Türkçe dilinde sağlık hizmetlerinde tercümanın nasıl kullanılacağı ile ilgili rehber bir metin maalesef henüz yoktur. Ülkemizde artık İki milyona yakın Suriyeli yaşıyor. Bu kişilere sağlık hizmeti verirken, tercüman kullanımı sunulan sağlık hizmetinin niteliğini ve kalitesini etkileyebilir.
Ruh sağlığı alanında tercüman kullanımım ile ilgili tecrübelerim Şanlıurfa’da beş yıl çalıştığım dönemde oluştu. Hastalarımızın yaklaşık %15- 20’si ile başka birisinin tercümesi aracılığı ile konuşuyorduk. Bu dönemde tercümenin tanı ve tedavi sürecine etkisi üzerine düşünmeye başlamıştım.
Kültürel psikiyatri / psikoloji alanı, sağlık hizmetinin hem hizmeti alanın hem de verenin kültürel özelliklerinden etkilendiği uzun zamandır vurgulamaktadır. Yani sağlık personelinin hizmet verdiği insanların yaşam biçimlerine, inanışlarına, geleneklerine, beslenme biçimlerine yönelik bilgiye sahip olması, o kültüre duyarlı olması beklenir. Bu sebeple sağlık çalışanlarımızın Suriye Kültürü ile ilgili bilgili olmalarını ve kültürel kodlara saygılı davranmalarını sağlamak gerekir.
En iyi uygulama, sağlık hizmetini o kişiyle aynı dilde konuşanın vermesidir. Eğer sağlık hizmeti veren hastanın/başvuranın dilini biliyorsa o dili kullanmalıdır. Projelerde Suriyeli sağlık çalışanlarını eğiterek, hizmetleri onlar üzerinden vermek en iyi uygulamadır.
Eğer Arapça sağlık hizmeti verecek kişi bulunamıyorsa tercüman kullanımı kaçınılmazdır. Tercümanlar mümkünse sağlık konusunda eğitim almış, sağlık terminolojisini bilen, hastayla nasıl ilişki kurulacağı eğitimini almış sertifikalı kişiler olmalıdır.
Eğer sağlık alanında tercüman sertifikası almış kimseler bulunamıyorsa, ekibin içine alınan tercüman, sağlık ekibi tarafından pratik ortamda yetiştirilmelidir. Özellikle sır saklamak, aşırı duygusal tepkiler vermemek, saygılı davranmak konusunda eğitim vermek gerekir. Sürekli geri bildirim sayesinde bu kişiler pratik içinde yetiştirilmiş olur.
Eğer ekipte tercümanlık yapacak kişiler yoksa, dilimizi bilen bir aile yakını tercüman olarak kullanılabilir. Urfa’daki gözlemim aile üyelerinin tercümanlığı utanma, aile sırları, ailedeki hiyerarşi gibi nedenlerle genellikle olumsuz sonuçlara yol açmaktadır.
Sağlık hizmeti verenlerin dikkatli olmaları gereken konulardan biri, muhataplarının tercüman değil hasta olduğudur. Bu sebeple, göz kontakları tercümana değil, hastaya yönelik olmalıdır. Hasta konuşurken de beden dilleri hastaya yönelik olmalıdır. Yoksa hasta ile bağ kurmaları zorlaşabilir.
Tercümanla sağlık hizmeti verirken en önemli sorunlardan biri, hastanın ifadelerindeki kayıptır. Bunu ilk defa hasta bir dakika konuşurken tercümanlık yapanın ifadeleri 20 saniyeye sığdırdığına şahit olduğumda anlamıştım. Tercümana hastanın söylediklerini tamı tamına çevirmesi üzerine tekrarlayan uyarılar yapmak gerekir. Tercümanlık işinde profesyonel olmayanlar, hastaların ifadelerini kısaltıp, adeta yeniden bir forma sokarak, özetleyerek, anlatma eğiliminde olabilirler.
Tercümanın görüşme odasında oturduğu yer de önemlidir. Üçgen şeklinde oturma düzeni olabilir. Tercüman hekim veya terapist ile hasta arasına girmemiş olur. Üç kişide birbirini gözlemlemiş olur. Eğer hastaya fiziksel muayene yapılacaksa, tercümanın hastanın bedenini görmemesi gerekir. Çünkü bedeni görmek ancak hekim için meşru sayılır.
Hasta ile hekim arasındaki dil sorunu iyi bir tercüman ile çözülemezse, hekimler normalden daha fazla tahlil isteme eğiliminde olmaktadırlar. Bir nevi dil engelini daha fazla tıbbi tahlil yaparak gidermeye çalışabilirler.
Suriyelileri toplumsal hayatımıza entegre edebilmek için teknik düzeyde çalışmalar yapmak lazım. Tercümanlık bu işlerin küçük parçalarından biri.