Türkiye Futbol Federasyonu; Kulüpler Birliği'nin tuzağına düşerek, Naklen Yayın Havuz Geliri'ni dinamitlemeye yönelik ortak girişime çanak tutuyor. Havuzu kulüplerin kuracağı anonim şirkete devretmek demek; altın yumurtlayan tavuğu kesmek, yolmak, haşlamak demektir. Futbolumuz, tavuk suyuna çorba olur.
Kendi kulüplerini yönetmekten aciz, borç batağına batıran, FIFA'dan (Uyarı almaktan vazgeçtim) ceza alan, vergi borçlarının affı için devlete yalvaran insanlara havuz teslim edilemez. Bu, kuzuyu kurda teslim etmekle eşdeğerdir. Bir çoğu başarılı işadamı olsa da; iş kulüp yönetmeye geldiğinde, bunlar 10 koyunu güdemez. Yarısını kaybeder, diğer yarısını telef eder.
Kulüplerin mali açıdan hali ortada. Koca havuz; çok değil, 3 yıl içinde gümler.
***
Son yıllarda; kendi kulübüne yapılacak futbolcu transferi işinde gizli komisyon alan fırsatçı yöneticilere de tanık olmaya başladık. 800 bin Euro’luk adama 2 milyon ödeterek, arada pay kapanların cirit attığı bir ortamda; 400 milyonluk havuz pastasına sulanacak çok olur. Sistemin bu tür fırsatçılardan arındığını-arındırılacağını varsaysak bile; üç büyüklerin dizginlenemez para açlığını kimse doyuramaz. Pastadan ne kadar pay alırlarsa alsınlar, gene mutlu olmayacaklardır. Diğer kulüplerle, şimdikinden çok daha büyük didişmeler yaşanacaktır. Huzur yerine kaos gelir. Türkiye, neye uğradığına şaşırır.
Futbol Federasyonu'nun havuzu elden kaptırmaya bu kadar meyilli olması da çok manidar... Hem bu kadar büyük bir parayı yönetme gücünden olacak, hem de alacağı pay düşecek... Başkan Yıldırım Demirören'in bu kadar kolay teslimiyeti çok şaşırtıcı... Federasyon, dekoratif unsur hale gelecek.
Kulüpler Birliği, bunca büyük ve kolay tavizin ardından "Federasyon lağvedilsin, ligi de ben yöneteceğim" bile diyebilir. İyi işleyen sistemin içine çomak sokmayın.