Hastalıklara yakalanmamak için alınan vitaminler, yağlar, baharatlar ve çeşitli besinler sağlığınız açısından risk barındırabilir. Bu tehlikenin kaynağında genetik farklılıklar var.
Beslenme bilimi çok daha net bilgiler ışığı altında gelişmeye devam ediyor. Biz artık şunu net biliyoruz: Düzenli sebze, meyve ve tahılları tüketen bireylerin ekstra antioksidan tableti kullanması kesinlikle işe yaramıyor. Aşırılığı doğa gibi vücudumuz da kabul etmiyor. Vücutta antioksidan düzeyini artırmak için hayvansal ağırlıklı beslenenlerle düzenli sebze ve meyve tüketimi yararlı olabiliyor.Ancak sebze meyve tüketimini aşırı artırmak genetik yapılarımızdaki farklılıklara bağlı olarak yararlı etkisini yok edebiliyor. Özellikle bağırsak sistemi hızlı çalışan bazı kişilerde bu durum sıkça yaşanıyor. Bu nedenle porsiyon ve çeşitliliğin her zaman sağlıklı yiyecek seçiminde etkin olduğu savunuluyor.
Dikkat! Konserveden tümör çıkabilir
Toplumun daha sağlıklı olmak için farklı beslenme destekleri kullanmayı alışkanlık haline getirdiğini görüyoruz. Örneğin Omega 3 kullanmak gibi. Omega 3 yağ asitleri yüksek oranda A ve D vitamini de içeriyor. Eğer gelişi güzel dozlarda Omega 3 alınırsa özellikle hamile annelerde yüksek A vitamini düzeyi bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca Omega 3’ün yine toplumca sık kullanılan sarımsak ve balık yağı, kan sulandırıcı aspirin ve buna benzer ilaçlarla beraber alındığında kanama riski artıyor. Bunun dışında besinlerin birbirleri ile olumsuz etkileşmeleri olabileceği gibi pişirme, hazırlama ve bazı besin endüstrisinde kullanılan katkı sağlayan besin maddeleri ile daha da riskli olabiliyor. Bu grubun başında tuz geliyor. Konserve ve salamura besinlerde bulunan tuzun artık tansiyon, mide, ağız ve yemek borusu kanserleri ile çok yakından ilişkisi olduğunu biliyoruz.
Yüksek ateş ve tuza yasak
Yüksek ateşte pişirilen etlerin heterosiklik aminler oluşturarak meme ve kalın barsak kanserlerine neden olduğu kanıtlandı. Nitrit ve nirtözamin içeren işlenmiş et ürünlerinden sosis ve sucuk mide kanserine etken besinlerdir. Küflenmiş besinler karaciğer kanseri yaparken, sakarin gibi tatlandırıcıların idrar yolu kanserine neden olduğu da biliniyor. Alkollü içecekler ve sigara kullanımı kanser ve kalp hastalıklarını tetikler. Besinleri hazırlarken, depolarken ve yıkarken çok dikkatli olmak gerekir. Ayrıca işlenmiş endüstriyel et ürünlerinden uzaklaşmalı, sofralarınızdan tuzu kaldırmalısınız.