Umudun ve yeniden doğuşun sembolü: Hope

Filiz Zengin/ tv4 Kanal Koordinatörü
24.08.2024

Afrika'da cadı ilan edilen çocuklar, çoğu zaman fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Ne yazık ki aileleri bile onları terk edebiliyor ve böylece bu çocuklar toplumdan dışlanmış hale geliyor. Hope, cadı olduğu gerekçesiyle terkedilen binlerce çocuktan biri.


Umudun ve yeniden doğuşun sembolü: Hope

Filiz Zengin/ tv4 Kanal Koordinatörü

Bir tek fotoğraf; çaresizliğin, terk edilmişliğin, yoksulluğun ve umudun tasvirini yapabilir mi? Zayıflıktan zar zor ayakta duran bu çocuğa genç bir kadının su içirmeye çalıştığını gösteren tek bir fotoğraf... Batılı sömürgeci güçlerin el çekmesi sonrası istikrar sağlayamayan Afrika ülkeleri için sıradan bir durum. Ama işte bu fotoğraf karesindeki o sahne, bir zaman geliyor, bir umut ışığı gibi parlayabiliyor.

Görüntü Nijerya'dan; 2015 yılında Danimarka'dan gelen aktivist Anja Ringgren Lovén, hayatı tehlikede olan bir çocuğa rastlıyor. Anja, çocuğa "Umut" yani "Hope" adını veriyor. Hope, cadı olduğu gerekçesiyle terkedilen binlerce çocuktan biri.

Nijerya'nın masum cadıları

Nijerya'nın bazı bölgelerinde, özellikle güneydoğusunda, cadı olarak yaftalanan çocukların hikayeleri gerçekten yürek parçalayıcı. Yoksulluk, sağlık sorunları ve sosyal zorluklar gibi zorlu koşullar altında yaşayan aileler, bu sıkıntıların kaynağını anlamakta güçlük çektiğinde çocuklarını "cadı" olarak damgalamayı bir çözüm olarak görüyor. Bu, yerleşik bir inanç sistemi çerçevesinde gelişmiş bir uygulama ve ne yazık ki, bu inançlar doğrultusunda çocuklar, toplumun kurbanı olabiliyor. Cadı ilan edilen bu çocuklar, çoğu zaman fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Ne yazık ki, aileleri bile onları terk edebiliyor ve böylece bu çocuklar toplumdan dışlanmış hale geliyor.

Hope'un hikayesi

Hope, hayatına dair yaşadığı zorluklar nedeniyle adeta simge haline gelmiş bir çocuk. Henüz küçücük bir bebekken, zavallı bedeni çevresindekiler tarafından bir lanet olarak görülüp cadı damgası yemiş. Anja, Afrika'daki aç çocuklara yardım etmek için çıktığı yolculukta Hope ile karşılaşıyor. Ailesi tarafından terk edilen Hope, o anda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Doktorlar, zayıf bedeninin daha fazla dayanamayacağını söylüyor. Fakat Anja'nın sevgi dolu yaklaşımı, Hope'un hayatında bir dönüm noktası oluyor. Anja'nın cadı çocukları kurtarmak için kurduğu merkezde, Hope sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da yeniden doğuyor.

Bugün Hope, 10 yaşında. Sağır ve dilsiz olarak teşhis edilmesine rağmen, içinde cesaret ve neşe saklı. İletişim kurmanın kendi yolunu bulmuş. Okulda en iyi öğrencilerden biri olarak tanınıyor ve dans yeteneği ile de dikkat çekiyor. Tüm bu başarıları, geçmişte yaşadığı acılara inat, hayatına umut dolu bir bakış açısıyla devam etmesinin bir yansıması. Hope, sadece yaşadığı zorluklarla özdeşleşmekle kalmayıp, diğer çocuklara ilham kaynağı olmaya da devam ediyor.

Hope'un hikayesinin beni en çok etkileyen noktası, onu asıl hayata bağlayan mücadelede. Terkedilmiş bir çocuk olarak yaşadıkları, onu hem katlanılması zor bir hikayenin öznesi hem de bu hikayenin üstesinden gelmenin mümkün olduğunu gösteren bir simge haline getiriyor.

Umut ve duyguların yolculuğu

Hope'un hikayesinin peşini bırakamıyorum. Araştırdıkça başka bir katmanla karşılaşıyorum. Kabuk kabuk soyuluyor Hope'un hayatı. Biyolojik annesiyle 2023 yılında karşılaşma anına denk geliyorum. Bir mango ağacı gölgesinde kırılgan ve öfkeli bir duruşla annesinin sarılmasına izin verişi. Nijerya'nın cadılarını tüm dünyanın tanımasını sağlayan bu güçlü karakter. O kadar savunmasız ve kırılmış duruyor ki annesinin karşısında. Etkileyici.

Annesinin hikayesi de tıpkı Hope'un ki gibi kolay hazmedilemiyor. Annesi, henüz 15 yaşında bir çocukken dünyaya getirmiş onu. Tecavüz mağduru bir anne. O yıllarda Hope'un babası, 50 yaşında ve köyün liderlerinden biri. Ona sahip çıkmıyor. Hope'un annesi fakir bir aileden ve hasta ebeveynlerine bakmak zorunda. Zor bir hayatı var yani. Bir yıl kadar sonra Hope'un kardeşine, 16 yaşında hamile kalması her şeyi daha da zorlaştırıyor. Dayak, tecavüz, işkence yakasını bırakmıyor. İki yaşında Hope'u, güçlü olmadığı ve diğer çocuklardan farklı olduğu için sokağa terk ediyor.

Umarım bir gün, Hope ve annesi, birlikte geçmişin yüklerinden kurtulup, geleceğe umutla bakarlar. Son paylaşımlarında annesini biraz olsun affetmiş gibi görünüyor.

Bu tür olaylar maalesef Nijerya'da oldukça yaygın. Cadı olarak etiketlenen çocuklar, toplumları tarafından dışlanıyor, darp ediliyor ve çoğu zaman açlığa mahkum ediliyor. Yılda yaklaşık 15 bin çocuk, cadı damgasıyla ağır işkencelere maruz kalıyor. Zaten yoksulluk ve cehaletin birleştiği bu coğrafyada, masumlara karşı işlenen insanlık suçları akıl almaz.

Aslında Nijerya, çok zengin bir kültürel mirasa sahip. Doğal gaz ve petrol rezervleriyle, 200 milyonu aşan nüfusu ve geniş tarım arazileriyle Batı Afrika'nın önemli bir parçası. Eski bir İngiliz sömürgesi ve kıtadaki pek çok sömürge ülkesinden olduğu gibi, orada da sömürgeden çıkış sonrası peş peşe gelen darbelerle istikrarsız bir ülke. Nijerya diğerleri gibi, daha kolay sömürülmek için özellikle cahil bırakılmış. ABD'nin 'daha demokratik' bir dünya yalanıyla Vietnam, Irak ve Afganistan'a yaptığını zamanında Avrupa, 'Afrika'ya hücum' diyerek önce köleleştirdi, sonra kaynakları sömürdü. Geriye ise cehalet ve yoksulluk kaldı. Bugün bile, bu ülkede bazı bölgelerde batıl inançlar ve cehalet, toplumun en savunmasız bireyleri olan çocuklar üzerinde ağır bir yük oluşturuyor. Avrupa'nın sahip olduğu refahın ve zenginliğin altında, sömürgelerden akan kaynak ve emek yatmakta. Danimarkalı aktivist Anja gibi insanlar, bu gerçeğin farkındalığına ulaşmadıkları halde Hope gibi çocukların hayatlarını kurtarabilmek için ellerinden geleni yapıyor.

Toplumsal dönüşüm ve farkındalık

Hope'un hikayesi, yalnızca bir çocuğun kurtuluş hikayesi değil, aynı zamanda bir toplumsal dönüşümün başlangıcını da simgeliyor. Umudun ve yeniden doğuşun sembolü; Afrika için...

15. yüzyılda bu kadim coğrafyanın halkına atılan prangalardan eğitim, toplumsal farkındalık ve destek programlarıyla kurtulacaklar. 2010 yılından bu yana Türkiye ile atılan adımlar umut verici. Ülkemiz ile Nijerya arasındaki işbirliği, enerjiden eğitime, güvenlikten bilim ve teknolojik çalışmalara, savunma sanayiinden kültürel projelere kadar geniş bir yelpazede hızla gelişmekte.

Yunus Emre Abuja Türk Kültür Merkezi, 2021'den bu yana başkent Abuja'da hizmet vermekte. Türkiye Bursları kapsamında, 1992'den bu yana Nijeryalı öğrencilere burs vermekteyiz.

Hope ve onu kurtaran Aktivist Anja'nın hikayesini HBO belgesel film olarak yayınlıyor. İzlemek isteyenler 'The one with Hope' adıyla bulabilirsiniz.