27 Aralık 2024 Cuma / 26 CemaziyelAhir 1446

Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları kimler? Uyanış Büyük Selçuklu konusu

Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları, dizinin fragmanını izleyenler tarafından merak ediliyor. Uyanış Büyük Selçuklu dün akşam ilk bölümüyle izleyicisinin karşısına çıktı. Büyük bir heyecanla izlenen dizinin ilk bölümü sonrası Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları da merak edilen konular arasında yer alıyor. Selçuklu devletinin kuruluşundan sonra yaşananların ele alındığı dizi, Her Pazartesi saat 20.00'da TRT 1'de ekranlara geliyor.

28 Eylül 2020 Pazartesi 16:40 - Güncelleme:
Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları kimler? Uyanış Büyük Selçuklu konusu

TRT1'in yeni yapımı Uyanış Büyük Selçuklu dizisinin başlamasıyla birlikte araştırmalar hız kazandı. Yayınlanan fragman sonrası Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları izleyici tarafından merak edildi. Dizi, Anadolu'nun kapısını Türklere açan Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın oğlu Melikşah'ın devletin devamlılığı için yaptığı mücadeleyi konu alıyor. İşte Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları

Uyanış Büyük Selçuklu ilk bölümüyle ekranlara geliyor. TRT1'in yeni yapımlarından biri olan Uyanış Büyük Selçuklu dizisinin başrolünde Buğra Gürsoy yer alıyor. İşte Uyanış Büyük Selçuklu dizisi oyuncuları

UYANIŞ BÜYÜK SELÇUKLU OYUNCULARI

Selçuklu döneminin anlatılacağı 'Uyanış: Büyük Selçuklu' dizisinin kadrosunda Ekin Koç, Buğra Gülsoy, Hatice Şendil, Gürkan Uygun, Leyla Lydia Tuğutlu, Sevda Erginci, Mehmet Özgür, Cemal Toktaş, Osman Sonant, Leyla Feray, İlker Kızmaz, Ali Gözüşirin, Çiğdem Selışık Onat, Murat Garipağaoğlu, Nik Xhelilaj ve Erdem Akakçe gibi isimler yer alıyor.

Uyanış Büyük Selçuklu dizisinin başrolünü ise 'Sultan Melikşah' rolü ile Buğra Gülsoy üstleniyor.

Kostümleri, hikayesiyle merak uyandıran 'Uyanış: Büyük Selçuklu' dizisi ilk bölümüyle 28 Eylül Pazartesi akşamı TRT1'de izleyici karşısına çıkacak.


UYANIŞ BÜYÜK SELÇUKLU KONUSU NEDİR?

Aşkla, sırla ve mücadele ile yoğrulmuş destansı bir yolculuk…

Melikşah, Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan’ın ölümünün ardından tahta geçer. Aynı gün çok sevdiği Kıpçak hatunu Başulu'yu doğum yaparken kaybettiği haberini de almıştır. Kıpçak-Selçuklu düşmanlığı sebebiyle yeni doğan bebek, devletin devamlılığı için tehlike arz ediyordur. Melikşah için bu durum çok zor olsa da onu bir daha görmemek ve sormamak üzere Nizamülmülk’e teslim eder.

Sultan Melikşah, Sultan Alparslan’dan aldığı Selçuklu Devleti’nin gücünü doruklara çıkarır. Fakat Selçuklu büyüdükçe düşmanları da hem devletin içinde hem de dışında çoğalmaktadır.

Doğumundan itibaren kaderinin devletle bir yazıldığı, ölene kadar da tek gayesinin devlete hizmet olacağı düsturuyla yetişen Sencer, yıllarca aldığı eğitimle idealist bir kahramana dönüşür ve bu kahramanlıklar onu Sultan Melikşah’ın fedaisi yapar. Nizamülmülk’ün en güvendiği adamlarından olan Sencer, devleti için tüm zorlu görevleri üstlenmeye hazırdır.

Melikşah ve Sencer türlü tehlikeler ile mücadele ederken en büyük destekçileri Nizamülmülk gibi liyakatli devlet adamları, Gazalî gibi alimler, Ömer Hayyam gibi bilim adamları, Yusuf Hamedani gibi irfan sahibi kişiler olacaktır. Diğer tarafta Karahanlı hanedanından gelen asil soylu Terken, Melikşah’ın hatunu olmanın verdiğii güçle devlete hâkim olmak istiyordur. Fakat onun bu ihtiraslarının karşısında devletin Baş Hatunu olan Melikşah’ın anası Seferiye, Melikşah’ın oğlu Tapar’ın Hatunu olan Gevher ve saraya gelişiyle dengeleri değiştirecek olan asil Türkmen kızı Elçin olacaktır.

Selçukluyu yıkmaya yeminli Hasan Sabbah, devlete hâkim olmak isteyen Terken’in kurduğu tehlikeli entrikalar ve hepsinin ortasında amansız bir mücadeleye giren Sencer’in Turna ile yaşayacağı fırtınalı aşk…

Uyanış Büyük Selçuklu Seferiye Hatun Çiğdem Selışık Onat kimdir?

Uyanış Büyük Selçuklu'daki Ömer Hayyam, Bülent Alkış kimdir?

SULTAN MELİKŞAH KİMDİR?

Büyük Selçuklu Sultanı (D. 6 Ağustos 1055, - Ö. 20 Kasım 1092). Tam adı Muizzüddin Ebul Feth olup, Türklere Anadolu kapısını açan Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın oğludur. Yirmi yıllık saltanatında tarihte benzeri az görülen bir huzur, refah ve mutluluk devri yaşanmıştır. Babası Alpaslan tarafından özenle yetiştirildi. Devrin bilginlerinden dinî bilgiler, tanınmış bahadırlardan savaş dersleri alarak bilgili ve usta bir asker olarak yetişti. Henüz sekiz yaşlarındayken devlet yönetimiyle ilgilenmeye başladı. On yaşlarında babasıyla birlikte Gürcistan seferine katıldı ve ordugâhta babasını temsil etti. Bizanslıların savunduğu bir kaleyi Nizamülmülk’le birlikte fethetti. Kars/Ani yakınındaki Meryem Nişin Kalesi’nin kuşatılmasında ısrar etti ve kalenin alınmasında önemli rol oynadı.

Sultan Alpaslan, cesareti, yöneticilikteki yeteneği ve İslam’a bağlılığı ile dikkatleri çeken ve herkesin sevgisini kazanan Melikşah’ı 1066 yılında resmen veliaht ilan ederek, bu arzusunu açıkladı ve her fırsatta etrafına söyleyerek duyurdu. Alpaslan 1072’de şehit edildikten sonra da henüz on yedi yaşında olan Melikşah onun yerine Selçuklu Devleti’nin sultanı oldu.

Sultan Melikşah, saltanatının ilk iki yılında iç kavgaları yatıştırmak ve devletin sınırlarını savunmakla geçirdi. Mahir bir yönetici olan Nizamülmülk’ü kendisine geniş yetkiler tanıyarak vezir yaptı. Devleti tehdit eden Karahanlı ve Gaznelilere karşı koydu ve onları mağlup etti. Tahta geçtiği ilk yıllarda amcası Kavurd yönetimi ele geçirmek için isyan etmişti; onu yenerek ülkesinde düzeni sağladı. Bu arada devletteki iç isyandan yararlanan Gazneli ve Karahanlı devletleri birleşerek Selçukluya saldırdılar. Bu iki devleti de yendi ve Karahanlı Devleti bu yenilgiden sonra ikiye ayrıldı.

Melikşah’ın en büyük ideali, bütün Müslüman devletleri bir bayrak altında toplayarak İslam Birliği’ni kurmaktı. Bu amacını gerçekleştirmek için çalışmağa başladı. Halife Kaim bin Amrülah ile sıkı ilişkiler kurdu. Halife, Melikşah’a “Mu’izze’ddin” ve “Celâlüddevle” unvanları ile birlikte o zamana kadar hiçbir hükümdara verilmemiş olan ve hilafet makamının en büyük yardımcısı anlamına gelen “Kasım Emire’l Mü’minin” sanını verdi.

Ömrünü İslam dini için yararlı işler yapmaya adayan Melikşah her zaman şu şekilde dua etmekteydi:

“Ya Rab, eğer İslam’a ben faydalı olacaksam, bana yardım et, muzaffer kıl. Eğer karşımdaki hasmım faydalı olacaksa, ona yardım et, onu muzaffer kıl.”

Melikşah’ın en güçlü vezirlerinden Nizamülmülk 1092’de Hasan Sabbah’a bağlı fedailerce öldürülmüştü. Aynı yıl, yani 20 Kasım 1092’de otuz yedi yaşındayken kimliği belirsiz kişilerce zehirlenerek kendisi öldürüldü. Cenazesi İsfahan’a götürüldü ve kendisinin yaptırdığı medresesinin yanındaki türbede toprağa verildi.