ABD'de 1845'ten bu yana yayımlanan en eski bilim dergisi Scientific American'da editör ve bilim yazarı olan Vergano, Amerikan siyasetine yerleşen göçmen karşıtı söylemlerin kökeni ve bu söylemlerin insan ırkının genetik yardımıyla geliştirilmesini ve istenmeyen özelliklerinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan öjeni diliyle ilişkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Vergano, Amerikan tarihinde belirli grupların her zaman üstün kabul edildiğini belirterek, "Yerli Amerikalıların yok edilmesi ve kölelik, tamamen diğer insanların daha aşağı olduğu fikrine dayanıyordu. ABD'de 'Bir grup diğerinden daha iyidir' düşüncesi hep vardı ve öjeni, diğer insanlara dair halk arasında var olan hislerin üzerine giydirilmiş bir tür bilimsel örtüdür. Bu ırkçılık çok eskilere dayanıyor." dedi.
Sağlıksız ceninleri ayırıp sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan ve ırksal saflık iddialarıyla desteklenen öjeni teorisinin, özellikle Nazi Almanya'sında milyonlarca insanın öldürülmesine ve zorla kısırlaştırılmasına yol açtığını anımsatan Vergano, şöyle devam etti:
"Öjenik fikirler 19. yüzyıl sonlarında ABD'de de etkiliydi. Kapılar açıkken, işçilere, meyve toplayacak insanlara ihtiyaç vardı ama aynı zamanda bu insanlara küçümseyici gözle bakarak onlara çok fazla ödeme yapmak istemediler. Öjeni bu konuda çok işlerine yaradı. 'Bazı insanlar o kadar iyi değildir. Onlar Jukes'lardır. (Uygunsuz insan grupları) Onlar doğuştan suçludur.' Yasaların birdenbire bu tür inançları kurumsallaştırdığı ilerici dönemde, öjeni duruma oldukça iyi uyum sağladı."
Vergano, ABD'de 19. yüzyılın sonlarından 1960'lara kadar siyahilere karşı çıkarılan ırkçı Jim Crow yasalarının, öjeni anlayışının toplumsal ve politik yansıması olduğunu kaydederek, "Ülkedeki siyahi ve beyaz evliliklerini engelleyen ırkçı kurallar, o dönemde öjeni dili kullanılarak yasalaştırıldı. Jim Crow yasaları öjenikti. Irklararası evlilikleri engellemenin gerekçesi öjenikti. Şunu savunuyorlardı; 'O insanların kötü genleri var. Allah korusun, bu kötü genlerin bizim güzel, saf gen havuzumuzu kirletmesine izin veremeyiz.' böylece ırklararası evlilik yasaklandı."
ABD'ye göç edenlerin sayısını sınırlamak ve belirli etnik grupları hedef alarak göç politikalarını düzenlemek amacıyla çıkarılan 1924 Göç Yasası'nın öjeni teorisinden beslendiğine dikkati çeken Vergano, şu ifadeleri kullandı:
"1920'lerde açıkça ırkçı olan göçmenlik yasaları ortaya çıktı, öne sürdükleri gerekçe ise öjenikti. 'Bu insanlar kalıtımsal olarak kötü genlere sahip, bu yüzden onları dışarıda tutmalıyız.' Kongre'de kötü genlere, kötü kana sahip insanları ülkeye almamak için bu yasaların çıkarılması gerektiğini savunan öjenistler vardı. Göç yasası 1964'e kadar değiştirilmedi. Bu aslında ABD'deki göç politikasını yönlendiren şeydi ve bir trajediydi."
Vergano, göç yasasının kısırlaştırma gibi öjeni politikalarının uygulanmasını kolaylaştıran bir zemin oluşturduğuna işaret ederek, "Bu yasalar yoksul kişilerin kitlesel kısırlaştırılmasına yol açtı. Bu aslında yoksullara açılan bir savaştı. 'Nasıl cesaret ederler de çocuk sahibi olurlar?' Düşünce şuydu, 'Çocuk sahibi olmalarına izin verilmemeli çünkü o çocuklar doğuştan suçlu oluyor' yani sorun onların yoksul olması ve onlara ödediğimiz düşük maaşlarla haklarını çalmamız değildi. Hayır, onlar doğuştan suçluydu." şeklinde konuştu.
Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump'ın göçmenleri "düşük kalitede" insanlar olarak tasvir ettiğine ve bu ifadelerin öjeni anlayışıyla paralellik gösterdiğine vurgu yapan Vergano, şunları dile getirdi:
"Bu, 1920'lerden kalma bir dil. O dönemde, beyazların yerini bu korkunç yabancıların alacağı düşüncesi vardı. Allah korusun, bir grup İtalyan, Yunan ve Yahudi buraya gelip, kitapçı açacak veya doktora yapacak, Allah korusun. Bu tür muhakeme, yani 'büyük ırkın yerinin alınacağı düşüncesi' gibi bir delilik, aynı zamanda Hitler'in ideolojisinin temelini oluşturdu. Ah, hayır. Pennsylvania, Clearfield County'de, 10 bin kişilik nüfusa birdenbire 30 Türk gelecek. Aman Tanrım, ne korkunç bir şey olacak! Öjeni, bu duyguların örtüldüğü dildir."
Vergano, Trump'ın göçmenlere ve yoksul kesimlere karşı üstün gördüğü toplumu "iyi gen-kötü gen" argümanı üzerinden savunduğunu belirterek, "'Yabancıları sevmiyorum çünkü bana garip görünüyorlar' demezsiniz de 'Onların kötü genleri var' dersiniz. Bu, bu şekilde hissetmeye yatkın olan kişiler arasında yankı uyandıran türden bir söylem. Trump, bu insanlara hitap ediyor ve öjeni dilini kullanıyor çünkü Amerikalılar bu şekilde yetiştirildi ve bu konular hakkında konuşma biçimi kültürlerine işlemiş durumda." görüşünü paylaştı.
İskandinav ülkelerini "üstün" insan kaynaklarına sahip ülkeler olarak tanımlayan Trump'ın bu ülkelerden göçe açık olduğunu ancak Meksika, Orta Amerika ülkeleri ve Orta Doğu gibi bölgelerden gelenleri suç işlemeye yatkın kişiler olarak gördüğünü ifade eden Vergano, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suçun nedenlerini genetikle açıklama fikri, 1950'lerde kriminologlar tarafından delilik olarak görülen bir düşünceydi, ancak bu fikir, suçun neden işlendiğine dair halk arasında yaygın olan basit düşüncelere hitap ediyor. Bu, açıkça öjenik fikir, yani DNA'nızda bir yerlerde 'cinayet geni' olduğu düşüncesi, 'Ah, cinayet geni var, o bir katil.' Herhalde Y kromozomunda, her neyse, bu doğru değil. Trump'ın kötü genler hakkındaki gevezelikleri de bu şekilde ortaya çıkıyor. Bu, 1910'lara kadar uzanan öjenik bir fikir. "
Vergano, öjeni teorisinin bilimselliği defalarca çürütülmesine rağmen Amerikan siyasetinde hala rağbet gördüğünün altını çizerek, "Bu fikirler hala var çünkü bazı kesimlerde yaygın olan halk arasındaki bağnazlığa hitap ediyor. Öjeni dili, o bağnazlığın örtüsü ve kurtulması zor bir şey. Siyasi kültürde bunlara 'zombi fikirler' deniyor." dedi.
Bu zombi fikirlerin, Trump gibi sağcı siyasetçilerle canlı tutulduğunu kaydeden Vergano, şu ifadeleri kullandı:
"Donald Trump 79 yaşında. 5 yaşındayken o da herkes gibi öjeni fikirleriyle yoğruldu. Bu düşünceler kafalarının içinde dönüp duruyor ve bu tür insanlar oy veriyor hatta sadece oy vermekle kalmıyor, konuşuyorlar da. Çocuklarına bunu anlatıyorlar, o çocuklar da kendi çocuklarına anlatıyor. İnsanın 'Bu fikirden kurtulun' diyesi geliyor ama bu tür düşünceler kaybolmuyor. Hatta bu fikirler 100 yıldır ölü olsa bile, toplumumuzda varlığını sürdürüyor, aktarılıyor ve modern politikaları etkiliyor. Geçmiş geçmişte kaldı derler ama şu tabloda 'geçmiş' bile değil."
Vergano, ABD'nin göçmenler tarafından kurulan bir ülke olduğunu hatırlatarak, sözlerini "Bu ülke göçmenler için var, ABD'nin olayı bu. ABD hakkında başka insanlara hatta ülke içinde bile açıklaması zor olan temel çelişki de bu. Burası göçmenlerden oluşan bir ülke ama bazı kesimlerde göçmenlere karşı büyük bir öfke var, bu delilik." şeklinde tamamladı.