Başlığa sığmayacağı için yeniden yazacağım; Küresel Yerleşik Düzen ve Ustalık Dönemi Manifestosu...
Sevgili dostlar, Başbakan Erdoğan’ın kongre öncesi katıldığı tv programlarından sonra şu satırları yazmıştım; “...Erdoğan son üç gündür katıldığı TV programlarında Ustalık Dönemi manifestosunu ortaya koymaya başladı. Birileri özellikle yerleşik düzen uzlaşma beklerken, Başbakan vitesi bir seviye yukarı çekti ve özellikle ekonomik bağımsızlık konusunda madenlerden-faiz düzenine kadar çok net mesajlar verdi. Bu konuşmalarda bir gerçeği çok net anladık; Erdoğan için ustalık onların umduğu gibi uzlaşma değil HALK adına gerekeni yapmak ve SON ADIMLARI da atmak ! Bir Türk vatandaşı olarak son 3 gündür dinlediğim Başbakan bana yeni bir umut, taze bir kan verdi; Türkiye ekonomik olarak tam bağımsız olma yolunda başlattığı süreci bitirecek ve Türkiye’nin varlıkları yerleşik düzen tekelinden alınarak Türk Halkına iade edilecek”...
Sevgili dostlar, Başbakan’ın Endonezya ziyareti sırasında Ustalık Manifestosu’nun küresel adımını da çok net ifade ettiğine şahit olduk. IMF, BM ve 1945 sonrası kurulan diğer küresel yapılar hakkında söyledikleri sadece Türkiye ve Türk Halkı adına değil, bu düzen altında ezilen milyarlarca insan içim çok önemli bir çıkış...
Bu noktada konuyu tam olarak idrak edemeyip “ne kadar önemli olduğunu” bilerek-bilmeyerek anlamayan-yansıtmayan Türk kamuoyu oluşturucularına ve hepimize bazı notlar düşmek istiyorum;
1- Varolan Düzen 1945 sonrası kuruldu ve dört bacak üstünde IMF, Dünya Bankası, NATO ve BM “etkili olanların” planlarına uygun olarak dünya ülkelerine ve halklarına şekil vermeye çalıştılar. Özellikle IMF’ye bulaşanlar bir daha ayağa kalkamadığı gibi, 2001’de Türkiye’de yapılanlar yıllar boyunca “savunma gücü kalmayan” bütün ülkelerde denendi !
Bugün Dünya yeni bir döneme giriyor ve Yeni bir DÜNYA DÜZENİ kuruluyor ! Özellikle 11 Eylül sonrasında ortaya çıkan “psikolojik sınırlamalar” ile birlikte içinde bulunduğumuz bölgede “yıldızı parlayan”, yatırım yapılabilir ve en önemlisi “yaşanabilir-yaşanmak istenecek” tek bir merkez var; Türkiye... Bu güce uygun olarak Türkiye adına Başbakan Erdoğan’ın son çıkışı çok önemli ! Türkiye küresel sömürünün bitmesi için bayrağı elinde tutacak en güçlü ülke !
Bizim, 2001 sonrası “pranga geçirilmek” istenirken ayağa kalkmamız ve “artık yeter” noktasına gelmemiz, bu sömürüye katlanan birçok halka ve ülkeye nefes verecek...
Başbakan Erdoğan’ın IMF ile ilgili tespitleri dünya genelinde finansal sömürünün de nasıl çalıştığının önemli göstergesi. Bu noktada bir tespit yapalım; “Bir ekonomik tetikçinin itirafları” serisi bu konuda yazılmış en iyi kitaplardan biri ve Erdoğan’ın ortaya koyduğu özet ile orada anlatılan gerçekler tam olarak uyuşuyor. Ekonomik tetikçiler ülkeleri, hayatları bitiriyorlar ve hayatlarını aldıkları insanları sadece bir bilgisayar dosyası olarak algılıyorlar. Türkiye de buna güzel bir örnek; 2001 yılında gönderilen “ekonomik tetikçi Derwish” ve yaptıkları...
NATO ve BM de geldiği durum itibariyle farklı değil. 200 bin Müslüman Bosna’da katledilirken iki kurum da katliam bitirilene kadar seyretti ve müdahale edilmesini engellediler.
Sevgili dostlar, Başbakan’ın ilk etapta yerel sonrasında küresel düzen hakkında yaptığı tespitler insanlık adına çok önemli. Bu söyleme ve bunu söyleyebilen, cesaretle ortaya koyan lidere sahip çıkmak ve sonuna kadar arkasında durmak her Türk vatandaşı ve dünya insanının görevi...
Sonuç : Türkiye kazandığı ekonomik bağımsızlık ve geldiği yeni pozisyonu ile sadece kendini değil, ikinci dünya savaşı sonrası kurulan mengenede yıllardır ezilen dünya halklarını yeni bir yola sokabilir... Bizim basın “ilişkileri” ve “gerçek sahipleri” gereği konuya çok ilgili değil ama bizler konuyu sonuna kadar götüreceğiz...
Son söz : Bu çıkış sonrası Erdoğan’a yönelik her türlü saldırı-yıpratma artacaktır...Artsın, Türk halkı tam olarak arkasında duracağı gibi diğerleri şu gerçeği de unutmasınlar; onların bir planı varsa, Yüce Allah’ın her şeyin üstünde bir planı ve takdiri var... Allah yolumuzu açık etsin...