24 Şubat 2025 Pazartesi / 26 Saban 1446

Almanya'da seçim sonuçları belli oldu! Scholz mağlubiyeti kabul etti

Almanya Seçim Kurulunun açıkladığı geçici resmi sonuçlara göre, Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri yüzde 28,6 ile genel seçimi önde tamamladı. Almanya Başbakanı Scholz ise yaptığı açıklamada seçim mağlubiyetini kabul etti.

AA24 Şubat 2025 Pazartesi 07:13 - Güncelleme:
Almanya'da seçim sonuçları belli oldu! Scholz mağlubiyeti kabul etti

Almanya Seçim Kurulu, genel seçimlerin geçici resmi sonuçlarını duyurdu.

Buna göre, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve Bavyera eyaletinde teşkilatlanmış kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisinden (CSU) oluşan CDU/CSU, oyların yüzde 28,6'sını alarak seçimi önde tamamladı.

Aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi bir önceki seçimlere göre oy oranını 10,4 puan artırarak yüzde 20,8 ile ikinci sırada yer alıyor.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise yüzde 16,4 oy oranıyla üçüncü, Yeşiller Partisi ise yüzde 11,6 ile dördüncü sırada bulunuyor.

Sol Parti ise oyunu bir önceki seçime göre 3,9 puan artırarak yüzde 8,8 oy oranını yakaladı.

Hükümetten ayrılarak ülkede erken genel seçime gidilmesine neden olan Hür Demokrat Parti (FDP) bu seçimlerde yüzde 4,3 oy oranıyla, yüzde 5'lik barajın altında kaldı.

İlk kez genel seçimlere katılan "Sahra Wagenknecht İttifakı-Anlayış ve Adalet İçin" (BSW) Partisi de yüzde 4,9 oy oranıyla barajı aşmayı kıl payı kaçırdı.

- SANDALYE DAĞILIMI

Almanya Federal Meclis'te sandalye dağılımı şu şekilde: CDU/CSU 208, AfD 152, SPD 120, Yeşiller 85, Sol Parti 62

Bu sonuçlara göre hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor.

Almanya'da Federal Meclis'te çoğunluk sağlanması için en az 316 milletvekilini bulmak gerekiyor.

Bu durumda toplam 328 milletvekiline ulaşan CDU/CSU ve SPD arasında bir koalisyon hükümetinin kurulması en güçlü ihtimal.

ALMANYA SEÇİMLERİNDE ZAFERİNİ İLAN EDEN MERZ'İ ZORLU KOALİSYON PAZARLIKLARI BEKLİYOR

Almanya'da düzenlenen erken genel seçimlerde ilk sıraya yerleşen Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) başbakan adayı Friedrich Merz, ülkenin ekonomik ve siyasi krizlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde yönetimin başına geçmeye hazırlanıyor.

Adaylar arasında en yaşlısı olan 69 yaşındaki Merz, uzun dönem partisinde siyasi faaliyetler içinde olmasına rağmen başbakanlık, bakanlık ve belediye başkanlığı tecrübesi bulunmuyor.

1955'te Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Brilon kentinde doğan evli ve 3 çocuk babası Merz, hukuk eğitimi aldıktan sonra yargıç ve avukat olarak çalıştı.

Ardından siyasete atılan Merz, 1989-1994 yıllarında Avrupa Parlamentosunda, 1994-2009 döneminde de Federal Mecliste milletvekilliği yaptı.

- CDU/CSU KARİYERİ

2000-2002 yıllarında CDU/CSU Federal Meclis Grubu Başkanlığını yürüten Merz, dönemin CDU Genel Başkanı Angela Merkel'in bu görevi de üstlenmek istemesinin ardından Grup Başkanlığından ayrılmak zorunda kaldı. Bu dönemden sonra Merkel ve Merz birbirine karşı derin hoşnutsuzluk duydu.

Milletvekilliğini 2009 yılında bırakmasından sonra siyasi sahneden kaybolan Merz, çeşitli şirketler için çalıştı, avukatlık ve lobicilik yaptı.

Daha sonra siyasete dönmeye karar veren Merz, 2018 ve 2019'da CDU genel başkanlığı için aday olmasına rağmen delegelenlerden destek alamayınca 2 seçimi de kaybetti.

Eylül 2021'de yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilen Merz, Ocak 2022'de üçüncü kez girdiği yarışta CDU Genel Başkanı seçildi.

- "MERKEL'İN MUHALİFİ"

Eski Başbakan Angela Merkel'e karşı parti içi muhalefetin başını çeken Merz, Merkel'in göç konusunda ve Kovid-19 salgınında izlediği politikaların CDU seçmeninin bir bölümünü, AfD'nin kollarına attığını savundu.

"Merkel'in muhalifi" olarak anılan Merz, Merkel'in sosyal liberal politikalarıyla CDU'nun sola kaydığını iddia etti.

Merz, CDU'nun büyük bölümünü arkasına alarak ve CDU'nun Bavyera'daki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi Genel Başkanı Markus Söder ile de anlaşarak, CDU/CSU'nun başbakan adayı olarak gösterildi.

Seçim kampanyasında öncelikle ekonomi konularına ağırlık vererek puan kazanmayı isteyen Merz, son olarak göç politikasına öncelik vermeye başladı.

Özellikle kadın ve genç seçmenler arasında popülaritesi düşük bir siyasetçi olduğu belirtilen Merz, son haftalarda CDU/CSU'nun göç politikalarının sıkılaştırılması için verdiği önergenin, AfD sayesinde meclisten geçirilmesi nedeniyle sert eleştirilerle karşılaştı.

- ZORLU KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNE LİDERLİK EDECEK

Almanya'da yapılan genel seçimde ilk sandık çıkış anketine göre, CDU/CSU yüzde 29 oy oranıyla birinci çıkarken, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi bir önceki seçimlere göre oy oranını 9,1 puan artırarak yüzde 19,5 ile ikinci oldu.

Böylece daha önce hiçbir devlet kademesinde görev almamış olan Merz, ülkenin son yılların en büyük ekonomik ve siyasi krizleriyle karşı karşıya olduğu ve Avrupa'nın ABD'nin yeni yönetimiyle gerilimler yaşandığı bir dönemde Almanya'nın dizginlerini ele almaya hazırlanıyor.

Öte yandan Merz'in başbakanlık görevine başlayabilmesi için uzun sürmesi beklenen zorlu koalisyon görüşmelerinde diğer partileri ikna etmesi gerekecek.

- UKRAYNA'YA GÜÇLÜ DESTEK

Ukrayna'nın "toprak bütünlüğüne" açık desteğini bildiren Merz, başta uzun menzilli Taurus füzelerinin sevkiyatları dahil olmak üzere Kiev'e askeri ve mali yardımın güçlü bir şekilde sürmesi gerektiğini savunuyor.

Merz, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona ermesi için ise "ABD etkisinden bağımsız, Avrupa liderliğinde bir barış planı" fikrini destekliyor.

14-16 Şubat'ta düzenlenen 61. Münih Güvenlik Konferansındaki konuşmasında Merz, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin savaşla ilgili her türlü görüşmeye dahil edilmesinin gerekliliğini vurgulayarak ABD ve Rusya'nın Ukrayna ve Avrupa olmadan masaya oturmasının "kesinlikle kabul edilemez olduğunu" ifade etmişti.

Merz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna ile ilgili son açıklamalarını "şok edici ve Rus söylemlerini yansıtan ifadeler" olarak nitelendirerek, Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i "diktatör" olarak nitelendirmesini eleştirmişti.

ALMANYA'DAKİ SEÇİMİN GALİBİ FRİEDRİCH MERZ ÖNCELİĞİNİN AVRUPA'YI GÜÇLENDİRMEK OLDUĞUNU BELİRTTİ

Almanya seçimlerinde zaferini ilan eden Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz, önceliğinin Avrupa'yı güçlendirmek olacağını böylece ABD'den bağımsızlıklarını elde edebileceğini söyledi.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Merz, ARD televizyonunda diğer Başbakan adaylarıyla yapılan açık oturumda ülkedeki seçim sonucuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Friedrich Merz, "Mutlak önceliğim Avrupa'yı güçlendirmek olacak. Böylece ABD'den bağımsızlığımızı elde edebiliriz." dedi.

Kendisi açısından önemli olanın Avrupalıların kendi aralarında birlikte hareket etmesi olduğunu kaydeden Merz, "Şu anda Avrupa siyasetinin çoğu Almanya olmadan gerçekleşiyor. Elbette bunun seçim kampanyası ve bu ara dönemle de ilgisi var. Ancak Avrupa Birliği'nin pek çok başbakanı, devlet ve hükümet başkanıyla yakın diyalog halindeyim." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta yaptığı açıklamalardan sonra ABD yönetimin, Avrupa'nın kaderine büyük ölçüde kayıtsız kaldığının açık olduğunu savunan Merz, bu nedenle Haziran sonundaki NATO zirvesine doğru nasıl ilerleyeceklerini çok merak ettiğini belirterek, "Hala mevcut haliyle NATO'dan bahsediyor olacak mıyız? Ya da çok daha hızlı bir şekilde bağımsız bir Avrupa savunma kabiliyeti oluşturmak zorunda kalmayacak mıyız? Dolayısıyla bu benim mutlak önceliğim" değerlendirmesinde bulundu.

ABD'li iş insanı Elon Musk'ın Almanya'daki seçim kampanyasına yaptığı son müdahalelerin eşsiz bir olay olduğuna dikkati çeken Merz, "Washington'dan gelen müdahaleler, Moskova'dan gördüğümüz müdahalelerden daha az dramatik, sert ve nihayetinde çirkin değildi. Dolayısıyla iki taraftan da öylesine büyük bir baskı altındayız ki şu anda benim mutlak önceliğim Avrupa'da bir birlik oluşturmak." ifadelerini kullandı.

- UKRAYNA KONUSU

Friedrich Merz Ukrayna'nın kendisini savunması için desteklenmesi konusuna da değinerek, "Bana göre bugüne kadar bunu yeterince yapamadık. Aksi takdirde yarın bu savaş üç yıl sürmezdi." dedi.

Gelecek haftalarda Amerikan hükümetinin Ukrayna savaşına ilişkin tutumunun ne olacağından emin olmadığını aktaran Merz, "Son birkaç gündür edindiğim izlenim, Rusya ve Amerika'nın Ukrayna ve Avrupa olmadan ötesinde birbirini bulduğu yönünde. Bu da bizim için son derece kritik bir durum olacak. Bu nedenle Almanya'da mümkün olduğu kadar çabuk harekete geçebilecek bir hükümete ihtiyacımız var." diye konuştu.

- AFD İLE KOALİSYON KURMAYI REDDETTİ

Tüm Alman halkını temsil eden bir federal hükümet kurmak için çalışacağını dile getiren Merz Almanya'nın sorunlarını çözecek bir federal hükümet kurmaya çalışacağını belirterek, "Bu federal hükümetin nasıl kurulacağını henüz bilmiyoruz. İki değil sadece bir koalisyon ortağımız olmasını istediğim bir sır değil. Ancak Almanya'daki seçmenler kararını verdi ve muhtemelen gece saatlerinde kesinleşecek olan bu seçim sonucunu kabul etmek zorundayız." dedi.

AfD ile bir koalisyonun söz konusu olmadığını yineleyen Friedrich Merz şöyle devam etti: "AfD seçmenleri bunu önceden biliyordu. Yine de bu partiye oy verdiler. Şimdi nasıl bir hükümet kurabileceğimizi görmemiz gerekiyor. Ancak bir kez daha belirtmek isterim ki, bu ancak akşam sonuçlar kesinleştiğinde belli olacak ve o zamana kadar spekülasyon yapabileceğimizi sanmıyorum. AfD ile çok temel, farklı görüşlerimiz var. Örneğin dış politikada, güvenlik politikasında ve diğer pek çok alanda. Onlar bizim istediğimizin tam tersini istiyorlar. İşte bu yüzden işbirliği olmayacak."

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da seçim sonuçlarının SPD için çok acı olduğunu belirterek, "Bu seçimi kaybettik." dedi.

Scholz seçimlerde sadece başbakan adayı olduğuna işaret ederek, "Hükümette başka bir pozisyon için başvuruda bulunmadığım benim için oldukça açık. Bunu açıkça ifade etmeye devam edeceğim. Benim duruşum budur." ifadesini kullandı. Ayrıca başka bir görev almayacağını açıkladı.

Scholz ayrıca partisinin CDU/CSU ile yapacağı muhtemel bir koalisyon müzakerelerine katılmayacağını da vurguladı.

- AFD İÇİN TARİHİ BİR SONUÇ

Almanya için Alternatif Partisi'nin başbakan adayı olan Alice Weidel ise seçimlerde tarihin en güçlü sonucunu elde ettiklerini söyledi.

12 yıllık bir parti olduklarına dikkati çeken Weidel, "Bu yüzden bu bizim için büyük bir başarı. Bir halk partisi olarak geldik ve stratejik konumumuzu genişletmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Weidel ayrıca Almanların siyasi değişim isteğinin ortaya çıktığını hatta bunun AfD ile arasında bir koalisyon olmasını istediklerini kaydetti.

Alice Weidel ayrıca CDU/CSU'nun SPD ve Yeşiller ile dört yıl sürecek istikrarlı bir hükümet kuramayacağını savunarak, "Önümüzdeki birkaç yıl içinde CDU/CSU'yu geçeceğiz." dedi.

Meclise girip girmeyeceği henüz netleşmeyen Hür Demokrat Partisi'nin (FDP) Genel Başkanı Christian Lindner de meclise girememeleri durumunda siyaseti bırakacağını açıkladı.