F.Bahçe etkili, frapan ve güzel bir kadro kurdu ama; önünde çok riskli bir dönem var... Neredeyse tamamen değişen kadro, henüz “Takım” olgusuna kavuşamadığı için; bunun olumsuz etkisi Şampiyonlar Ligi ön eleme maçına yansıyabilir. Alınacak kötü bir sonuç ve elenme acı gerçeği; kulübü hem büyük bir gelirden edecek, hem de takımın geleceğine yönelik kuşku tohumları da atacaktır. Avrupa Ligi’ne kalma tesellisi bile, kimseyi mutlu edemeyecektir.
F.Bahçe camiası, medya ve ben dahil tüm sporseverler Nani’li, Van Persie’li, Fernandao’lu takıma öyle bir misyon ve hava yükledi ki; ortaya “Her şey çok güzel olacak” duygusu ister istemez hakim oldu. Daha ilk denemede elenmiş olmak, ligin sürecine de muhtemel sıkıntıları boca edecektir.
Yani, F.Bahçe elenecek mi demeye getiriyoruz?
Hayır böyle bir iddiamız yok ama, başa gelmesi halinde yaşanacaklar da hoş olmayacaktır. Bunu söylüyoruz.
Elbette Shakhtar Donestk’i yenecek ve eleyecek potansiyeli var. Ama bu potansiyel, gerekli ve sürekli üretimin mekanik periyoduna henüz oturmadı. Sıkıntı burada... Dar zaman aralığı, F.Bahçe’nin yakasına yapıştı.
***
Muhtemel ve kaçınılmaz acı bir sonuçla yüzleştiğimizde; bu takıma ve hocasına karşı güven duygusu sarsılmamalı... Henüz iyi takım olamadı ama, iyi takım olmak için gereken tüm argümanlara ve değerlere sahip... Zaman bunu gösterecek ve belgeleyecektir. Bundan kuşkumuz yok!
Yeni teknik direktör; dünya çapındaki Mourinho’nun sahip olduğu hırs, özgüven, strateji zenginliği ve öngörü yeteneği ile donanmış biri... F.Bahçe’de laf olsun ya da sadece para kazanmak için değil; kariyer sahibi olmak adına, tam anlamıyla yırtınacak biri... Vitor Pereira; Türkiye’deki bir takımı Avrupa standartlarına çıkarmış ve sonunda başarıyı yakalamış biri olarak; hocalığını daha üst kulüplere taşımayı hedefleyecek keçi inadında bir karaktere sahip... Bunu da başaracaktır.
Bu yüzden F.Bahçeliler, lütfen soğukkanlı olsunlar. Ama ondan biraz daha fazlası, sabırlı olsunlar.
Önünde sonunda, gerçekten de herşey güzel olacak.