ABD Merkez Bankası FED bugün kararını açıklayacak: Aylık alımlardan bir 10 milyar kısacak mı, kısmayacak mı? Dünya piyasalarında günlük işlem hacimlerine bakıldığında, FED’in 10 milyarı ya da hepsini kıssa 85 milyarı, havuz içinde bir çay kaşığı su demek. Piyasalar bu miktarın kendisinden çok sembol anlamıyla meşgul. Yani dünya piyasalarında likidite kısılacak mı ve FED faiz artışına geçecek mi?
FED döne dolaşa aylık alımları kısmanın musluğu kapatmak anlamına gelmediğini söyledi. Ayrıca musluğu bu şekilde kısmak, ABD ekonomisinde işlerin düzeldiğine ve büyümeye geçildiğine işaret sayılacak... Yani FED aylık alımları azaltarak -Bana güvenin, iyi işaret görüyorum, ekonomi düzeliyor ve bu desteğe ihtiyaç yok- diyor.
Piyasaların akıllı adamı- dediğimiz Muhammed El Erian, nisanda şunları demişti: FED, Japonya merkez bankaları etkisiz kaldıklarını bile bile aylık alım benzeri deneyler sürdürüyorlar. Merkez bankaları tarihte hiç bu kadar deneysel - el yordamıyla uygulama yapmamıştı. Bekledikleri sonucu alamadıkları halde daha da ısrar ediyorlar. Bu işlerin sonunda ekonomiler destekli büyümeden reel büyümeye geçecek mi, yoksa bu deneyler gözyaşları ile mi bitecek? En büyük belirsizlik bu.
Bugüne bakınca, FED -Büyüme işaretleri alıyorum, bana güvenin- diyor. Ancak başından beri olaylar FED’in beklediği gibi gelişmedi. FED’in koyduğu işsizlik ve enflasyon hedeflerinde zamansız sapmalar var. Aylık yaratılan iş sayısı istikrarlı değil... Japon Merkez Bankası canla başla piyasaya likidite verip ekonomiyi canlandırmaya çalışıyor, ama orada da işler planlandığı gibi gitmiyor. FED deneyden pes etti ve çıkmaya başladı, ama Japonya henüz pes etmiyor. Reel büyüme pek yok, ama tam gözyaşı da yok.
FED’in hedeflere vardığı için değil, bu el yordamı deneyden sıkıldığı ve ürktüğü için aylık alımları azalttığını savunanlardan biri de ekonomist Ken Rogoff... Rogoff da sözü dinlenir bilim adamıdır. Gerçi borçlanma ve büyüme konusundaki araştırmasının yanlış olduğu öne sürüldü, ama Rogoff sonucun değişmediğini savundu. Yani Profesörün saygınlığına gölge düştüğünü görmedik. O da FED dahil merkez bankalarının deney yaptığını, deneyin getirisinin fazla olmadığının anlaşıldığını ve muslukların kısılmadığını, sadece yöntemin ve araçların değiştiğini söylüyor. Yoksa Rogoff’a göre likidite ve cömertlik değişmeyecek.
Bu durumda FED aylık alımları kısarken, piyasayı sıkmayacak ve ABD içinde faizi artırmayacak. Piyasanın kendiliğinden faiz artırmasını önlemek için de bir eliyle aldığını diğer eliyle piyasada tutacak. Bu yıl ABD ekonomisi düzelirse, mesele yok. Düzelmezse yine FED şefkati devam edecek ve her durumda faiz artışı yok. Deneysel hareketler yerine kitaba uygun adımlar bekleyebiliriz. Japonya ise henüz geri adım atmıyor. Yani FED ve Japonya’dan likidite kısılması diye birşey yok. FED ve Japonya kendi piyasalarına istikrar sağlamaya çalışıyorlar. Belki Avrupa Merkez Bankası da deflasyona karşı likidite adımı atacak. Yani bu üç önemli merkez dünya ekonomisini karıştırmaya değil, yatıştırmaya çalışıyor.
Peki ‘Gelişen Piyasalar’a ne oluyor? Gelişen piyasalardan FED korkusu ya da bahanesi ile çıkış geçen mayıs ve sonrasında oldu. Bu sürede Gelişen Piyasa borsa fonlarından 26 milyar dolar çıktı. Mayısdan bu yana geçen sürede FED’in yumuşak çıkış yaptığı ve faizin artmasına izin vermeyeceği anlaşılmış olmalı. Ancak mayıs çıkışından sonra bu fonların geri gelmeyeceği belliydi. En ürkekler çıkıp gitti.
Yılbaşından bu yana ise gelişen piyasalara bakış FED kapsamında değil -yerel riskler- kapsamında. Türkiye dahil bir dizi ülkenin bireysel siyasi sorunları, yerel risklerin artması ve takvim yılının başlaması, genel bir riskten kaçış yarattı. 1 Ocak’tan beri gelişen piyasa borsa fonlarından 6 milyar dolar çıktı. Bu paranın 2.5 milyarı son bir haftada ayrıldı. Yılbaşından bu yana gelişen piyasa bono fonlarından 2 milyar dolar çıktı. Bu para riski düşük gelişmiş piyasalara gidiyor.
Türkiye dahil gelişen piyasalarda durum iç siyasi dengelere, merkez bankalarının ve maliyenin - hazinenin olayı nasıl yönettiğine bakıyor. Yani sorun dış baskı değil, iç baskı ve iç algı. Ekonomi yönetimlerinin iç piyasayı yatıştırması ve güven vermesi durumunda dışarıdan gelecek ekstra bir baskı yok. Ve bakarsınız yarın FED -gidişatta bir olumsuzluk gördüm, bu ay kısmıyorum- der. Düşük bir ihtimal, ama mümkün. Aybaşında ABD işsizlik verisi düşük gelince piyasaların nasıl sevindiğini hatırlayın.
twitter.com/selimatalayny