23 Ocak 2025 Perşembe / 24 Recep 1446

'Anladım ki ABD demokrasisi Müslümanları kapsamıyor... Kaburgalarım kırılana kadar dövüldüm, defalarca cinsel saldırıya uğradım'

Sovyetler Birliği'nin işgali sırasında Ruslara karşı savaşmak için Afganistan'a giden ve daha sonra ABD'nin Afganistan'ı işgali sırasında yakalanan Muhamedu Ould Slahi, serbest kaldıktan sonra Guantanamo hapishanesinde 14 yıl boyunca yaşadıklarını anlattı. Slahi, kaburgaları kırılana kadar işkence gördüğünü ve defalarca cinsel saldırıya maruz kaldığını söyledi.

star.com.tr11 Eylül 2021 Cumartesi 10:59 - Güncelleme:
'Anladım ki ABD demokrasisi Müslümanları kapsamıyor... Kaburgalarım kırılana kadar dövüldüm, defalarca cinsel saldırıya uğradım'

11 Eylül saldırılarının ardından 'Terörle Mücadele' kararıyla Müslüman ülkeleri işgal eden ABD, birçok insanı yakalayarak korkunç işkencelerden geçirdi. ABD işkenceyle aldığı ifadeleri 'itiraf' gibi göstererek işgallere meşru zemin oluşturmaya çalışırken, yıllar sonra fail olarak gösterilip işkence görenler serbest bırakıldı.

Sovyetler Birliği'nin işgaline karşı savaşmak için Afganistan'a giden Muhamedu Ould Slahi, Guantanamo'da 14 yıl boyunca işkence gördükten sonra bırakılan isimlerden biri. Rusian Today'in 'Duyulmayan Sesler' programına konuk olan Slah, yakalanması ve işkence günlerini anlattı.

1990'ların başında, asil bir amaç peşinde koşmak ve kendinden daha büyük bir şey için hayatını riske atmak gibi romantik bir düşünceye sahip olduğunu belirten Slahi, mücahidlere katılma planları ile Almanya'dan Afganistan'a gittiğini söylüyor.

O zamanlar Afganistan'daki direniş grupları Sovyetler Birliği yenmiş ve Kabil'deki komünist hükümeti devirme yolundaydı.

Slahi, "Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, yaşadığım yer Almanya Afganistan'ı destekledi. Eskiden film izlerdik. Afganistan ile ilgili haberleri, belgeselleri izlerdik. Ben de Mücahidlere katılmaya karar verdim. İnsanları özgürleştirmek ve özgür bir ülke kurmak için çok iyi bir amaç olduğunu düşündüm – dürüst olmak gerekirse, özgür bir ülkenin ne anlama geldiğini bile bilmiyordum.' diyor.

Slahi'nin Afgan seyahatleri ve Bin Ladin'in yanında olduğu belirtilen bir kuzeninden gelen telefon, onu Batı istihbaratının hedef tahtasına oturttu. Moritanya'ya dönmeden önce Kanada'da yaşarken, 11 Eylül sonrası ABD tarafından olası terör bağlantıları öne sürülerek fişlendi.

Sonunda Moritanya makamları, iş birliğine rağmen Slahi'yi ABD'ye teslime etti. Amerikalılar onu, CIA'in terör zanlılarının acımasız sorgulamalar için yabancı devletlere gönderildiği 'olağanüstü teslim' programı kapsamında birkaç yere götürdü ve ona işkence yaptırdılar. Sonunda Küba'nın Guantanamo Körfezi'ndeki ABD askeri hapishanesine kilitlediler.

'İŞKENCE YÜZÜNDEN İŞLEMEDİĞİM SUÇLARI İTİRAF ETTİM'

14 yıl boyunca faşist ABD tarafından işkence gördüğünü anlatan Slahi, 'Uykusuz kaldım... Kaburgalarım kırılıncaya kadar dövüldüm... Bana çok uzun süre yiyecek verilmedi... Birçok kez cinsel saldırıya uğradım.' dedi.

Slahi, yargılanmadan 14 yıl hapis yattı ve sonunda 2016'da serbest bırakıldı. Anılarını yazdığı, 'Guantanamo Günlüğü' adlı kitap, bir yıl önce ABD'nin gizliliği kaldırmayı ve yayınlanmasına izin vermesiyle uluslararası en çok satan kitaplar arasına girdi.

'ABD'NİN DEMOKRASİSİ MÜSLÜMANLARA GELİNCE YOK'

Slahi, ABD'nin 'hukukun üstünlüğüne' saygı duyan bir ülke olduğuna inanırken, Amerikan gözaltındaki deneyiminin sert bir uyanış olduğunu ve bunun kendisine daha fazla acı çektirdiğini söyledi.

ABD'nin sözde bir demokrasi ülkesi olduğunu belirten Slahi, 'Ama iş Müslümanlara gelince, renkli insanlara gelince... 11 Eylül'den sonra hukukun üstünlüğüne saygı göstermediler. Faşist bir rejim gibi davrandılar.' dedi.

Özgürlüğünü geri kazandıktan sonra Moritanya'ya dönen Slahi, uluslararası seyahat edemeyeceğini çünkü ABD'nin Afrika ülkesine kendisine pasaport vermemesi için baskı yaptığını söylüyor.

Slahi, ABD'nin sözde 'Teröre Karşı Savaş'ında, mağdur olan birçok Müslüman'dan sadece biri...

star.com.tr