Kraliyet Hava Kuvvetleri'nden bir sözcü, hasara rağmen uçağın güvenlik nedeniyle üsse geri gönderilmesine karar verildiğini belirtti.
Yabancı basın, yaban hayatıyla karşılaşmaların, özellikle kuş çarpmalarının, dünya çapındaki hava kuvvetleri için iyi bilinen ve kaçınılmaz bir risk oluşturduğunu açıklarken, bu tür çarpışmaların sonuçlarının, küçük sorunlardan önemli operasyonel kesintilere, hatta felaket niteliğinde kazalara kadar ulaşabileceğini vurguladı.
2 MİLYON DOLAR MASRAFKuş çarpmaları, F-35 Lightning II'yi içeren olaylar da dahil olmak üzere askeri havacılık için önemli zorluklar sunarken, Mayıs 2019'da, Japonya'daki Deniz Piyadeleri Hava Üssü Iwakuni'de bulunan bir F-35B Lightning II, kalkış sırasında bir kuş çarpması nedeniyle 2 milyon doların üzerinde hasar görmüştü.
Olaya ilişkin yapılan ilk değerlendirmede kazanın Sınıf A kaza olarak değerlendirildiği ve 2 milyon doları aşan hasarlara yol açtığı ifade edildi. Olaya karışan kuşun türü açıklanmazken, hasarın kesin nedenini ve boyutunu belirlemek için bir güvenlik soruşturması başlatıldı.
Nisan 2024'te ise bir F-35B Lightning II, Güney Kore'deki Kunsan Hava Üssü'nden kalkıştan kısa bir süre sonra bir kuş çarpması yaşarken, olayın ardından uçağın acilen hava üssüne dönmek zorunda kaldığı belirtildi.
ACİL İNİŞ YAPMAK ZORUNDA KALDIOcak 2022'de, bir Güney Kore F-35A savaş uçağı, kuş çarpmasının iç hasara yol açmasının ardından acil iniş yapmıştı. 10 kilogramlık kartal uçağın sol hava girişine çarparak, silah bölmesine giden bir yeri deldi ve navigasyon sistemini ve iniş takımının çalışmasını etkileyen bir hidrolik kanala ve güç kaynağı kablolarına zarar verdi.
F-35'LERİN KABUSU OLDUKuş çarpmaları askeri havacılık için risk oluştururken, F-35 Lightning II gibi gelişmiş uçakların bu tür kazalardan yüksek maliyetle etkilenmeleri kafalarda soru işareti bıraktı. Yabancı basın, kuş çarpmalarının çoğu ciddi hasara yol açmasa da, felaketle sonuçlanma olasılığının her zaman mevcut olduğunu ifade ederek, bir kuşun F-35 gibi bir jete çarpması durumunda, hasarın büyük ölçüde değişebileceği, en yaygın tehdidin ise uçağın motorlarında yaşanabileceği vurgulandı.