Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ile UNESCO'ya, Mescid-i Aksa'da yaşananlar konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısı yapıldı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur'a, Doğu Kudüs'te yaşanan gelişmelerle ilgili olarak BMGK'ye acil toplantı çağrısı yapması talimatını verdi.
İslami Cihad Hareketi, yaptığı yazılı açıklamada, Mescid-i Aksa'da yaşananlara sessiz kalmanın mümkün olmadığını belirterek, "Düşman her an cevabımızı beklemelidir." ifadesini kullandı.
İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi de açıklamasında, İsrail'in saldırılarına cevaben farklı kentlerde gösteri düzenlenmesi ve gruplar halinde Kudüs, Mescid-i Aksa ve Şeyh el-Cerrah Mahallesi'ne gidilmesi çağrısı yaptı.
Filistinli Alimler Birliği ise "barbarca" olarak nitelendirdiği saldırıları kınadı.
Birliğin açıklamasında, Mescid-i Aksa'nın avlusunda bekçilik yapan Filistinli murabıtların, İsrail'in saldırılarına karşı tüm Müslümanların şerefi ve onurunu müdafaa ettiği ifade edildi ve İsrail'e baskı uygulanması için uluslararası toplumun, Müslümanların ve Arapların harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.
İsrail'in saldırılarının tüm bölgeyi etkileyecek sonuçları olacağı uyarısında bulunan Birlik, Batı Şeria ve 1948'de işgal edilen Filistin topraklarındaki tüm Filistinlileri Mescid-i Aksa'ya gitmeye çağırdı.
Mısır Dışişleri de yaptığı yazılı açıklamada, saldırıları kınayarak, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ihlal eden tüm eylemlerin durması gerektiğini, Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinli ailelerin evlerinden çıkarılması planının da kabul edilmediğini belirtti.
Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa ve işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki saldırıları, "vahşi bir terörizm" olarak nitelendirdi.
Tayyib, Ezher uleması ile öğrencilerinin, İsrail'in zulmü altında ezilen Filistinlilerin yanında olduğunu kaydetti.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yaptığı açıklamada, İsrail polisinin ses bombaları ve plastik mermilerle Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlilere saldırmasını kınadı.
İhvan, Arap ve İslam dünyasını Filistin halkına her türlü desteği sunmaya çağırdı.
Ürdün'de İhvan'ın siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi Partisi de hükümeti, Ürdün'ün Tel Aviv Büyükelçisini geri çağırma, İsrail büyükelçisini ülkeden kovma ve İsrail ile imzalanan tüm anlaşmaları iptal etme gibi İsrail karşıtı diplomatik bir harekete öncülük etmeye çağırdı.
Katar Dışişleri Bakanlığı, saldırıların, dünya üzerindeki milyonlarca Müslümanı provoke ettiğini ve açık bir insan hakları ihlali olduğunu ifade etti.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in saldırılarını "devlet terörü" olarak nitelendirirken, Filistinlilerin direnişini takdir etti.
Filistinlilere maddi ve manevi destek verilmesinin dini bir vecibe ve insani bir görev olduğunu belirten Karadaği, İslam dünyasını, Müslümanların ilk kıblesini işgalden kurtarmaya, insan hakları kurumlarını da hakkın ve adaletin yanında durmaya çağırdı.