14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle bütün dünyada aşk filmleri vizyona girer. Son yıllarda Türkiye’de de aynı ‘gelenek’ uygulanmaya başlandı. Bu yılki 14 Şubat filmi Balayı. Filmin yönetmeni ve başrol oyuncularının ilk sinema tecrübesi. Koray Baliç’in yönetmenliğini yaptığı Balayı’nda Emre Kılıç ve Seda Tosun rol alıyor. Emre Kılıç iddialı, tüm sevgililere bu filmi izlemesini tavsiye ediyor: “Çünkü kendilerinden bir şeyler bulacaklar!” Modellikten beyazperdeye geçiş yapan Kılıç ve Tosun ile konuştuk.
-İlk film ve ilk başrol... Senaryo geldiğinde kendi rolünüzü okuduğunuzda sizi etkileyen şey ne oldu?
Emre Kılıç: Sekiz yıldır mankenlik yapıyorum. Bu arada devamlı dizi çekimi görüşmelerine, auditionlara (deneme çekimi) katılıyorum. Bir gün çekimden çıktım, eve geçeceğim. Önce saç tıraşı olmaya gittim. Menajerimden telefon geldi ‘Çabuk ofise gel’ dedi. Yorgunum, tıraş olmuşum ‘Gelmeyeceğim’ dedim. ‘Oğlum saçmalama gel’ dedi. ‘Yok, gelmiyorum’ dedim. ‘Yönetmen burada çabuk gel’ dedi. Saç sakal birbirine girmiş, yorgun argın, ajansa gittim. Yönetmen baktı ‘Tamam, buldum. Kafamdaki tip sana çok uygun’ dedi. Senaryo aslında bana çok yabancı değil. Yani o kadar zengin bir adam değilim tabii ki ama bana çok yabancı gelmedi. Karakterin sertliği, kıskançlığı bende olan şeyler zaten. O yüzden fazla zorlanmadım.
Seda Tosun: Canlandırdığın karakter Gül’ün güçlü bir kişiliği var ama aşk karşısındaki zayıflığı ve yaşadığı karmaşa beni çok etkiledi. Çünkü aşk, böyle yaşanır! Zaman zaman egosuyla mücadeleye girse de kazanan çoğu zaman aşk oldu. Gündelik hayata dair bu doğal ama etkileyici senaryo beni çok heyecanlandırdı.
-Film aynı zamanda yönetmenin de ilk senaryosu ve filmi. Bunu bir risk olarak görmediniz mi?
S.T: Evet, hepimizin ilk sinema filmi projesi. Tabii ki kaygılarımız vardı ama bunlar bize heyecan kattı diyebilirim. Bir araya geldiğimizde bu heyecanla çok çalıştık. Sonuçta her şeyde risk var, filmler de dahil hiçbir şeyin garantisi yok. İlk olmak hem zor hem de iddialı. Umarım başarılı olmuşuzdur.
E.K: Bunun riski tabii ki var ama ben biraz zoru seviyorum. Olan şeyin negatif tarafını değil de pozitif tarafını almayı severim her konuda. Oyunculuk istediğim bir şey olduğu için filmde de negatif taraflara çok fazla bakmamaya dikkat ettim. O nedenle hep güzel ve iyi taraflarını almaya çalıştım.
-Rolünüze nasıl hazırlandınız?
E.K: Senaryoyu okuduktan sonra kendi kafamdaki karakteri tam olarak belirleyemesem de taslağı kurmuştum. Yönetmenin de burada çok yardımı oldu çünkü canlandırdığım karakter Uğur, çift karakterli. Bir dışarıya gösterdiği zengin ve sert tarafı var, bir de kendi iç dünyasında kız arkadaşıyla, eşiyle, normal arkadaşlarıyla olan bir Uğur... Ben de kendi hayatımda biraz böyle bir insan olduğum için çok zorlamadım.
S.T: Hayatın içinden bir karakter Gül... Ben de yakın şeyler yaşadım. O çok ünlü, hayatında pek çok şeyi çok çalışarak başarmış. Benim de hikayem benzer aslında. Bu nedenle zaman zaman çok heyecanlandım ama karakter kendime yakın olduğu için yaşadıklarım ve gözlemlerim yeterli oldu.
-Filminiz 14 Şubat’ta, Sevgililer Günü’nde gösterime girdi. Sevgililer Günü ile ilgili bir mesajınız var mı?
E.K: Doğum günü, Sevgililer Günü gibi özel günleri çok fazla sevmem ama sevgililerin bu filme gitmesini tavsiye ediyorum!
S.T: Eğer reel bir aşka tanıklık etmek istiyorlarsa kesinlikle bu filmi izlemeliler. Çünkü Balayı, izlerken herkesin kendini yakın hissedeceği bir aşk öyküsü.
Seda Tosun: “İkimizin de ilk filmi ancak bu bizi kaygılandırmadı, aksine daha çok heyecanlandırdı. Umarım başarmışızdır.”
Kıskanılacak bir şansımız oldu
-2000’lerden sonra oyuncular daha çok dizilerden geliyor. Sizin de modellikten dizi oyunculuğuna, diziden de sinemaya geçmeniz beklenirdi. Ama siz dizi yapmadan sinemayla buluşmuşsunuz. Sinemaya geçişiniz rastlantı mı, yoksa planlanmış bir süreç miydi?
Emre Kılıç: Ben hep şuna inanırım: Kısmetinde ne varsa o olur. Ben tiyatroya beşinci sınıfta başladım, çocuk oyunlarıyla. Üniversitede kimya bölümünde okudum. Okulla birlikte devam ediyordum, ilk başlarda hobi olarak yapıyordum, ondan sonra bu işi daha ciddiye almam gerektiğini düşündüm. Bu sinema filmi benim için çok daha güzel oldu, inşallah bundan sonra hep sinemayla devam ederim. Dizi benim için çok önemli değil, sinema oyuncusu olmak daha özel bir duygu.
Seda Tosun: Bir dönem modellik yapmıştım fakat uzun sürmedi. Hayalimde sadece oyuncu olmak vardı ve ilk adımımı İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü ile attım. Bu nedenle sinema benim için bir adım önde. Birçok ünlü dizi oyuncusu sinema filminde yer almak isterken ben ilk projemi sinema filminde başrol olarak gerçekleştirdim. Kıskanılacak bir şans!
-Modellik devam edecek mi, yoksa oyunculukta belli bir sürenin sonunda modelliğe veda mı edeceksiniz?
E.K: Modelliği sekiz yıl iş olarak yaptım o yüzden yabana atmak istemiyorum ama modellikten artık sıkıldım, bırakabilirim. Belki ileride daha büyük projelerde, sinemada, televizyonda bir şeyler olursa ara ara yine modelliğe devam edebilirim.
S.T: Modellik hobi olarak yaptığım bir şeydi, çok fazla önemsemedim. Kariyerimi dizi ve sinema filmleriyle devam ettirmek istiyorum.
UYUM İÇİNDE ÇALIŞTIK
Sette uyum içinde çalıştıklarını belirten Emre Kılıç ve Seda Tosun, daha önceden tanışmalarının bu uyumu artırdığını söylüyor: “Tiyatroda, dizide, sinema karşınızdaki kişiyle uyumlu olmanız çok önemil. Kanlı bıçaklı olsanız da bir uyum yakalamanız lazım. Biz bu bakımdan şanslıydık, çok yakın olmasak da daha önceden tanışıyorduk.”