Medyanın güvenilirliği medya özgürlüğünün teminatıdır

Ebubekir Şahin / Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı
7.08.2021

Yalan haber üretmek etik olarak kabul edilemez. RTÜK'ün yaptığı, medya kuruluşlarına, kendi ilkelerini hatırlatmaktan ibarettir. RTÜK, medyayı, uymayı taahhüt ettikleri prensiplere davet etmektedir. Buna karşı verilen cevap, her şeyin içine atılarak belirsizleştirildiği "sansür" olmamalıdır.


Medyanın güvenilirliği medya özgürlüğünün teminatıdır

Ebubekir Şahin / Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı

Ülkemizin farklı bölgelerinde etkisini gösteren orman yangınları, hepimizi derinden yaraladı. Doğal yaşam üzerinde ciddi bir etki oluşturan yangınların kontrol altına alınması adına tam anlamıyla bir seferberlik ilan edildi. Orman Genel Müdürlüğü koordinasyonuyla karadan, havadan gerçekleştirilen yangın söndürme çalışmalarında 5 binden fazla personel görev yaptı. Çeşitli bakanlıklara bağlı birimlerin yanı sıra güvenlik güçlerimiz de yangınla mücadele sürecinin içinde yer alırken, ülkemizin farklı noktalarından yerel yönetimler de itfaiye araçlarını bölgeye sevk ederek çalışmalara katıldı. Yaşanan bu acı olay neticesinde devlet yetkililerimiz ilk dakikadan itibaren yangın bölgesine giderek kriz yönetim merkezi oluşturdular. Çok sayıda bakanımız bölgede bulunurken Sayın Cumhurbaşkanımız da tarihimizin en ciddi orman yangınlarının yaşandığı bölgeyi ziyaret ederek, çalışmaları yerinde takip ettiler.

Üst düzeyde dayanışma

Geçmiş dönemlerde olduğu gibi son yangın afetinde de halkımız, büyük bir hassasiyetle üzerine düşeni yapmış, en üst düzeyde dayanışma sergilemiştir. Türk halkının bu yüksek tavrı, sadece ülkemizle sınırlı kalmamış, din, dil farkı gözetmeksizin tarih boyunca mağdurların imdadına koşmuştur. Bizi biz yapan, bizi millet yapan en güçlü bağlardan bir tanesi, bu dayanışma ve yardımlaşma duygusudur. Bu sayede farklılıklarımız ve çeşitliliklerimiz, gücümüz ve zenginliğimiz olmuştur.

Dijital saldırı

Devletimizin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarının tamamının sahada olduğu son yangın felaketinde halkımız, kendiliğinden seferber olmuş, ellerinden gelen desteği göstermek için büyük bir çaba göstermişlerdir. Fakat çok kısa bir süre içinde milletimizin bu iyi niyetli çabalarının, belli çevreler tarafından önce sosyal medyada ardından da görsel medyada manipüle edilmeye çalışıldığı görülmüştür. Toplumsal dayanışma ruhunu zedelemek, millet - devlet birlikteliğini zaafa uğratmak ve ülkemizi uluslararası arenada zayıf göstermek amacıyla, yurtdışı kaynaklı olduğu açık bir şekilde ortaya konan sosyal medya hesapları üzerinden, son derece planlı bir şekilde dijital bir saldırı gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Bu saldırılara karşı dikkatli olunması gerektiğiyle ilgili olarak vatandaşlarımıza çağrıda bulunulmuş, halkımızın büyük sağduyusu ve yüksek ferasetiyle, yurtdışı kaynaklı bu saldırıların önü kesilmiştir.

Bir kısım görsel medyada da benzer şekilde sorumsuz davranışlar tespit edilmiş, halkta panik havası oluşturmak maksadıyla manipülatif bir yayın anlayışıyla hareket edildiği görülmüştür. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) olarak bu çerçevede medya temsilcilerine, altına imza attıkları yayın ilkeleri hatırlatılmış; Türkiye'nin doğal yaşamı üzerinde büyük bir etki yaratan yangınlar karşısında sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi adına, halkımıza en doğru ve güncel haberlerle görüntülerin aktarılması gerekliliğinin önemi bir kez daha vurgulanmış; medya temsilcilerinden halkımızı doğru bilgilendirmeleri istenilmiştir.

RTÜK, her şeyden önce yüce Türk milletine karşı kendisini sorumlu hisseden bir kurumdur. RTÜK'ün temel amacı, medyanın, halkımızı doğru bir şekilde bilgilendirmesine katkı sağlamaktır. Fakat medyayı halka karşı sorumlu bir yayıncılık anlayışıyla hareket etmeye davet eden açıklamada da görüleceği üzere, yapılan yayın denetimlerinde, bazı medya kuruluşlarının maalesef bu temel kriterlere bağlı kalmadığı görülmüştür.

RTÜK'ün, medya kuruluşlarına, bağlı kalmaları adına hatırlattığı ilkeler, maalesef belli çevreler tarafından sansür şeklinde etiketlenerek manipüle edilmeye çalışılmıştır. RTÜK'ün görevleri yasal mevzuat çerçevesinde belirlenmiş olup bu görevler arasında "sansür" yoktur. RTÜK olarak sansürü, antidemokratik geçmiş dönemlerin ruhunu yansıtan, bugünün modern Türkiye'sinde yeri olmayan, çağdışı bir anlayış olarak görmekteyiz. Daha güçlü bir demokrasiye sahip olmamız için sansüre değil, daha özgürlükçü, daha sivil ve daha dürüst bir medyaya ihtiyaç duyulmaktadır. Medyamız ne kadar bağımsız, dürüst, güvenilir ve özgürlükçü olursa, Türkiye'nin bir o kadar güçlü olacağına inanıyoruz.

Daha çağdaş ve daha demokratik bir Türkiye için, medyamızın bir bölümü eski alışkanlıklarını terk etmeli, antidemokratik dönemin kavramlarıyla arasına mesafe koymalı, manipülasyon, yalan haber, gerçek dışı kurgusal haberlerden vazgeçmelidir. Medya, zamanın ruhuna uygun olarak yenilenmeli, demokratik ve sivil bir anlayışla kendisini güncellemelidir.

İzleyiciye ihanet

Güvenirlik, özgür bir medya için vazgeçilmezdir. Manipülatif haberler, medya güvenirliğinin en büyük düşmanıdır ve daha da önemlisi izleyicilere ihanettir. Özellikle son olayda olduğu gibi büyük felaketlerde medyanın manipülatif haber yapma, halka gerçek dışı bilgi verme lüksü yoktur. Farklı ülkelerde çıkan yangınları kendi ülkesinde çıkmış gibi göstermek kabul edilebilir bir durum değildir.

Yalan özgürlük olamaz

Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, medyanın kendi ideolojik pozisyonunu tahkim etmek için yalan haber üretmesi meşru görülmez. Yalan haber üretmek gibi bir özgürlükten söz edilemez. Dünyanın dört bir yanında iletişim alanında yapılan çalışmaların hiçbirinde, medya kuruluşlarının yalan haber üretme konusunda sınırsız özgürlüğe sahip olduğu gibi bir tuhaflıkla karşılaşılamaz. Manipülasyon ve algı operasyonlarında kullanmak maksadıyla üretilen yalan haberler basın özgürlüğü şeklinde görülemez. Yalan haber üretmek etik olarak kabul edilemez. RTÜK'ün yaptığı, medya kuruluşlarına, kendi ilkelerini hatırlatmaktan ibarettir. RTÜK, medyayı, uymayı taahhüt ettikleri prensiplere davet etmektedir. Buna karşı verilen cevap, her şeyin içine atılarak belirsizleştirildiği "sansür" olmamalıdır. Bu hatırlatmalara yönelik 'sansür' iddiası, demokrasiye bağlı, kendini halkına karşı sorumlu hisseden, özgürlükçü bir medyanın vereceği bir cevap olarak görülemez. Sansür konusunda gösterilen duyarlılık, en azından yayın ilkeleri konusunda da gösterilmelidir. Son yangın haberlerinde, maalesef medyamızın bir kısmı, temel iletişim ilkelerini ihlal etti. 21.Yüzyılda artık temel bir insan hakkı olarak kabul edebileceğimiz doğru habere ulaşma hakkının garanti altına alınması adına, yayıncıların ortak imzalarıyla kabul edilen 'Görsel-İşitsel Yayıncılık Etik İlkeleri'ni, RTÜK olarak hatırlatmaya devam edeceğiz.

@ebekirsahin