Uzun süredir gündemde olmasına rağmen bir türlü yasalaşmayan ve neredeyse tüm çalışanların tedirgin oldukları bir konudur ‘Kıdem Tazminatı’.
11 milyon çalışanı ve aynı şekilde yüzbinlerce işvereni ilgilendiren kıdem tazminatı konusunda Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan net konuştu.
Kalktı, kalkacak, işçi mağdur olacak gibi aslı astarı olmayan söylemlerle bugüne kadar bekletilen kıdem tazminatı konusunda işçi-işveren arasında anlaşılması şartını koşan Başbakan Erdoğan, böylece son noktayı da koymuş oldu.
Mevcut uygulamada hem yaklaşık 10 milyon işçinin mağduriyeti, hem de işverenler üzerinde kartopu gibi birikerek yük oluşturulması nedeniyle ciddi sıkıntılar ve mağduriyetler yaşanıyor. İşte işçi ve işveren taraflarının anlaşabilmeleri durumunda kıdem tazminatı fonu uygulaması yasalaşacak ama tarafların çok uç noktalarda olmasından dolayı anlaşmaya varılamıyor. Ancak herkesin üzerinde uzlaşmaması nedeniyle de kıdem tazminatı yasası çıkarılamıyor. Olan da mağdur, haklarını alamayan işçilere oluyor.
Çalışma ve Sosyal Gücvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de belirttiği gibi “İşçi haklarını koruyan, işletmelerin de rekabet gücünü artıran bir sihirli bir formül” aranıyor. Bu da maalesef bu şartlarda mümkün görünmüyor.
Mutlaka hem işveren, hem de işçi tarafının fedakarlık yapması ve ayrıca devletin de işsizlik sigortası primlerinin 0.5 puana indirerek 1.5 puanlık işsizlik sigortası primi maliyetini düşürerek kıdem tazminatı yasasını çıkarması gerekiyor.
Bankalar ihale ile yaptırdıkları işleri bildirmek zorunda mı?
5510 sayılı Kanuna göre, bankalar ihaleleri bildirmekle sorumluluktan kurtulamayacaklar, aynı zamanda Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ilişiksizlik belgesi getirmeden teminatları iade edemeyeceklerdir. Ayrıca hak ediş ödemesi yaparken yüklenicilerin borcu olup olmadığını da sorgulayacaklardır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ihalelerin kendisine bildirilmesini zorunlu tutmasının nedeni, ihale konusu işte kayıt dışı işçi çalıştırılmasını engellemek ve çalışanların primlerinin ödenmesini garanti altına almak olduğu unutulmamalıdır.
Ayrıca bankalardan ihale alan firmaların Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmemesi ve çalışanların kayıt dışı çalıştırılıp primlerinin ödenmemesi durumunda bankalarda sorumlu tutulabilmektedir. Bu nedenle ihale konusu işleri üstlenenlerin ve bunların adreslerinin en geç 15 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilip bildirilmediği, bu kişilerin ihale konusu işimizi yaptıkları sırada kayıt dışı işçi çalıştırıp çalıştırmadıkları ve çalışanlarının primlerini ödeyip ödemedikleri dikkatli şekilde takip edilmelidir.
Piyasadan hazır halde alınıp satılan mal alımları haricinde ihale yoluyla yaptırılan tüm işlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi gerekmektedir. Piyasadan hazır halde alınıp satılan mal; projelendirme veya münhasıran bir talep üzerine üretimi yapılmayan mallar olarak tanımlanmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2010/76 sayılı genelgesinde Piyasadan hazır halde alınıp satılan malın teslim işleri açıklanmış ve örnekler verilmiştir. Söz konusu genelgede; ...Mal teslim işinin, piyasadan hazır halde alınıp satılan mal olarak değerlendirilebilmesi için bu malın, işe özel olarak üretilmeyip piyasada standart olarak seri imalatı yapılan bir mal olması, ayrıca projelendirilmemiş, işe göre şekillendirilmemiş bir mal olması ve İdare için özel olarak imal edilmemiş bir mal olması gerekmektedir.
Öte yandan, mal teslim işinin, mal temin ve teslimi ya da mal imal ve teslimi şeklinde olması piyasadan hazır halde alınıp satılan mal olma özelliğini değiştirmemektedir.