Melo'nun Galatasaray'daki geleceğinin netleşmemesi... Sabri'ye ödenen ve herkesi şaşırtan "Ultra gerçek" iç transfer bedeli... Ali Dürüst'ün federasyonda Demirören'in yönetimine girmesi... Transferlerin ağırdan alınması... Duygun Yarsuvat'ın federasyon seçimlerinde yaşadığı sıfır etki durumu... Hamza Hamzaoğlu'nun, başına ne gelirse gelsin kayıtsız-şartsız kabullenme psikolojisi... Dört yıldız çoşkusunun çabuk sönmesi...
Mevcut durumu "Sakinlik ya da soğukkanlılık" olarak algılatmıyor, aksine endişe ürettiriyor. Yeni sezona giriş öncesinde; olması gereken hırs, heyecan, ataklık ve şevk yok... Şampiyon olmanın getirdiği rehavetin endişe verici ataleti içindeler.
Avrupa'da ön eleme oynamayacak olmaları, sanki herşeyi güllük gülistanlık hale getirecekmiş gibi sanıyorlar. Bu kadar gevşek olmalarının temel nedeni bu... Hedefi daha baştan sıkı tutmak gibi bir kararlılıkları yok. İşi oluruna bıraktılar.
Galatasaray taraftarı bu yüzden huzursuz. Şampiyonlar ama, özgüvenleri hasar görüyor.
***
Dursun Özbek, kulübe başkan olmadan önce daha bir kararlı, ciddi, tutarlı ve gözüpekti... Seçimden evvel yaptığımız uzun soluklu görüşmede; frapan olmayan ama gerçeklerle barışık hedef skalasında, beğendiğim vuruş noktaları olan pro-aktif bir portre çizmişti. Seçim sonrasında bu durum flulaştı... Soru işeretleri devreye girdi.
Şampiyonluk kutlamaları sırasında, eski yönetimde yeralanlara yönelik gereksiz ve itici tavrı; işe falsoyla başlamasına yol açtı. Kucağına şampiyonluk bırakanlara karşı, saygıda kusur etti. Kulübe daha eşikten girerken, takıldı...
Anlayacağınız, Galatasaray mutlu sona ulaşmış insanların mutluluğu içinde değil... Yeni sezona yönelik gösterilen hantallık, camia içinde "Her takımdan geride kalma" endişesi yarattı.
Uyan Galatasaray!