Naci el-Ali'nin sanatının zirvesi ve imzası olan Hanzala'ya dair bütün karikatürleri içeren Filistin Direnişinde Hanzala kitabında, Peren Birsaygılı Mut, Naci el Ali'nin biyografisini kendine özgü üslupla anlatıyor. Kitapta ayrıca Londra'da İsrail tarafından şehit edilen Naci el-Ali'nin oğlu Halit el Ali'nin yazdığı teşekkür notu ve Muhammed el-Asaad'ın “Naji al-Ali üzerine bir inceleme” başlıklı yazısı da yer alıyor.
Murat Güzel
Kuzey Filistin'de Celile kazasının Şecere köyünde dünyaya gelen Naci el-Ali, İsrail'in kuruluşu sırasında, yani 1948'de yaşanan Nekbe (Büyük Felaket) sonrası yerinden yurdundan edilmiş Filistinlilerin hafızasının canlı kalmasında büyük bir rol oynayan ve hemen hemen tüm dünyada tanınan Hanzala figürünün oluşturan karikatürist olarak tanınır. İlk çizimlerinin o daha 12 yaşında Güney Lübnan'ın Sayda şehrinde bulunan Ayn el-Hive mülteci kampında bir çocukken başladığını bildiğimiz Naci el-Ali, birkaç fırça darbesiyle Filistin halkının yaşadığı acıları tasvir ediyor ve her seferinde başka bir hikâye üzerinden anlatacaklarını aktarıyordu ilk çizimlerinde. Bazen bir çocuk, bazen bir kadın ya da acı çeken bir babanın çıkıyordu bu fırçadan. Babasının ölümü üstüne 1957'de gittiği Suudi Arabistan'da henüz 20 yaşındayken aldığı mekanik eğitimi sayesinde ailesinin geçimini sağlamak için araba tamirciliği yapan Naci el-Ali 1959'da Lübnan'a döndü. Filistinlilerin çıkardığı gazetede düzenli çizen Naci el-Ali ünlü Filistinli romancı Gassan Kenafani'yle de tanıştı. Bir seminer için Naci el-Ali'nin de kaldığı Şatilla mülteci kampına gelen Kenefani, Naci el-Ali'nin çizimlerinden etkilenerek birkaç tanesini yanına aldı ve genel yayın yönetmeni olduğu Hürriyet gazetesinde yayınlamaya başladı. Bu gazete Beyrut'un en çok okunan gazetesiydi, çizimlerinin orada yayımlanmaya başlanması Naci el-Ali'nin kısa süre içinde tanınmaya başlayacağının işaretiydi.
Çizgi öfkelenirken
1967'de meydana gelen Altı Gün Savaşlarında Filistin topraklarının yüzde 22'sini (yani 1949'dan beri Mısır ile Ürdün'ün kontrolü altındaki Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze), Sina yarımadasını ve Golan tepelerini işgal eden İsrail, 300 bin Filistinlinin Şeria nehrinin doğusuna geçerek Ürdün'e sığınması ve Filistinlilerin dünyanın en büyük mülteci topluluğu haline gelişine yol açtı. Bu durum Naci el-Ali'nin karikatürlerinin daha agresif olmasını da getirdi. Tek silahı elindeki kalemi olan el-Ali, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve Arap ülkelerini öfkesinden nasiplendiriyordu. İsrail'in "tehlikeliler" listesinde yer alan Naci el-Ali uzunca bir süre takip altına da alındı, tutuklandı da. Hapisten çıktıktan sonra ailesini yanına giden el-Ali burada çocukluk arkadaşı Vidad'la evlenerek Kuveyt'e yerleşti. Naci önce tıpkı Beyrut'ta olduğu gibi tarlalarda sezonluk tarım işçiliği yaptı, portakal ve limon topladı. Mekanik eğitimi aldığı için tamir işlerine de baktı, aynı zamanda iyi bir elektrikçiydi de. Ailesinin maişetini çıkarmak ve para kazanmak için yaptığı bu işlerin yanında onu asıl mutlu edenin Kuveyt'teki et-Talia gazetesinde çizerlik ve editörlüğe başlamasıydı hiç kuşkusuz. 1962 yılından beri çıkan et-Talia gazetesinin siyasi yönelimi Arap sosyalizmiydi ve gazete haftalıktı.
13 Temmuz 1969'da, Kuveyt'te Naci el-Ali'nin çizdiği bir karikatürde boy gösteren Hanzala, Naci el-Ali'nin o zamana dek çizdiği Filistinli erkek çocuklardan biraz farklı idi. Hanzala asla büyümeyecek, ellerini arkasında bağlamış ve sırtını insanlara dönmüş bir çocuktu. Böylelikle Hanzala'nın insanlardan uzak durduğunu, olan biteni asla kabullenmediğini anlayabiliyorduk. Ayrıca, Hanzala elleri arkasında Filistin'e bakıyor, vatanı dışında bir şeyle ilgilenmiyor, adeta daima Filistin'i gösteren bir pusula oluyordu. Hanzala'nın ellerini arkasında bağlamasının bir anlamını da Naci el-Ali belirtiyor: Amerikan tipi sözümona çözümlerin reddi.
Naci el-Ali'nin sanatının zirvesi ve imzası olan Hanzala'ya dair bütün karikatürleri içeren Filistin Direnişinde Hanzala kitabında, Peren Birsaygılı Mut, Naci el Ali'nin biyografisini kendine özgü üslupla anlatıyor. Kitapta ayrıca Londra'da İsrail tarafından şehit edilen Naci el-Ali'nin oğlu Halit el Ali'nin yazdığı teşekkür notu ve Muhammed el-Asaad'ın "Naji al-Ali üzerine bir inceleme" başlıklı yazısı da yer alıyor.
Filistin Direnişinde Hanzala
Naji al-Ali
Farabi Kitap, 2024
Nazi tehdidine karşı İstanbul nasıl savunuldu?
1941'de Balkanlar'ı işgal eden ve Türkiye sınırlarına dayanan Nazi tehdidine karşı güçlendirilen Çatalca Hattı'nı konu edinen tarihçi Salim Aydın arşiv belgeleri, haritalar ve dönemin tanıklarının anlatımlarına dayanarak İstanbul'un kapılarını koruyan bu savunma hattının koruganlar, siperler, ejder dişleri ve topçu bataryalarıyla donatılmasını ve İkinci Dünya Savaşı boyunca geçirdiği dönüşümü anlatıyor. Muhtemel Nazi saldırısına direnmek için inşa edilen savunma sisteminin nasıl planlandığı, nasıl inşa edildiği ve muhtemel bir saldırıya karşı nasıl hazırlanıldığı kitapta 100'den fazla görselle gözler önüne seriliyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda Türk Savunması: Çatalca Hattı
Salim Aydın
Kronik, 2025
Tarih yazma eylemi tarihi şekillendirir mi?
Şimdiye kadar ya bölünme ve çatışma, din savaşları ve kültürel yıkım kaynağı olmakla suçlanan ya da bünyesinde kapitalizmin, demokrasinin ve sekülerizmin köklerini barındıran ileriye doğru bir kuvvet olarak göklere çıkarılan Protestan reformasyonunda "kaçak keşiş"in, yani Martin Luther'in hikayesinin reformasyonun tarihiyle iç içe geçtiğini yazan Helen L. Parish kitabında tek bir reformasyon hikâyesinin olmadığı kabulüyle hareket ediyor. Parish reformasyon tarihinin yazımına bizzat Luther tarafından başlandığını, aradan geçen 500 yıllık süreçte de bu tarihin yazılmaya devam edildiğini belirtiyor. Bu "tarih yazma eylemi"nin bizatihi tarihe şekil verdiğini belirten Parish, bir nevi Luther'in mirasını sorguluyor. Reformasyon'un Kısa Tarihi
Helen L. Parish
çev. Turgay Sivrikaya
İletişim, 2025