29 Nisan 2025 Salı / 2 Zilkade 1446

Çocukların yeni arkadaşı: Ozi

TRT Çocuk ekranlarında yayınlanmaya başlanan Kardeşim Ozi adlı çizgi film ile tanıştığımız Ozi, pek çok yönden özel bir çocuk. O, neşeli, enerjik, uyumlu, hayat dolu ve aynı zamanda down sendromlu. Kanalın farkındalık oluşturmak için başlattığı projenin benzerine ülkemizde ve dünyada rastlamak pek mümkün değil...

BÜŞRA UĞRAŞ3 Şubat 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Çocukların yeni  arkadaşı: Ozi

Büyük-küçük tüm TRT Çocuk izleyicilerinin yeni bir arkadaşı oldu: Ozi. Kanal, ülkemizde eşi olmayan bir projeye imza attı. İlk kez dezavantajlı bir bireyi merkezine alan, hayatı onun bakış açısından görmemize yardımcı olan, toplumda farkındalık oluşturabilen ve çocuklara empati duygusunu aşılayan bir yapımdan söz ediyoruz. Üst-orta gelir düzeyinde bir ailenin down sendromlu oğlu Ozi ve hem ailenin ona yaklaşımı hem de Ozi’nin hayatını yakından izleme, inceleme ve ders alma fırsatı sunan Kardeşim Ozi adlı çizgi film, şimdiden çok sevildi. Ayrıca proje hakkında sohbet ettiğimiz TRT Çocuk Kanal Koordinatör Yardımcısı İsmihan Yılmaz, dezavantajlı bireylerin bundan sonra hemen her projede yer alacağının müjdesini de verdi...

Kardeşim Ozi  projesinin ortaya çıkış hikâyesini sorduğumuz Yılmaz, “TRT Çocuk olarak kamu yayıncılığının yüklediği bilinç ile hareket ediyoruz. Bu da TRT Çocuk olarak hedef kitlemizin her katmanına hitap etmemizi, içinde barındırdığı tüm grupların tüm mecralarımızda temsili konusunda hassas davranmamızı hatta dezavantajlı çocuklarımız ile ilgili yapımlarda özenli ve öncelikli aksiyon almamızı beraberinde getiriyor. Dezavantajlı çocukların, hedef kitlemiz özelinde medyada temsili, bu açıdan bir sorumluluğun gereği. Kardeşim Ozi de bu bakış açısının sonucu olan özgün bir karakterden yola çıkılarak hikâyesi kurulan yapımlardan biri. Dezavantajlı çocuklar, hedef kitlemizin yüzde 1’ini dahi oluştursa biz bunu, bizim için ekranda ve hayatın doğal akışı içerisinde, çocuklarımızın temsiliyeti açısından önemli görüyoruz.” şeklinde konuşuyor.  

OZİ, BİRLİKTE YAŞAMA GAYESİNİ MOTİVE EDECEK

Özelde Ozi projesinde, genelde ise bu tarz yapımların tamamında dezavantajlı grupların organik bir yaşam akışı içinde verilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çeken İsmihan Yılmaz, “Down sendromlu bir çocuğun adeta bir fanus içindeymiş gibi, onu ekrana taşırken dahi ayrı, izole ve öteki olarak sunmak yerine hem Ozi gibi birebir işlenen hem de bu dezavantajlı çocukların diğer yapımlar içerisinde karakterlerden biri olarak yer almasına özen gösterdik.  Çünkü gerçek ve doğal olan bu. Ve bu çaba engelli çocuklarımızın diğer çocuklar ile doğal hayat akışı içerisinde birbiri ile kurduğu ilişkiyi ‘birlikte yaşama’ gayesi doğrultusunda besleyecek ve motive edecektir diye düşünüyoruz.” diyerek projenin nihai hedefine dikkat çekiyor. 

Ozi’yi ‘hayat dolu, içi yaşam sevinci ile kaplı, neşeli, sevimli, engelleri daima çözüm odaklı aşmaya çalışan, meraklı, özgüveni yüksek, down sendromlu,  6 yaşında ve okula başlamak üzere, üst-orta gelir düzeyinde bir ailesi olan bir çocuk’ şeklinde tarif eden Yılmaz, “Çizgi filmde ailesinin Ozi’ye bakışı, yaklaşımı ve çocuğun bu özel durum karşısında kendilerini konumlandırma şekilleri en önemlisi çocuğa verdikleri destek, onunla birlikte yaşama ve bunu bir zul olarak görmek yerine hayatın getirdiklerini farklı bir bakış ile kucaklama, farklılığı imkâna dönüştürme gayretleri konusu işleniyor. Hikâyede ailesinin Ozi’nin özel durumu karşısında yaşamlarını nasıl organize ettiklerini görüyoruz. Bu ana tema işlenirken Ozi’nin, ailesinin ve çevresinin bakış açıları ve konumları çok önemli. Ozi’nin bu durumu olumsuz ve karamsar bir bakış açısı ile değil de çocuğun dünyasından ve ailenin çocuğa yaklaşımından ötürü farklı bir perspektif sunuyor. Farkındalık oluşturma misyonu işte tam burada; bu çocuklara en başta ailelerinin bakış açısı ve çocuklara aşılanan özgüven çok önemli.” sözleriyle bu özel konseptin bakış açısını özetliyor. 

Çocuklara down sendromlu  arkadaşları konusunda farkındalık ve empati kazandırmak üzere tasarlanan Kardeşim Ozi, TRT’nin titiz yayıncılık anlayışının ürünü. 

Ozi nasıl doğdu 

Bu tarz yapımlar konunun hassasiyeti ve gerektirdiği sorumluluk açısından ayrı bir özen gerektiriyor. TRT Çocuk olarak biz de bu sorumluluğun bilincinde tüm hassasiyetleri göz önünde tutarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ozi özelinde ise, yapımın senaryolaştırılmasından karakterin tasarlanmasına kadar tüm süreçlerde konunun uzmanları ile yakın çalıştık. Ozi yapımı bu anlamda uzun dönem ince elenip sık dokunan bir sürecin meyvesi diyebiliriz. 2014’ten itibaren yapımına başlanan Ozi, klinik psikologlar ve iki uzman pedagog eşliğinde projelendirildi. Bununla beraber yapım ekibimiz, sırf Ozi karakterini doğru ve özenle tanımlayabilmek adına, down sendromlu çocuklarımıza hizmet veren bir okul öncesi eğitim kurumunda, bir diğer ekip ise içerisinde down sendromlu çocuklarımızın da bulunduğu ama dezavantajlı olmayan çocuklarında eğitim aldığı bir kurumda gözlemlerde bulundular. Bu hassas çalışma ve edinilen tecrübelerin nihayetinde bu yapım ortaya çıktı.

- Ülkemizde yayınlanan yabancı yapım Punky ve Afacan Çocuk adlı çizgi filmler de aynı amaca hizmet ediyor. Türkiye’de ve dünyada başka örnekleri var mı?

Kardeşim Ozi projesi yapım sürecinde kapsamlı araştırmalarda bulunduk. Hem ülkemizde hem dünyada yapımların nitelikleri ve nicelikleri bakımından durum maalesef üzücü. Tabi ki, burada ticari motivasyonlar ile tepki alma veya rağbet görmeme kaygısı ile hareket eden çocuk içerik üreticilerinin bu tarz konuları işlemeye yanaşmamaları en önemli etken. Risk almak, sorumluluk ile özenle hareket etmek özel gayret sarf etmek gerekiyor. Biz, kamu yayıncılığının gereği bu risklere dair kaygıları bu özel çocuklarımızın temsili için bir kenara bıraktık.

- Bu tarz projelerin sayısını arttırmayı düşünüyor musunuz? Ufukta beliren planlar var mı? 

Hedef kitlemizin yüzde 98’i dezavantajlı olmayan çocuklardan oluşuyor. Ancak bizim çoğunluğa hitap etme kaygımız yok. Asıl kaygımız çocuğa dair olan her şeyi onun algı eşiğine, onun biricik dünyasına, psikolojisine uygun şekilde temsil ve samimiyet içerisinde, ailelerin kanala olan güvenini göz önüne alarak ekranlarımıza taşımak. Yapımlarımızı sadece, engelli bir çocuğun veya karakterin ekseninde işlemekten ziyade diğer yapımlarımız içerisinde de dezavantajlı karakterlere yer vererek, samimi ve gerçek ilişkileri göz önüne alarak, hayatın organik bir parçası olacak şekilde konumlandırıyoruz. 

OLUMLU-OLUMSUZ TÜM YORUMLAR DEĞERLİ

- İzleyicilerden, ebeveyn- lerden ne gibi geri dönüşler aldınız? Çocuklar Ozi karakterini sevdi mi?

Bu yapım sürecinde çok tedirgin olduğumuzu söylemem gerek. Konu çok hassas, kullanılacak dil çok önemli. Toplumsal olarak kendi yaşadıklarımıza dahi duygudaşlık edemeyebiliyoruz. Ancak yapımın yayınlanması ile o kadar güzel ve olumlu tepkiler aldık ki hem geri dönüşler cesaretlendirici oldu hem de olumlu olumsuz tüm eleştiriler bizim için bir sonraki yapıma rehber niteliğinde olacak. Karakter farkındalık oluşturma gayesi nedeni ile zaten olumlu bir tepki alırken eğlenceli, hareketli ve birlikte yaşama kültürüne hizmet eden sevilen bir yapım olacağa benziyor.

- Son dönemde sosyal medyada bir annenin Ozi ile ilgili son derece kırıcı ve olumsuz bir yorumu dolaşıma girdi. Sosyal medya kullanıcıları bu yoruma tepki gösterdi ancak sizin bu konudaki fikrinizi merak ediyoruz. 

Dediğim gibi toplumsal değerleri göz önünde bulundurarak, çocuklarımız doğru ve yeterince temsili için tüm gerekli hassasiyetleri göstererek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yapımlarımızı uzmanlar ile çalışarak, defaaten incelemeden geçen bir süreç ile sonuçlandırıyor ve ekrana taşıyoruz. Sosyal medyadaki bu tarz tartışmaları ise bizim farkındalık çalışmalarımıza, hedefin gerçekleşmesi yönünde bu konunun tartışılmasına hizmet ediyor diye görüyoruz. Bu yüzden, olumlu veya olumsuz tüm geri dönüşlere bu anlamda çok değer veriyoruz.