Filistin'e gönül verenlere Zeytindağı Barış Ödülleri

Kudüs Platformu’nun Cumhurbaşkanlığının himayesinde ilk kez vereceği Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri 7 Mayıs’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı bir törenle sahiplerini buluyor. 

Selam ve esenlik beldesi “Darusselam” olarak anılan Kudüs’ün simgelerinden Zeytin Dağı’nın ismini taşıyan ödüller Filistin’de barışın tesisine katkıda bulunan her inanç ve düşünceden kişi, kuruluş ve gruba veriliyor. Aktivizm, sanat, düşünce, siyaset ve akademi alanlarında verilebilen ödüller bu yıl Filistin’in bağımsızlık mücadelesini çizgileriyle ve Hanzala karakteriyle tüm dünyaya duyuran Naci el Ali’ye, Endonezya’da Filistinli kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan Adara Relief International adlı sivil toplum örgütünün kurucusu aktivist Noor Fitri’ye, 10 yaşından itibaren kalbi Filistin için çarpan ve 24 yaşındayken İsrail devleti görevlilerince zırhlı buldozerle ezilerek katledilen Rachel Corrie’ye ve Batı Şeria’daki insan hakları ihlallerine yönelik farkındalığı artırmak için ülkesi İsveç’ten Kudüs’e 5.000 km’lik yürüyüş gerçekleştiren Benjamin Ladraa’ya verilecek. 

Zeytindağı Barış Ödülleri’ni İsrail’in kuruluş yıldönümü 14 Mayıs’a yakın bir tarihte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eliyle verilecek olması da büyük önem taşıyor. Filistinlilerin “Büyük felaket; Nekbe” olarak adlandırdığı 14 Mayıs için İsrail uzun zamandır hazırlıklar yapıyor. ABD Başkanı Trump da 14 Mayıs’ta İsrail’e giderek büyükelçiliğin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınma törenine katılacağını tüm dünyaya duyurmuştu. 

“SAĞDUYUNUN İZİNDE” BELGESELİNE ÖN GÖSTERİM

Ödül töreninde ‘Sağduyunun İzinde’ belgeselinin de ön gösterimi yapılacak. Dünyaya Kudüs’ün son yüzyılını, insanî ve vicdani değerler üzerinden, objektif bir dille anlatmayı amaçlayan belgesel bölgedeki durumun dünyadaki yansımalarını akademisyen, politikacı ve sivil toplum önderlerinin bakış açılarıyla da değerlendirme imkânı sunuyor. Şu ana kadar ki, Filistin meselesiyle alakalı desteklerin ve mücadelelerin tamamına yakını, din temelli olarak ve Müslümanların bu konudaki tutumlarını ve hassasiyetlerini ön plana alarak aktarıldı. Bu durum günümüz dünyasında İslamofobi yargılarından dolayı bağımsız insanların Filistin konusuna dikkatlerini çekmeye engel oluyor.  Bundan dolayı “Sağduyunun İzinde/Path to Empathy” belgeseli hem bu konu hakkında fikri olmayan insanların bir takım ön yargılardan uzak bağımsız bir şekilde kendi fikirlerini oluşturmalarına hem de bu meseleyi din eksenli bir var oluş problemi olarak düşünen Filistin meselesi destekçilerine farklı bir yelpazeden bakma imkanı sağlıyor. 

Belgeselde Filistin-İsrail meselesinin son yüzyılı; din, ideoloji ve politikaların ötesinde, temel insan hakları meselesi olarak ele alınıyor.