşılaşacağı hak ihlallerini AA muhabirine anlattı.

Blus, "Uluslararası Af Örgütü olarak şunu gözlemliyoruz: Bu yasa tasarısı, uluslararası hukuka, insan haklarına ters ve spor yapmak isteyen, başörtüsü veya spor başörtüsü takan Müslüman kadın ve kız çocuklarını daha fazla etkileyebilir." ifadelerini kullandı.

Halihazırda Fransa'da futbol ve basketbol federasyonlarının başörtüsünü yasakladıklarına ve bunun Müslüman kadınları etkilediğine dikkati çeken Blus, bu tasarının Fransız Parlamentosundan geçmesi durumunda başörtüsü yasağı tüm spor branşlarına uygulanacağı için daha fazla etkisinin olacağını belirtti.

Blus, sporun insan sağlığına önemli katkı sağladığının herkesçe kabul gördüğünü vurgulayarak, bu tasarının başörtülü Müslümanların sağlığını etkileyeceğini dile getirdi.

- SPORDA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI, MÜSLÜMAN KADINLARIN SAĞLIĞINI ETKİLİYOR

Blus, "Sağlık, bir insan hakkıdır ve bu aynı zamanda fiziksel ve ruhsal sağlığı da kapsıyor. Spor, bunun önemli bir kısmını oluşturabilir." dedi.

Fransa dahil dünya genelinde resmi makamların hastalıkları önlemek adına spor yapmaya teşvik ettiğine dikkati çeken Blus, "Dolayısıyla, çoğunlukla başörtülü kadınların ve kız çocuklarının önüne böyle engeller koymanın, ruhsal ve zihinsel de dahil sağlıkları üzerinde halihazırda etkisi var ve bu daha da artacak." diye konuştu.

Blus, Fransa'da 26 Temmuz-11 Ağustos 2024'te düzenlenen Paris Olimpiyat Oyunları öncesinde, temmuzda yayımladıkları araştırma kapsamında bu ülkedeki başörtüsü yasağının spor yapan veya yapmak isteyen Müslüman kadınların üstündeki etkilerini belgelediklerini söyledi.

- "FRANSA, İSTER İSTİHDAMDA, İSTER EĞİTİMDE VEYA SPORDA BU TÜR ENGELLERİ KESİNLİKLE KOYMAMALI"

Araştırma kapsamında görüştükleri Müslüman kadın ve kız çocuklarının sporun sağlıkları, daha iyi hissetmeleri ve toplum içinde bir faaliyete katılmak için ne kadar önemli olduğunu dile getirdiklerini aktaran Blus, Fransa'da farklı sektörlerdeki başörtüsü yasağına ilişkin şunları kaydetti:

"Uluslararası Af Örgütü olarak da belgelediğimiz gibi, bunun, Fransa'nın yıllardır Müslüman kadınları damgalama, ne giydiklerini, nasıl davrandıklarını kontrol etme ve kendilerini, dini inançlarını ve kültürel kimliklerini ifade etme biçimlerine müdahale etme çabalarının kanıtı olduğuna inanıyorum ve bu çabaların tamamı, uluslararası insan hakları hukukuna ve standartlarına aykırıdır. Dolayısıyla Fransa, ister istihdamda, ister eğitimde veya sporda bu tür engelleri kesinlikle koymamalı."

Blus, bu yasağın ülkede genişlediğine işaret ederek, "Böyle yaparak Fransa'nın, başörtülü Müslüman kadınları daha fazla izole etme riskinin olduğuna inanıyorum. Bu tür yasa ve düzenlemeler, insanları ayrıca damgalıyor ve sonuç olarak Müslüman karşıtlığını ve İslamofobi'yi meşrulaştırabilir." diye konuştu.

Bu engellerin, Fransa'da başörtülü Müslüman kadınların eğitime, istihdama ve sağlığa erişiminde sınırlamalara neden olduğuna dikkati çeken Blus, "Bu, Müslüman kadınların haklarını ihlal ediyor ve uzun vadede sadece kötü sonuçları olabilir." dedi.

Blus, Fransa'da genellikle başörtülü Müslüman kadınların kendileriyle ilgili konularda medyadaki söyleşilerde yer almadıklarını anlatarak, "Medya, söz konusu kadınları bu söyleşilere dahil etmeden bazı söylemleri, yorumları ve fikirleri öne çıkarıyor. Dolayısıyla bu, böyle olmamalı. Kendilerini etkileyebilecek veya halihazırda etkileyen her şey hakkında ilgili kişiler söz sahibi olmalı." ifadelerini kullandı.

- FRANSA, AVRUPA'DA 38 ÜLKEDEN SPORDA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI UYGULAYAN TEK ÜLKE

Blus, bu ülkedeki başörtüsü yasağıyla ilgili duruma ilişkin yaptıkları araştırmaların sonuçlarını yayımlandıklarında veya kaygıları dile getirdiklerinde uluslararası arenada insanların Fransa'nın Müslüman kadınların katılımının önünde engeller koymasına ve başörtüsü yasağını giderek genişletmesine şaşırdığını söyledi.

Araştırma kapsamında Avrupa'daki 38 ülkede basketbol, futbol ve voleybol alanındaki düzenlemeleri incelediklerini belirten Blus, sadece Fransa'da başörtüsü yasağıyla ilgili düzenlemelerin olduğunu tespit ettiklerini vurguladı.

Blus, Fransa'nın bu yasakla uluslararası spor federasyonlarının da kurallarını ihlal ettiğine dikkati çekerek, tüm kadınların spor yapabilmesi gerektiğinin, belirli bir grup kadını izole etmenin ve hedef almanın kimsenin yararına olmadığının altını çizdi.

Sporun kapsayıcı olması gerektiğini vurgulayan Blus, bu sektörde ayrımcılığa yer olmadığını dile getirdi.