Terörsüz Türkiye projesi PKK'yı ilga eder mi?

Dr. Necdet Özçelik/ Akademisyen, Yazar
25.02.2025

Terörsüz Türkiye projesi silahlı mücadeleyi muhafaza etmekle birlikte örgütün ideoloji, insan, finans ve çevre kaynaklarına erişimini, bu kaynakları istismar ederek silahlı bir güce dönüştürmesini engellemek için daha kapsayıcı bir mücadele vadetmektedir. Bu projenin terör örgütünün yenilmişlik halinden de istifade edilmek suretiyle 2009-2015 sürecinin yıpratıcı sonuçlarının da göz önüne alınmasıyla birlikte hazırlandığı ifade edilebilir.


Terörsüz Türkiye projesi PKK'yı ilga eder mi?

Dr. Necdet Özçelik/ Akademisyen, Yazar

Bir süredir Cumhur İttifakı ortaklarından AK Parti ve MHP yetkililerinin dile getirdiği ve sahada öncül uygulamalarının gözlemlendiği Terörsüz Türkiye projesiyle birlikte, özellikle PKK terör örgütüyle mücadelede yeni bir sürece girildiği görülmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadelerinden Terörsüz Türkiye projesinin bir siyasi hedefinin bir de yöntemsel hedefinin olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre Terörsüz Türkiye projesinin siyasi hedefinin geniş katılımlı milli bir mutabakat zemini oluşturmak olduğu söylenebilir. Öte yandan projenin, yöntemsel olarak yeni süreçte terörizmle mücadele yöntemindeki kapsamı, teröristle mücadele alanından terörle mücadele alanını da içerecek şekilde genişletmeyi hedeflediği anlaşılmaktadır.

2009-2015 sürecinden farkı ne?

Toplumsal hafızda tazeliğini koruyan 2009-2015 arasında yürütülen süreçteki uygulama arızalarından kaynaklı olarak yeni süreç doğal olarak sosyolojik kaygılara neden olmaktadır. Bu noktada Terörsüz Türkiye projesinin yöntemsel hedefiyle 2009-2015 yıllarında yürütülen sürecin kıyaslanmasında fayda olduğu söylenebilir. İki süreci birbirinden ayıran en önemli ve birinci özellik devletin mevcut süreci güvenlikleştirme politikasından geri adım atmadan yürütüyor olmasıdır. Özellikle 2013-2015 yıllarında kırsal ve kentsel alanda terör örgütüne yönelik operasyonel sınırlamaların aksine devletin bütün güvenlik kurumları (istihbarat, silahlı kuvvetler ve kolluk kuvvetleri) yurt içinde ve yurt dışında farklı güvenlik çevrelerinde terör örgütüne çoklu angajman yöntemleriyle taktik, operatif ve stratejik seviye operasyonlarını sürdürmektedir. Yurt dışında devam eden operasyonlara yerel ortaklar da dâhil edilmektedir. Dolayısıyla mevcut süreçte operasyonel devamlılık vardır. İkincisi zamanlama yönetimiyle ilgilidir. 2009-2015 yılları arasındaki sürecin aksine, mevcut süreçte PKK terör örgütünün askeri etkililiğine uluslararası aktörlerin pozitif yaklaşım koşullarının ortadan kalkıyor olmasıdır. Bölgesel jeopolitikte meydana gelen hızlı değişim Esed Rejiminin hızla çökmesine, Iran ve Rusya'nın Suriye'den çekilmesine neden olmuş, ABD'nin de Suriye'den çekilmesi için yeni durum yaratmıştır. Böylelikle terör örgütünü siyasi ve askeri olarak yaşatıp büyüten dört aktörden üçü bölgesel etkisini yitirmiş olmakla birlikte dördüncüsü de terör örgütüne olan desteğini kesmek üzeredir. Burada dikkat edilmesi gereken, İsrail'in bölgedeki artan rolünün güçlenerek PKK/PYD terör örgütünü himaye etme ihtimalidir. Anlaşıldığı kadarıyla Terörsüz Türkiye projesi, bu ihtimali engellemek gibi bir hedefi de ihtiva etmektedir. İki süreci birbirinden ayıran üçüncü özellik ise sürece dâhil olan aktörlerle ilgilidir. 2009-2015 arasındaki sürecin aksine, PKK terör örgütünün aktif lider kadrosu bir aktör olarak mevcut sürece dâhil edilmemiştir. Bunun yerine örgütün silahlı programının kadük olduğunu kabul eden, örgütün ideoloji ile siyasi ve sosyal çevresine hala hâkim olan ve halen cezaevinde bulunan örgüt lideri doğrudan dâhil edilmiştir. Ayrıca öncekinin aksine, mevcut sürece yabancı bir arabulucu dâhil edilmemiş böylelikle sürecin manipüle edilmesinin önlenmesi de hedeflenmiştir. Bununla birlikte Irak ve Suriye'de örgüt çevresiyle etnik paydada buluşan ancak ideolojik ve program farklılıkları bulunan gruplar da istişare yoluyla sürece dâhil edilmiştir. Böylelikle örgütün ideolojisi ve programı örgütle aynı etnik zeminde buluşan gruplar nezdinde muarız olarak kodlanmaya çalışılmaktadır. Yine önceki sürecin aksine, mevcut sürece akil insanlar grubu şeklinde kamusal alandaki bilinirliği olan kişiler dâhil edilmemiştir (en azından şimdilik). Önceki akil grup içinde yer alıp da sosyal alandaki ünlerini terörizmin yıkıcı etkisini tamir edecek bir etkiye tahvil edecek yetenekten uzak kişilerin olumsuz katkıları da önlenmiş gibi görünmektedir. Son ve dördüncü olarak mevcut süreci diğer süreçten ayıran fark, sürecin süreç yönetimindeki gizliliktir. Mevcut süreçte niyet ve maksat genel hedeflerle ifade edilmekle birlikte kamuoyunun yeterince bilgilendirilmiyor olması süreci muğlak hale getirmektedir. Dolayısıyla bu da kaygıların ve tepkilerin önceki süreçten daha yüksek bir tonda dile getirilmesine neden olmaktadır.

Kaygılar ve tepkiler

PKK terörüyle mücadele Türkiye'de çok derin sosyal acılara neden olmuştur. Mücadelede şehit olan, yaralanan, uzuv kaybı yaşayan güvenlik görevlileri, onların aile ve mesleki çevreleri, terör saldırılarına maruz kalan devlet görevlileri ile sivil vatandaşlar ve onların aile ve sosyal çevreleri, güvenlik çevresiyle aynı acılara katlandılar. Vatansever duyguları kuvvetli sosyal ve siyasi çevreler de terörizmin dolaylı kurbanları olarak aynı acıları terörizmin doğrudan kurbanlarıyla birlikte paylaştılar. Öte yandan gönüllü radikalleşme yöntemi haricinde terör örgütüne kaçırma, zorlama vb yollarla katılan örgüt mensuplarının yakın çevresi de aynı tonda ancak farklı karakterde acıyla hasrolundu. Acıların temel kaynağı olarak görülen örgütün aktif veya pasif lider kadrosunu veya örgütün ideolojisini savunan siyasi, akademik veya entelektüel figürleri bir çözüm muhatabı alarak görmek terörizmin doğrudan ve dolaylı kurbanlarını doğal olarak kaygılandırmaktadır. Böylesine haklı kaygıların bulunduğu bir ortam, terörizmle mücadelenin yalnızca teröristle mücadeleyi içermediğini, terörizmin diğer unsurlarıyla mücadelenin de şart olduğunu anlatmayı gerekli kılan bir süreç yönetimini ihtiva eder. Acılara neden olan örgüt figürlerinin kendi yarattıkları sorunun çözümü üzerinden bir imtiyaz sürecine girmediklerini, aksine terörün hedefine ulaşamadığını ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamakla yükümlü devletin koşulları doğrultusunda örgütün bir kısmının teslim olmaya zorlandığını anlatacak bir söylem tonuna ihtiyaç olduğu söylenebilir. Aynı söylem tonuyla teslim olanların suçları nispetinde hukukla yüzleşeceklerini, teslim olmayanların da güvenlik angajmanlarının hedefi olmaya devam edeceklerini ifade edecek bir söylem ve eylem istikrarının gösterilmesi, süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetmek için gerekli görülmektedir. Bütün bunlarla birlikte terörizmin kişisel bir mesele değil toplumsal bir sorun olduğu her platformda dile getirilmelidir.

Projenin uygulama önceliği

Yaptığım bir çalışmada terörist gruplar da dâhil olmak üzere devlet dışı aktörlerin askeri etkililiğini üç değerlendirme grubunda analiz emiştim. Örgütsel kaynaklar, örgütün kaynakları mücadele kapasitesine dönüştürme yeteneği ve silahlı programının performansını yansıtan savaş gücünün analiz edildiği çalışmada PKK terör örgütü örnek vaka olarak kullanılmış ve örgütün askeri etkililiği ölçülmeye çalışılmıştı. Birçok parametrenin göz önünde bulundurulduğu analizde, PKK terör örgütünün askeri etkililiğini belirleyen bir ölçekte örgütün askeri etkililiğinin sanılanın aksine eylem performasında olmadığı, örgütün kaynaklara (ideolojik, insan, finans ve çevre) erişimi ve bu kaynakları örgüt faaliyetlerine tahvil edebilme beceresiyle ilgili olduğu görülmüştü. Buradan yola çıkarak örgütle silahlı mücadeleye devam etmekle birlikte örgütün ideoloji, insan, finans ve çevre kaynaklarıyla ilişkisini hedefleyen başka mücadele yöntemleri de önerilmişti.

Çalışmanın çıktılarını destekleyecek şekilde, Terörsüz Türkiye projesi görüldüğü kadarıyla PKK terör örgütüyle silahlı mücadeleyi muhafaza etmekle birlikte, siyasi alanda kapsayıcı bir mücadele başlatarak örgütün ideoloji, insan, finans ve çevre kaynaklarını hedefleyecek bir inisiyatif üstlenmektedir. Siyasi partilerin terörle iltisaklı temsilcilerine (eski parti liderleri, belediye başkanları, parti meclis üyeleri vb) yönelik hukuki hamlelere bakıldığında işe esasen siyasi alandan başlandığı söylenebilir. Siyaset yaparken PKK ile iltisakı nedeniyle tutuklanmış ya da hüküm giymiş eski siyasi figürlere ilave olarak son bir buçuk yılda bir seri yeni siyasi figür tutuklanmış veya görevden uzaklaştırılmıştır. 3 Haziran 2024 tarihinden itibaren sırasıyla Hakkari, Esenyurt/İstanbul, Mardin, Batman, Halfeti/Şanlıurfa, Tunceli, Ovacık/Tunceli, Bahçesaray/Van, Akdeniz/Mersin, Siirt, Van ve son olarak Kağızman/Kars Belediyelerindeki yerel yöneticiler terörle iltisaklarından dolayı hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalmıştır. Terörle iltisaklı siyasilere yönelik hukuki yaptırımlar terör örgütünün ideolojisiyle siyaset yapmanın sorunsalını ortaya koyması bakımından oldukça önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Terörsüz Türkiye projesiyle yeni süreçte siyaseti terörden arındırmak için terör örgütünün vesayeti altında siyaset yapan şahıslara demokrasi veya terörden birini tercih etmeleri için koşul koyulduğunu ifade etmektedir.

Silah ve şiddet PKK terör örgütünün örgüt programının esasını oluşturmaktadır. Terör örgütü varlığını da programlı şiddet ile sürdüregelmiştir. Türkiye'nin PKK terör örgütüyle mücadelesi şimdiye kadar örgütünün programına göre gelişmiş ve terör örgütüyle silahlı mücadele öncellenmiştir. Terörsüz Türkiye projesi silahlı mücadeleyi muhafaza etmekle birlikte örgütün ideoloji, insan, finans ve çevre kaynaklarına erişimini, bu kaynakları istismar ederek silahlı bir güce dönüştürmesini engellemek için daha kapsayıcı bir mücadele vadetmektedir. Bu projenin terör örgütünün yenilmişlik halinden de istifade edilmek suretiyle 2009-2015 sürecinin yıpratıcı sonuçlarının da göz önüne alınmasıyla birlikte hazırlandığı ifade edilebilir. Bu projenin başarısı devletin egemenlik alanında boşluk oluşturmadan, bu örgütün sebep olduğu doğrudan ve dolaylı acıları göz ardı etmeden, toplumsal hassasiyetleri dikkatten kaçırmadan ölçülü bir gizlilik ve samimi bir kamusal iletişim dengesi göz önünde bulundurulan, ehil kişilerin sorumluluk üstlendiği bir süreç yönetimine bağlıdır. Bu örgütle mücadelenin doğrudan ve dolaylı kurbanlarına rahmet ve minnetle...

@necdet4059