ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg'in iddiasına göre ABD, Kırım'ı Rus toprağı olarak tanımaya hazırlanıyor.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere göre ABD, Moskova ile Kiev arasında yapılacak daha geniş kapsamlı bir barış anlaşmasının parçası olarak Rusya'nın Ukrayna'nın Kırım bölgesi üzerindeki kontrolünü tanıyacak
ABD Başkan Donald Trump'ın bir ateşkes anlaşmasını sağlamlaştırmaya istekli olduğunun en son işareti olan bu muhtemel taviz, Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun hızlı bir ilerleme kaydedilmediği takdirde arabuluculuğu sona erdireceği uyarısında buludukları sırada geldi.
Kırım 2014 yılında Rusya tarafından işgal edilmiş ve ardından işgal altında yapılan referandumun ardından uluslararası toplum yasadışı ilhakı meşrulaştırmaktan kaçınmak için yarımadayı Rusya olarak tanımakta direnmişti.
Bloomberg haberine bu durum, toprakların güç kullanılarak alınmasını yasaklayan uluslararası kanun ve anlaşmaların altını oyma riski taşıyor.
Haberde, "Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski defalarca Moskova'ya toprak vermeyeceğini söyledi. Ancak bu hamle, uzun süredir Kırım'daki Rus egemenliğinin uluslararası alanda tanınmasını isteyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için bir nimet olacak." ifadeleri yer aldı.
Konuyla ilgili nihai kararın henüz alınmadığı ifade ediliyor.
RUSYA'NIN KIRIM'I İLHAKININ ÜZERİNDEN 11 YIL GEÇTİ
Rusya'nın Kırım Yarımadası'nı Ukrayna'dan yasa dışı ilhak etmesinin üzerinden 11 yıl geçti.
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de, dönemin Rusya yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in Avrupa Birliği (AB) ile Ortaklık Anlaşması'nı imzalamayı ertelemesi üzerine, 21 Kasım 2013'te protestolar başladı.
Sokak gösterileri ve tepkiler üzerine Yanukoviç, 22 Şubat 2014'te ülkeden kaçtı, hemen ardından Batı yanlısı siyasetçiler yönetime geçti.
Kiev'de Bağımsızlık Meydanı'ndaki olaylar can kayıplarına neden olunca Kırım yarımadası dahil tüm ülkede toplum Ukrayna ve Rusya yanlıları diye ikiye ayrıldı.
Kırım'da Rusya yanlılarının başlattığı gösteriler, Kırım Tatarlarını da tedbir almaya yöneltti, Yarımada'da Rusya karşıtı eylemler başladı.
Batı yanlısı yeni geçici yönetimin işbaşına gelmesi Rusya yanlılarını Kırım Yarımadası'nda daha aktif hale getirdi.
Yarımada'da konuşlu bulunan Rus askeri üssünden çıkan özel birlikler, Kırım'ın çeşitli şehirlerine konuşlandı.
Ukrayna ile Rusya arasında Rus Karadeniz Filosunun konumuyla ilgili 28 Mayıs 1997 ve 21 Nisan 2010'da yapılan anlaşmalara aykırı olmasına rağmen Rus birlikleri, Yarımada üzerinde hareket ederek, yer değişiklikleri gerçekleştirdi.
Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için 25 Şubat 2014'te Rusya yanlıları parlamentoya baskı uygulamaya başladı. 400 civarında Rus yanlısı bir kalabalık Kırım Parlamentosu'nu bastı, Kırım'ın bağımsızlığını ilan etmesi için parlamentonun referandum kararı alması talebinde bulundu.
Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov, 26 Şubat'ta Genel Kurul'da referandumu görüşeceklerini açıkladı. Bunun üzerine Kırım'ın Rusya'ya katılmasını isteyen Rus Birliği Partisi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde miting yapma kararı aldı.
Ukrayna'nın bütünlüğünü savunan Kırım Tatar Milli Meclisi de aynı gün, aynı yerde, parlamento önünde miting düzenleyeceğini ilan etti. Kırım Tatarlarının bu kararı üzerine, Rus Birlik Partisi Başkanı Sergey Aksenov'un paramiliter birlikleri parlamentoyu kuşatma altına aldı.
Kırım Parlamentosu önünde, 26 Şubat 2014'te, Kırım Tatar Milli Meclisi ve Rus Birliği Partisi'nin karşı karşıya geldiği büyük mitingler yapıldı.
Parlamentonun, Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılmasıyla ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklemek için çoğunluğu Kırım Tatarlarından oluşan 7 binden fazla aktivist mitinge katıldı.
Kırım'ın Rusya'ya bağlanmasını isteyen 5 bin civarında Rusya yanlısı da parlamento önünde Kırım Tatarlarıyla karşı karşıya geldi.
Mitingler sırasında çıkan arbedede iki kişi öldü. Parlamentoda Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılmasına neden olacak referandumun görüşülmesi bu olaylar nedeniyle ertelendi.
Yarımada'da askeri üniformalı üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan silahlı kişiler, 27 Şubat 2014'ten itibaren kamu binalarında kontrolü ele geçirdi.
"Yeşil adamlar" olarak adlandırılan Rus yanlısı milis güçleri, kısa sürede hükümet binalarının yanı sıra Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunu da kontrol altına aldı.
"YEŞİL ADAMLAR"IN GÖLGESİNDE 16 MART'TA REFERANDUM YAPILDI
Eli silahlı "yeşil adamların" gölgesinde 6 Mart 2014'te toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için referandum yapılması kararı alındığını ilan etti.
Bu süreçten itibaren yeşil adamlar, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara baskı yaparak onları Yarımada'dan uzaklaştırmak için uğraştı.
Kırım Tatarları, parlamentonun bu kararına karşı çıkıp boykot kararı alsa da 16 Mart 2014'te Yarımada'da sözde referandum yapıldı. Rus yanlısı silahlı güçlerin kontrolündeki referandum sonucunda Moskova'nın da beklediği kararın Kırım'ın Rusya'ya bağlanması yönünde çıktığı açıklandı.
Referanduma başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve Türkiye dahil pek çok ülke karşı çıktı ve referandumu geçersiz saydı.
KREMLİN SARAYI'NDA İLHAKIN TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Moskova yönetimi ise Kırım'daki referandumu tanıdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart 2014'te Kremlin Sarayı'ndaki törende, "Kırım ve Sivastopol'ün Rusya'ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını" öngören yasayı imzaladı. Böylece Rusya, Kırım'ı yasa dışı ilhak etmiş oldu.
İlhaktan sonra Kırım Tatar Türklerine baskılar arttı. Kırım'ın Rusya yönetimine geçmesinden sonra "26 Şubat olayları" gerekçesiyle başta yöneticiler olmak üzere Ukrayna yanlısı Kırım Tatar Türkleri baskı altına alındı, hakları ihlal edildi ve tutuklandı.
Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi, aşırıcı örgüt kapsamına alınarak, faaliyetleri yasaklandı.
İlhaktan bu yana Kırım Yarımadası'ndaki askeri gücünü arttıran Rusya, savaş öncesi de buraya binlerce asker konuşlandırdı.