Engelliler toplumun en fazla korunmaya ihtiyaç duyulan kesimini oluşturuyor. Yabancı ülkelerin birçoğunda engellilerin toplumun bir parçası olarak ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri fiziki ve yasal düzenlemeler yapılmıştır.
Ülkemizde sayısal olarak bakıldığında yaklaşık 8.5 milyon engelli yurttaşımız var. Onlar, sesleri duyulmayan, görülmeyen, iş-aş verilmeyen, her şeyden önemlisi en temel kamusal haklardan dahi yararlandırılmayan ve bir köşede sessizce kaderini yaşayan yurttaşlarımız iken AK Parti iktidarları ile birlikte engelliler açısından yeni bir dönem başladı.
Ülkemizde maalesef engelliler için toplumun bir kesiminde halen “evden çıkmasınlar”, “üretime-istihdama katılmasınlar”, “hayatlarını münzevi bir şekilde evlerinde bir odada devam ettirsinler” düşüncesi hâkim. Oysa bizler, her birimiz bir engelli adayı olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Engellilerin hayatını kolayca sürdürebilmesi için AK Parti elini taşın altına sokmuştur.
Engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmalı, kamusal alanlardan faydalanabilmelerini sağlamalı, iş ve istihdam piyasalarında yer bulabilmelerini sağlamalı ve çalışma ortamlarını onlara uygun hale getirmeliyiz.
AK Parti’yi toplum benimsedi
Siyasi hayatına 2001 yılında başlayan AK Parti ilk seçim deneyimini 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde yaşamış ve yüzde 34.63 oy oranıyla tek başına iktidar koltuğuna oturmuştur. Bugüne kadar da engelli, dul-yetimler başta olmak üzere toplumun özel desteğe ihtiyaç duyan tüm kesimleri tarafından benimsenmiş, işçinin, köylünün, çiftçinin, memurun, esnafın, engellilerin, emeklinin birçok sorununu çözmesi ve yaptığı hizmetlerle halkın bağrında kalıcı bir yer edinmiştir. Gelinen bu noktada her 2 kişiden birinin gönlünde Ak Parti yatmaktadır. Özellikle Ak Parti hükümetleri döneminde engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak, yaşamlarını daha kaliteli bir şekilde sürdürebilmelerini sağlayacak çok sayıda düzenleme yapılmıştır.
AK Parti’den engellilere pozitif ayrımcılık
Engelli haklarını koruyup geliştirmek amacıyla Temmuz 2005’te Engelliler Yasası kabul edilmiştir. Bu bağlamda engellilerin toplumsal yaşamda ayrımcılığa uğramama hakkını güvence altına alan düzenlemeyle aynı zamanda bu tür ayrımcılığın TCK kapsamına giren suç kategorilerinden biri olması dikkat çekicidir.
Engelli haklarının uluslararası standartlara göre korunması bakımından önem taşıyan ve 18 Aralık 2008 tarihinde yürürlüğe giren BM Engelliler Sözleşmesini TBMM onaylamıştır.
Haziran 2011’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuş, kadınlar, çocuklar, engelliler ve yoksullara yönelik sosyal politikaların geliştirilmesi amaçlanmıştır.
Ak Parti döneminde sosyal güvencesi olsun olmasın bütün engelli çocuklara eğitim desteği verilmektedir. Böylece Ak Parti öncesinde sadece memur ve SSK’lıların çocuklarının faydalandığı bu haktan herkes yararlanabilmektedir.
Bedensel engellilerin, ihtiyaç olması halinde, oturduğu apartmanda fiziki değişiklik yaptırabilmesine ilişkin düzenlemeler hüküm altına alınmıştır.
Kamu binalarının ve toplu taşıma araçları engellilerin kullanımına uygun hale getirilmiştir.
Lüks konut kapsamına girmeyen 1 evi olan engellilerin emlak vergisi alınmamaktadır.
Engellilerin günlük yaşamlarını ve toplumsal hayata katılmalarını kolaylaştırıcı araç-gereç de katma değer vergisi muafiyeti kapsamına alınmıştır.
İnsan hakları belgelerinde olduğu gibi, 2013 yılında yapılan düzenleme ile ulusal mevzuatımızdan “sakat, özürlü, çürük” gibi ibareler çıkarılarak, bunların yerine genel kabul gören “engelli” ibaresi getirilmiştir.
Engelli istihdamı oranı arttı
2014/Eylül itibariyle kamuda Çalıştırmakla yükümlü olduğu engelli sayısı 11.052 iken; istihdam edilen engelli çalışan sayısı 10.202’ dir. Özel sektörde Çalıştırmakla yükümlü olduğu engelli sayısı 110.342 iken; istihdam edilen engelli çalışan sayısı 83.153’ dir.
2014/Eylül itibariyle özel sektörde 5.668 Engelli kontenjan fazlası sayısı bulunmaktadır. 2014/Haziran itibariyle 34.088 engelli çalışan memur olarak istihdam edilmektedir.
Evde ve özel bakım
2010 yılında yapılan yasal düzenleme neticesinde, engelli bakım hizmetleri alanında yeni bir hizmet modeli olan ‘evde bakıma destek hizmeti’ için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bu hizmet modeli ile evinde bakılan ancak evde bakım ücreti veya kurumsal bakım hizmeti gibi hizmetlerden yararlanmayan bakıma muhtaç engellinin, talep etmesi halinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca görevlendirilecek bakıcı personel tarafından evinde bakımı sağlanabilmektedir.
Bakmakla yükümlü olunan birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olan bakıma muhtaç engellilerin isterler ise ikametgâhlarında, isterler ise resmî veya özel bakım merkezlerinde bakımlarının sağlanması güvence altına alınmıştır.
Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, asgari ücretin aylık net tutarının 2/3’ünden daha az olan engellilerin muhtaç sayılacağı ve bunlardan bakıma ihtiyacı olan engellilerin evde bakımının desteklenmesi amacıyla sosyal yardım ödeneceği, ortalama aylık gelir tutarının hesaplanmasında, hanede birden fazla bakıma ihtiyacı olan engelli bulunması halinde, birinci bakıma ihtiyacı olan engelliden sonraki her bakıma ihtiyacı olan engellinin iki kişi sayılacağı düzenlenmiştir.
Engelli çalıştırana teşvik var
Engelli sigortalıları çalıştıran özel sektör işyerleri teşvikten de faydalanabilmektedir. 2014 yılında yapılan düzenleme ile hem kontenjan dahilinde hem de kontenjan haricinde engelli istihdam eden özel sektör işverenlerinin prime esas kazanç alt sınırı (asgari ücret) üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazine tarafından karşılanmaktadır.
Hangi işyerleri engelli çalıştırmak zorunda?
İş Kanununa göre, işverenler, aynı il sınırları içinde elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli işçiyi; kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya askerlik hizmetini yaparken 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.