ABD'nin değişen güvenlik önceliklerine vurgu yapılan analizde, Avrupa ülkeleri kendi savunma kapasitelerini artırmanın yollarını düşünürken, kısa vadede bunun mümkün olmayabileceği ifade edildi. Bu noktada bazı NATO üyelerinin hala tahsis etmekte zorlandığı önemli mali kaynağa vurgu yapılırken, yedi Avrupalı NATO üyesinin %2 eşiğine bile ulaşamadığı aktarıldı. Ayrıca Avrupa'nın mevcut endüstriyel kapasite seviyesinin, gerekli ölçekte askeri ekipman üretimini mümkün kılmadığı aktarıldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN-ZELENSKİ GÖRÜŞMESİBu zorluklar göz önüne alındığında Türkiye'nin Avrupa güvenliğindeki potansiyel rolünün, özellikle Şubat ayında Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen son toplantının ardından ilgi görmeye başladığı belirtildi. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Rusya ile olası bir barış anlaşmasının savunma güvenilirliğini artırmak için Türk güçlerini bölgeye davet etmişti.
Türkiye'nin Avrupa güvenliğine fayda sağlayabilecek olması görüşlerinin yeni olmadığı ifade edilen analizde, Ankara'nın uzun süredir NATO üyesi olduğu ve Avrupa ile savunma işbirliğinin son yıllarda genişlediği ile getirildi. Bu kapsamda, 2023'te Birleşik Krallık'ın Türkiye askeri işbirliği anlaşması imzaladığı, Fransa'nın ise Yunanistan'ın endişelerine rağmen Türkiye'ye yeni nesil Meteor füzeleri satmak için görüşmelerde bulunduğu aktarıldı.
NATO'nun ikinci büyük ordusu olarak, yaklaşık 402 bin askeri personelle Türkiye'nin, güvenlik konusunda sunabileceği çok şey olduğunun altı çizilen analizde, ilk olarak, Ukrayna'ya yönelik olası gelecekteki Rus saldırganlığını caydırmanın başarılabileceği, bir NATO üyesi olarak Türkiye'nin Ukrayna sınırlarına yakın bir yere asker konuşlandırmasının caydırıcılık sunabileceği ifade edildi.
AVRUPA ORDULARININ İNŞASINA TÜRKİYE FORMÜLÜİkinci olarak, Türkiye'nin yalnızca Ukrayna'nın ordusunu değil, aynı zamanda diğer az gelişmiş Avrupa ülkelerinin silahlı kuvvetlerini de yeniden inşa etmeye katkıda bulunabilecek iyi gelişmiş ve büyüyen bir savunma sanayisine sahip olduğu vurgulandı. Analizde, Sadece 2024'te, Türk savunma ve havacılık ihracatının 7 milyar doları aştığı ve satışların önemli bir kısmının Doğu Avrupa ve Balkanlar'a yapıldığının altı çizildi. Bu kapsamda mevcut tehdidin aciliyeti göz önüne alındığında, Türkiye ile işbirliğini güçlendirmenin, aksi takdirde yıllar alabilecek bir çaba olan Avrupa'nın askeri hazırlığını hızlandırmaya yardımcı olabileceği aktarıldı.
Öte yandan Türkiye'nin Rusya ile olan diplomatik ilişkisinin NATO ile Moskova arasında kriz yönetimi için bir köprü görevi görebileceği ifade edildi. Bunun, ABD eski Başkanı Joe Biden yönetiminin sıklıkla Türkiye'nin arabuluculuk çabalarına güvendiği Ukrayna'daki savaş sırasında da belirgin olduğu aktarıldı.
Avrupa'nın mevcut güvenlik zorlukları ve Transatlantik ilişkilerinin belirsiz gidişatı göz önüne alındığında uzun vadeli bir ortaklığın akıllıca bir seçim olacağının altı çizildi.