Kripto varlıklar stratejik rezerv olabilir mi?

Prof. Dr. Güven Delice/ Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İİBF, Finans ve Bankacılık Bölümü
12.01.2025

Halihazırda ABD'nin elinde yaklaşık 200 bin Bitcoin bulunmaktadır. Çin, İngiltere, Bhutan, El Salvador da önemli miktarda Bitcoin'e sahiptir. Bazı ülkelerde de özellikle el koymalar yoluyla toplanan önemli miktarlardaki Bitcoin'in stratejik rezerv olarak değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Özellikle başta Rusya olmak üzere ABD'nin uyguladığı ekonomik/finansal yaptırımlardan muzdarip olan ülkelerde SBR oluşturulmasına yönelik bir gündem bulunmaktadır.


Kripto varlıklar stratejik rezerv olabilir mi?

Prof. Dr. Güven Delice/ Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İİBF, Finans ve Bankacılık Bölümü

Donald Trump'ın seçim zaferi birçok alanda olduğu gibi kripto varlık piyasasında da sarsıcı etkiler ortaya çıkardı. Uzun zamandır kripto paralara karşı şüpheci ve bazen düşmanca tavırları olan Trump, seçim kampanyasında ve sonrasında Stratejik Bitcoin Rezervi (SBR) oluşturulmasını gündeme getirdi. Çin'den önce bu adımın atılması gerektiğine vurgu yapan Trump, ABD'yi "Dünyanın Kripto Başkenti" yapma taahhüdünde bulundu. Bu bağlamda eski PayPal yöneticisi David Sacks'ın Beyaz Saray Yapay Zeka ve Kripto Sorumlusu pozisyonuna; kripto varlıklara karşı pozitif tutumuyla öne çıkan Paul Atkins'in Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) atanması planlanmaktadır. SEC'in kripto varlıklarla ilgili temkinli yaklaşımının bu yeni atamayla birlikte değişeceği öngörülmektedir.

Doları güçlendirme projesi

SBR teklifi, Wyoming Senatörü Cynthia Lummis tarafından somutlaştırıldı. Lummis, ABD'nin müsadereler yoluyla topladığı kripto varlıklardan işlem hacmi ve bilinirliği en yüksek olan Bitcoin üzerinden bir stratejik rezerv oluşturulmasını ve bu rezerve 5 yıl içerisinde 1 milyon Bitcoin (yıllık 200.000) ilave edilmesini önerdi. Kripto paralarla ilgili bugüne kadar yapılan bu en somut öneri kapsamında alınması planlanan Bitcoin'lerle birlikte ABD küresel Bitcoin arzının yüzde 5'ine sahip olacaktır. Bu rezerv, merkez bankalarının altın ve döviz rezervlerine benzer bir işlev görecektir. Bu durumda Trump'ın ilk dönem ekonomi politikaları arasında önemli yer tutan "doları güçlendirme projesi" yeni bir boyut kazanmış görünmektedir. Daha önce altınla desteklenmesi planlanan doların Bitcoin ile desteklenmesi gündeme gelmiştir. Her iki varlığın da öne çıkan özelliği arzlarının sınırlı olmasıdır. Bu anlamda Bitcoin'e "dijital altın" sıfatı yakıştırılmaktadır.

Kripto ekosistemini ABD menfaatine olacak şekilde yönlendirmek isteyen Trump'ın göreve başlamasıyla birlikte bu konuda önemli gelişmeler olacağı anlaşılmaktadır. Merkez Bankası Dijital Paralarının (Dijital Dolar, Dijital Euro) konuşulduğu bir dönemde kripto varlıkların stratejik rezerv olarak kullanılabileceğine ilişkin ABD'nin bu girişimi söz konusu varlıklarla ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştır.

Stratejik rezerv, kritik hammaddeler, madenler veya diğer girdilerin arz kesintilerini/krizlerini yönetmek için kullanılmak üzere stoklanmasını ifade etmektedir. Bu rezervler ilgili ürünün arzındaki ve dolayısıyla fiyatlarındaki ani ve yüksek oranlı değişiklikler durumunda piyasalara müdahale etmek ve düzenlemek amacıyla kullanılırlar. Bu anlamda ülkeler altın, petrol, doğal gaz, tahıl gibi ürünleri stratejik rezerv olarak tutabilirler. Net emtia ithalatçısı konumundaki ülkeler fiziksel petrol, gaz ve tahıl stokları tutabilirler. Diğer taraftan bu alanlarda imkan ve kapasite dahilinde yatırımlarını artırmaya çalışırlar. ABD ulusal ekonomik güvenlik için önemli gördüğü altın ve petrol gibi kritik öneme sahip varlıklarda/ürünlerde stratejik rezervler tutmaktadır. Şu anda tartışılan husus, bu listeye güçlü bir dijital paranın eklenmesinin ABD'nin küresel finans lideri olarak konumunu nasıl etkileyeceği ile ilgili gözükmektedir.

ABD doları uzun zamandır küresel rezerv para konumunu korumakta, ancak artan borç seviyeleri, artan gelir eşitsizlikleri ve yaşanan jeopolitik gelişmeler bu konum üzerinde giderek daha fazla baskı oluşturmaktadır. Parasının küresel rezerv statüsünden elde ettiği faydaları maksimum düzeye çıkarmak için uğraşan ABD'nin son yıllarda bu konumunu diğer ülkeleri cezalandırmak için yoğun bir şekilde kullanması (ekonomik/finansal yaptırımlar) birçok ülkeyi alternatif rezerv ve ödeme araçları arayışına yönlendirmiştir. Bu anlamda yakın zamanlarda somutlaşan bir alternatif de kripto varlıklar olmuştur. ABD'nin bizzat kendisinin bir kripto varlığı rezerv olarak kullanma girişimi ise bu süreci yeni bir evreye taşımıştır. Trump'ın kripto varlıklara yönelik olumlu yaklaşımının seçimi kazanmasında etkili olduğu söylenebilir. Ancak bu bir seçim kazanma stratejisinin ötesinde,merkeziyetsiz bir yapı olarak kripto ekosistemini resmi düzeyde benimseme ve yönlendirme çabası olarak gözükmektedir.

SBR oluşturulmasının, enflasyona ve ekonomik belirsizliğe karşı başarılı bir savunma hattı olabileceği, doların değer kayıplarını önleyebileceği ve borçların azaltılması sürecini destekleyebileceği öngörülmektedir. Bitcoin'in rezerv para birimi olarak kullanılabilmesini sağlayacak en önemli özelliği arzının sabit olmasıdır. Bu pozisyonu onun değerini enflasyonist baskılara karşı koruyabilecektir. Diğer taraftan, para otoriteleri için bir risk unsuru olarak görülen merkeziyetsiz yapısının, onu politik manipülasyona daha az duyarlı hale getirebileceği düşünülmektedir. Kripto paraların kayıtları çok sayıda bilgisayara dağıtıldığı için hırsızlık, hackleme vb. sorunlara karşı da nispeten daha güvenilir konumdadırlar. Diğer taraftan, bu önerinin kripto varlıkların kurumsallaşmasına, sektörün önündeki yasal engellerin kaldırılmasına, geleneksel finansal sisteme entegre olmasına ve ticari amaçlar için kullanımının artmasına katkı yapacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır.

SBR ve açmazları

Bununla birlikte, henüz açık bir şekilde tanımlanmamış olan SBR projesinin bir takım açmazları mevcuttur.Değerlerindeki volatilitenin kaynaklık ettiği istikrarsız yapıları bu tür varlıkların küresel ölçekte kabulünü olumsuz etkilemektedir. Reel ekonomik faaliyetlerle bağlantılarının zayıf olması, kriminal kullanıma ve siber saldırılara açık olmaları da bu olumsuzluğa katkı yapmaktadır. Bitcoin işlemlerinin denetlenmesi dolar veya euro üzerinden yapılan işlemlere nazaran daha zordur. ABD açısından bu tür bir rezervin hangi kurum tarafından yönetileceği, rezerv alımlarının nasıl finanse edileceği gibi hususlar da henüz belirli değildir.

Konuyla ilgili sağlıklı değerlendirmeler yapılması için henüz erken. Stratejik bir Bitcoin rezervi oluşturulması için makul gerekçeler bulunmadığını; bu girişimin piyasaların gerçekliği ve ABD ulusal güvenlik hedefleriyle bağdaşmadığını ifade edenlerin yanı sıra böyle bir girişimin doların dünya rezerv para birimi konumunu güvence altına alacak bir girişim olduğunu düşünenler de vardır. Bazı analistler rezerv çeşitlendirmesi faydalarına yoğunlaşarak, rezervlerin bir kısmının Bitcoin olarak tutulmasının makul karşılarken; diğer bazıları BTC'nin güvenilir rezerv varlıklarının temel özelliklerinden yoksun olduğuna dikkat çekmektedirler. SBR'yi savunanlar, işlem maliyetlerinin düşüklüğü, güvenlik açıklarının daha az olması gibi avantajlarına dikkat çekerek Bitcoin'i petrol veya altın gibi ekonomik güvenlik aracı olarak değerlendirmektedirler.

Yeni dönemde ABD'nin SBR oluşturma olasılığı Bitcoin'in fiyatında önemli artışlara yol açmış ve 107 bin doların üzeri görülmüştür. Bitcoin kadar olmasa da diğer altcoinlerde de benzer eğilimler ortaya çıkmıştır. Küresel finansın ana bileşenlerinden biri olma yolunda ilerleyen kripto varlık piyasasının toplam değeri de Aralık 2024'de 3,8 trilyon doların üzerine çıkmıştır. Halihazırda ABD'nin elinde yaklaşık 200 bin Bitcoin bulunmaktadır. ABD dışında Çin, İngiltere, Bhutan ve El Salvador önemli miktarda Bitcoin'e sahiptirler. Diğer bazı ülkelerde de özellikle el koymalar yoluyla toplanan önemli miktarlardaki Bitcoin'in stratejik rezerv olarak değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Özellikle başta Rusya olmak üzere ABD'nin uyguladığı ekonomik/finansal yaptırımlardan muzdarip olan ülkelerde SBR oluşturulmasına yönelik bir gündem bulunmaktadır.

Kimler direnç gösterecek?

Henüz söylem/plan aşamasında olmakla birlikte, Bitcoin'in rezerv para birimi olması, küresel para ve finans sistemini önemli ölçüde değiştirme potansiyeline sahiptir.Diğer taraftan, Federal Rezerv (Fed) tarafında, SBR planının bir dirençle karşılaşma olasılığı yüksek gözükmektedir. Fed Başkanı Powell, yasal kısıtlamaları gerekçe göstererek, hükümetin büyük miktarlarda Bitcoin stoklama çabalarına dahil olma arzusunda olmadıklarını ifade etmiştir. Diğer taraftan, Avrupa'da da merkez bankası yöneticilerinin Bitcoin'in rezerv varlık olarak kullanılması önerilerine sıcak bakmadıkları ifade edilmektedir.

Kripto paraların fiyatlarındaki oynaklık yatırımcılar için ciddi riskler oluşturmakla birlikte, özellikle Bitcoin giderek piyasada daha fazla kabul gören bir yatırım aracına dönüşmektedir. Rezerv varlık olarak kullanılmasının gündeme gelmesi Bitcoin'in yeni bir benimsenme aşamasına geçtiğini göstermektedir. ABD'nin böyle bir girişime öncülük etmesi halinde birçok ülke bu sürece dahil olacak ve bu da uluslararası para ve finans sisteminde yeni bir aşamanın başlangıcı olabilecektir. ABD'nin dijital para ekosistemine liderlik etme, doların gücünü artırma ve borçlarını azaltmaya yönelik bu girişiminin uzun vadede dolara rakip dijital rezerv paralar oluşturma ihtimali de konuyla ilgili tartışmalarda gündeme gelmektedir.