Camdaki Kız dizisi sezon finalinde Hayri karakterinin diziye dahil olmasıyla birlikte izleyenler "Camdaki Kız Hayri'yi kim oynuyor?" sorusunun cevabını yoğun bir biçimde araştırmaya başladı. Kanal D'nin sevilen dizisi Camdaki Kız Hayri karakteri, gerçek hikayede Nalan'ın aşık olduğu kişi oluyor. Peki Camdaki Kız Hayri'yi kim oynuyor? Camdaki Kız Hayri karakteri kimdir? İşte oyuncu hakkında tahminler...
CAMDAKİ KIZ HAYRİ KARAKTERİ KİM?
Camdaki Kız dizisi ekran yolculuğuna başladığı ilk andan itibaren hem hikayesi hem de oyuncuları ile televizyon dünyasına damga vurdu. Sezon finaliyle ekranlara ara veren dizi en heyecanlı yerinde son buluyor. Dizinin sezon finalinde yer alan 'Hayri' izleyenlerin en çok merak ettiği karakter oldu. Hayri karakteri ile ilgili pek çok ünlü ismin adı geçiyor. Peki, Camdaki Kız Hayri'yi kim oynayacak?
CAMDAKİ KIZ HAYRİ'Yİ KİM OYNUYOR?
Gülseren Budayıcıoğlu'nun romanından uyarlanan dizinin ana karakterlerinden biri olan ve Nalan'ın hayatını baştan aşağıya değiştirecek olan 'Hayri' karakteri diziye dahil oluyor.
Camdaki Kız Hayri'yi oynayacak ismin Doğduğun Ev Kaderindir dizisinin başrol oyuncusu İbrahim Çelikkol olacağı iddia edilmişti.
Gazeteci Birsen Altuntaş'ın yaptığı habere göre son yayınlanan fragmanda Nalan'a elini uzatan Hayri karakterini kimin canlandıracağı henüz netleşmedi. Rol için Uraz Kaygılaroğlu, Erkan Kolçak Köstendil ve Burak Deniz'in adı geçiyor.
GERÇEK HİKAYEDE HAYRİ KİM?
Gülseren Budayıcıoğlu'nun dizi ile aynı adlı romanında Hayri karakteri Nalan'ın şofördür. Kitaba göre Nalan şoför Hayri ile büyük bir aşk yaşar. Hayri ise kitapta evli ve 3 çocuk babasıdır. Türkan ile evli iken Nalan ile sevgili olan kişidir.
Kitaptaki Hayri karakteri eğitimsiz, kaba, iri yarı, köyden İstanbul'a çalışmak için gelen biridir. Nalan, çalıştığı yerin oğlu Sedat ile evlenir. Fakat kocasından hiçbir zaman sevgi ve şefkat görmeyen Nalan'a karşı Sedat tamamen ilgisizdir. Onun için her şey kumar ve lüks hayattan ibarettir. Nalan, hamilelik döneminde bebeğini kaybettikten sonra depresyona girer. Korumalığını ve şoförlüğünü yapmak üzere şirkette çalışan Hayri de Nalan'a göz koyar ve ruh halinden istifade eder. Sevgiye muhtaç olan Nalan da ona karşı ilgisiz kalmaz.
Bir iç mimar olan Nalan, şirketinde çalıştığı zengin iş adamının oğlu Sedat ile evlenir. Her ne kadar Kayınvalidesi ve kayınpederi onu her zaman desteklese, onlarla arasında bir sorun olmasa da kocası ona hiçbir zaman sevgi, şefkat gibi duygular göstermez.
Aklı sadece en son moda şık kıyafetler giymek, en güzel yerlerde gezmek, lüks arabalar almak, arkadaşlarıyla takılmak ve babasından gizli kumar oynamak olan Sedat, Nalan'ın kendisine gösterdiği yakınlığa karşılık vermez.
Hamileliği ve bebeğini kaybetmesinin ardından ağır bir depresyona girer ve bir süre işten ayrılır. Bu arada anne ve babasını da kaybeder. Bir zaman sonra kayınbiraderinin desteği ile tekrar işe döner. Şoförlüğü ve korumalığını yapması için emrine şirkette çalışan Hayri verilir.
Hayri'nin uzun zamandır Nalanda gözü vardır. Onun bu ruh halini de fırsat bilerek onu elde etmek için her şeyi yapar. Zaten sevgiye, ilgiye aç olan Nalan bir süre sonra Hayri'den çok etkilenir. Ama evliyken böyle bir ilişki yaşamayacak kadar namuslu olduğu için kocasından boşanır ve Hayri ile 7 yıl sürecek olan bir ilişkiye başlar.
Bu arada Hayri evli ve üç çocuk babasıdır. Karısı Türkan köydeki kuma hayatına alışkın olduğu için Nalanı kolayca kabullenir. Nalan da çocukları babasız kalmasın diye Hayri'den boşanmasını istemez. Bir gün karısını ve çocuklarını Nalanla tanıştırır. Türkan Nalanı çok sever, sürekli kızlarını alıp onu görmeye gider. Ona göre Nalan görgülü, terbiyeli hanım bir kadındır o yüzden bu ilişkiden hiç rahatsız olmaz.
Nalan her seansa geldiğinde doktoru onda Hayri'nin kendisini terk etmesi korkusundan başka çocukluğunda yaşadığı ağır travmalar olduğunu fark eder. Uzun bir zaman sonra Nalan yaşadığı çocukluk acılarını, korkularını da anlatır.
Anne ve baba dediği kişilerin aslında anneannesi ve dedesi olduğunu, annesinin ortaokul yıllarındayken yanlarına gelen küçük dayısı tarafından hamile kaldığını ve kendisini doğururken öldüğünü gözyaşları içinde anlatır.
Anneannesi ve dedesi onu yanlarına alıp en güzel okullarda, lüks bir hayat içinde yaşatmış ama kendi yaşadıkları acı ve utanç yüzünden asla onu sevmemiş bir kez olsun başını bile okşamamışlardır. Nalan bütün bunları evlendikten sonra babası öldüğünde öğrenmiş ve yaşadığı onca acının üstüne bir de bu eklenmiştir.
Bütün bunlardan sonra hayatına giren, fakir, cahil bir köylü çocuğu olan Hayri ona hayatı boyunca ne ailesinden ne kocasından görmediği sevgiyi, şefkati, aşkı yaşatır. Hayri kendini bir aşk adamı olarak görür. Ona göre kalbi o kadar geniştir ki bir sürü kadını sevebilir.
Nalanla ilişkisi devam ederken bir gün bir meyhanede tanıştığı Laz kızına aşık olur. Bu kız zengin bir işadamının kapatmasıdır. Genç kızlığında öz babası tarafından tecavüze uğramış, sonrasında toplum ve aile tarafından dışlanmıştır. Hayri'den evlenme sözü alır ve bu hayattan kurtulacağı için bütün umutlarını ona bağlar.
Ama Hayri resmi nikahlı evlidir ve aslında karısı Türkan'dan boşanmak istememektedir. Laz kızı hem Hayri'yi hem karısını sürekli tehdit eder. Hayri bir türlü bu işin içinden çıkamaz ve bir gün kendi evinin bahçesinde Laz kızı tarafından bıçaklanarak öldürülür.
Hayri'nin ölümü hem kendi ailesini hem de Nalanı perişan eder. Doktorunun telkinleriyle eski hayatına dönmemek ve hayatında yeni bir sayfa açmak için uzun süre uğraş verir Nalan.
Son olarak gittiği resim atölyesindeki hocasının hiç bilmediği görmediği babası olduğunu öğrenir. Babası ondan af diler ve çok kıymetli eserlerini ona bırakarak ortadan kaybolur.
Nalan artık eski kaderine ve acılarına dur diyerek yeni bir hayata başlama kararı alır. Yaşam tarzını değiştirir ve bir işe başlar. Artık kaderin onu götürdüğü yolun önüne duvar örmüş ve yeni ışıklı bir yola girmiştir.