İtalyan La Stampa gazetesine demeç veren Kallas, "Suriye'de Esed rejimini deviren Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile konuşup konuşmayacaklarına" ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Önümüzdeki günlerde ve haftalarda söyledikleri gibi hareket edip etmediklerine bakacağız. Suriye'nin geleceği oldukça umut verici ama yine de belirsiz. Bölge ülke bakanlarıyla konuştum, hepsi temkinli. Ne radikalleşme ne de terör olmalı. Azınlıklara zulmedilmemeli, iç savaş olmamalı. Bölgesel aktörlerle yakın temas halindeyiz, nasıl olacağını göreceğiz."
Kallas, HTŞ'nin, AB'nin terör örgütleri listesinden çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin, "Şu anda asıl mesele bu değil. Bu, onlarla konuşmamızı engellemiyor. Elbette Avrupa'nın yaklaşımı koşulsuz değil." ifadelerini kullandı.
"GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ KONUSUNDA ORTAK BİR YAKLAŞIM BULMALIYIZ"
AB Dışişleri Bakanları olarak 16 Aralık'ta Suriye'deki durumun hangi yöne gittiğini değerlendireceklerini, ayrıca mültecilerin durumunu da tartışacaklarını belirten Kallas, "Uluslararası hukuka uygun olarak gönüllü geri dönüş konusunda ortak bir yaklaşım bulmalıyız." ifadelerini kullandı.
ABD'de gelecek ay 47. Başkan olarak göreve başlayacak Donald Trump'ın bu savaşı bir an önce durdurmayı planladığını okuduğunu anlatan Kallas, "Hepimiz bunu istiyoruz ancak bunun için Rusya'ya baskı yapmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Kiev'e yardım konusuna da değinen Kallas, "Ukrayna'ya yardım bir hayır işi değil güvenliğe yapılan yatırımdır. Sadece Avrupa için değil küresel boyutta. Bunu anlamak için Kuzey Kore askerlerinin olaya dahil olmasına bakmak yeterli. ABD, yardımı azaltırsa Ukrayna'ya desteğimizi artırmalıyız çünkü Moskova kazanırsa başka savaşlar olur hatta daha büyük savaşlar olur." ifadelerini kullandı.