14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Ermeniler barış için dua etti

Ermeniler tarafından her yıl kiliselerin adına özgü düzenlenen ayin, bu yıl Diyarbakır’daki Ortadoğu’nun en büyük kilisesi olan Surp Giragos Kilisesi’nde yapıldı. Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan’ın yönettiği ayine ABD Adana 2. Konsolosu J.M Saxston-Ruiz, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, Lice Belediye Başkanı Fikriye Aytin, Yazar Mıgırdıç Margosyan ile yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda kişi katıldı.

ŞEYHMUS ÇAKAN10 Eylül 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Ermeniler barış için dua etti
Ayinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan harabe durumda olan kilisenin onarımından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 100 yıl aradan sonra çan kulesini yerleştirerek 3 yıldır ayin yaptıklarını anımsattı.

İlk yıl hacı adayı binlerce kişinin yurtiçi ve yurtdışından adaklarını ve dualarını sunmak için geldiklerini aktaran Ateşyan, ancak bu yıl ekonomik olarak yurtdışından gelmenin zorluğundan kaynaklı sayının daha düşük olduğunu belirtti.Yurtdışı ve İstanbul’dan gelen Ermeniler dışında, Ermeni kökenli Diyarbakırlı yurttaşların bu ayinlere ilgi gösterdiğinin altını çizen Ateşyan, “Bundan dolayı mutluyuz. Ayinde, dualarımızı ülkemizin birlik ve beraberliği ve huzuru için Tanrı’ya sunuyoruz. Tanrı ülkemizi ve Diyarbakırımızı barışa doğru götürsün. Hep birlikte din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan kardeşçe bu topraklarda yaşayalım” diye konuştu. Çözüm sürecinin etkilerine yönelik soru üzerine Ateşyan, “Öncelikle ülke huzurlu. Ağlayan annelerimiz yok. Öldürülmüş askerlerimiz ve vatandaşlarımız yok. Bu zaten büyük bir kazanç, umuyor ve dua ediyorum ki, bu barış süreci başarıya ulaşır. Hepimiz Türk’ü, Kürt’ü, Hıristiyanı, Alevisi tüm halklar bu ülkede huzur içinde yaşar” diye konuştu.

Acılarımızla yüzleşmeli

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baydemir de, bir kez daha çan sesiyle ezan sesinin birbirine karıştığı Diyarbakır’da, herkesin birbirinin inancına gösterdiği saygıdan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Geçmiş acılarla yüzleşmenin önemine dikkat çeken Baydemir, geçmişin vicdansızlığını vicdanlarda mahkum etmenin, yeni acıların yaşanmamasına katkı sunacağını ifade etti.

Bedüüzzaman’ın1904 yılında yapmış olduğu değerlendirmelere atıfta bulunan Baydemir, “ Bu değerlendirmelere bir kez daha baktığımızda büyük acıları, bu kadar büyük travmaları aslında yaşamamamız gerektiğini görme imkanına sahip olacağız. Bu kent ne kadar benimse bugün bu ortamda bulunan Ermeni kardeşlerimindir. Bu kent ne kadar Müslüman kardeşleriminse o kadar da Hıristiyan, Alevi, Ermeni, Ezidi, Süryani kardeşlerimindir. Birbirimizin inancına saygı duyarak, birlikte yaşamayı başaracağız” diye konuştu.

Çekilme sürecinin durdurulmasına ilişkin sorulara yanıt veren Baydemir, bu ülkede yaşayan etnik ve inançsal kimliği, siyasal fikri ne olursa olsun herkesin barış için adım atması gerektiğine inandığını söyledi. Baydemir, Surp Giragos Kilisesi’nde barış için dua edildiğini belirterek, şunları söyledi: “Bugün Ulu Cami’de de barış için dua edilecek. Bugün inanıyorum ki tüm mekanlarda, tüm insanların kalbinde barış çığlığı yankılanacak. Bugün barış için herkesin adım atması gereken, yapması gereken, hepimizin yapabilecekleri var”

“Barış maalesef kendiliğinden gelmiyor” diyen Baydemir, herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve gereken adımı atması için daha çok çaba sarfetmesi gerektiğinin altını çizdi.

Cesaretle adım atmak lazım

Bir kez daha bu coğrafyanın çatışmalarda tek bir insanın yaşamını yitirmesine tanık olmaması gerektiğini ifade eden Baydemir, şöyle konuştu: “Bir kez daha bu coğrafyada kan dökülmemeli. Onun için de cesaretle, kararlılıkla ama aynı zamanda vicdanla hareket etmemiz, adım atmamız lazım. Hakları iade etmemiz lazım. Kimin hakkını gasp etmişsek, kimin dilini gasp etmişsek, kimin inancını yasaklamışsak haklarını iade etmemiz gerekir. Çünkü barış adaletle gelir, adalet olmadan barış olmaz. Barış özgürlükle korunur. Adalet, barış ve özgürlük birbirinin ayrılmazlarıdır. Bu itibarla da bu ülkedeki her etnik ve inançsal kimliği barış çabası etrafında bir araya gelmeye davet ediyorum.”